İtibar meselesi…

Uzun yıllar Antep dışında kalan bir arkadaşım döndüğü şehrinde ailesi ile birlikte oturacağı kiralık bir ev arıyordu.
Camında kiralık yazan telefonu aramış, kira bedelini sormuş. Karşıdan gelen yanıt şöyle:
“Biz yalnız memura ev veriyk! Siz memur musuz? Deelsez veremezik!”

Arkadaşım dayanamamış şöyle demiş:
“Antepliler eskiden memura kız vermezlerdi. Karnını doyuramaz diye! Ne oldu da şimdi memura her şeyi veriyorsunuz!”
Ev sahibinin cevabı hazır:
“Onların sabit gelirleri var. Sağlamlar. Getirip paramızı zamanında veriyler…”

Devir değişti! Artık memurlar daha itibarlı!
Bu yazıyı yazarken onunla ve daha başka iki arkadaşımla sohbet ediyoruz.
“Daha itibarlı” yorumuma bozuldular.
“Neden?” dedim.
“Senin yolun galiba maliyeden hiç geçmiyor?”
“Ne olmuş maliyeye?”
“Bugün git oraya, bir memura bir şey sor, ne demek istediğimi hemen anlarsın! Gözümle gördüm, yalnız bana değil, bütün mükelleflere kötü davranıyorlar! Aslında daha fazlasını söylemem gerekir de ayıp olur!..”

Diğer arkadaşım lafa girdi:
“Maliyeden ben de çok şikayet duyuyorum. Ama benim de tanık olduğum SGK var. Kaç kez gittim. Hepsi çok efendi ve de sabırlı. İşte ikisi de devletimizin kurumu. Birisi öyle, diğeri böyle!..”

SGK’nın bu tutumunu daha önce de çok kez başkalarından duydum. Bu vesile ile uzun zamandır göremediğim SGK İl Müdürü Mehmet Uzun ve SGK İl Müdür Yardımcısı Ahmet Par’ı kutluyorum.





‘Ateş ve Öfke-Gazap ve Öfke…’
ABD Başkanı Donald Trump ile ilgili bir kitap yayınlandı.
Yandaki resimde de görebilirsiniz, kitabın en meraklı okuyucusu Kuzey Kore’nin İsviçre peyniri bağımlısı, balistik füzeci lideri Kim Jong Un.
Kitabın adı: Fire and Fury.
Tercümesi muhtelif, ‘Ateş ve Öfke-Gazap ve Öfke…’
Ben ‘Hırs ve Öfke’ olarak tercüme ettim. Her ne ise!

Kitabı yazarı Michael Wolff, Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki ilk yılını anlatıyor.
Kitaptaki iddialara göre;
Trump akşamları yatakta cheeseburger yiyor, üç televizyon birden seyrediyor, yatak odasının kapısını kilitliyor, eşyalarına dokunan hizmetlileri azarlıyor.

First Lady Melania Trump ile ayrı odalarda yatıyorlar.
Trump, eşyalarına, özellikle diş fırçasına dokunulmasını istemiyor. Zehirlenmekten korkuyor.

Özetle, Trump çok huzursuz. Henüz hayalini kurduğu hayata alışamadı!
Trump’a; dengesiz, yeteneksiz, geri zekalı gibi aşağılayıcı ithamlarda bulunan çok gazeteci, yazar ve politikacılar var.
Ben bu görüşte değilim.
Trump, Körfez’e yaptığı resmi gezide, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne toplam 500 milyar dolarlık silah, uçak sattı. Zaten seçilmesinde başrolü oynayan silah üreticilerinin de kendisinden beklentisi buydu.

Bu rakamın 380 milyar dolarını Suudiler’le yaptığı anlaşma oluşturuyor. Bu açıklamayı bizzat Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cübeyr yapmıştı.
Trump da jest olarak Kral Selman bin Abdulaziz’le kılıç dansı yaptı.

ABD’nin vergi sisteminde son 30 yılın en büyük değişikliklerini içeren 1,5 trilyon dolarlık vergi paketi Trump'ın Beyaz Saray'a taşınmasından sonraki en büyük zaferi olarak değerlendirildi.
Düzenlemeyle, Amerikalı şirketlere yönelik kurumlar vergisi oranının 2018 itibarıyla yüzde 35'ten yüzde 21'e indirilmesi öngörülüyor. Amerikalıların yüzde 95'i, daha az vergi ödeyecek.

Bence böyle bir insana yakıştırılan sıfatlar yanlış, gerçek tam tersi! Kendi ülkesinin menfaatlarını düşünüyor.
Ancak kitabın yazarı Wolff, Turump için son olarak şöyle konuştu:
“Yeryüzünden gelmiş geçmiş insanlar içinde en güvenilmez kişisin!”