Hazin ama gerçek 2 hikaye…

YAYINLAMA: 11 Ocak 2018 / 20.00 | GÜNCELLEME: 11 Ocak 2018 / 20.00

Gaziantep dışında yaşayan arkadaşlarım sürekli arayarak aynı soruyu soruyorlar:
Ne olacak bu Gaziantepspor’un hali?..”

Hepsine ayrı ayrı anlatıyorum, üzülecek bir şey yok, böylesi daha iyi oldu!
Gaziantepspor, başarıya abone olduğu, yurt dışına çıktığı Celal Doğan dönemine kadar hangi serüvenlerden geçtiğini yaşı uyanlar iyi bilir.

Celal Doğan seçildikten sonra eski belediye binasında ziyaretine gittiğimde, Gaziantepspor’a sahip çıkması gerektiğini, sorumluluğunu hatırlatınca, “Belediyenin imkanları zayıf, bana Gaziantep’i yürekten seven, başarılı, imkanı olan işadamları lazım” dedi.
Bir sonraki ziyaretimde çok değerli, beyefendi, merhum Naci Ağabeyle (Topçuoğlu) birlikte gittik.

Gaziantepspor, Celal Doğan döneminde en parlak devrini yaşadı. Gaziantep, adını yaygın basında bu zamanda duyurdu. Maç için Gaziantep’e gelen işadamı yöneticiler, gazeteciler olağanüstü ağırlandı, hediye baklava kutularından uçaklar pistten zor havalandı!..
Gazeteler, televizyonlar sürekli Gaziantep’i, yemeklerini, baklavasını, fıstığını anlattı.
Bu dönemde havalandık, parladık…

Ama Celal Doğan efsanesi iyi bitmedi!
Kulüpten alacağını tahsil etmek için başkanlığa uygun gördüğü zat Gaziantepspor’u bitirdi.
Denizbank’tan, Gaziantepspor’un federasyondan gelen gelirini temlik ederek alınan 5 milyon Dolar kredi Celal Doğan’a verildi. (Kasada hiç para yok diye daha sonra 500 bin Dolarını iade etti!)

Gelelim asıl yazmak istediğime.
Gaziantep Kolej Vakfı çok kötü günler geçiriyordu. Kapanmakla kapanmamak arasında gidip geliyordu.
Bu zor günlerde Adil Konukoğlu buraya yardım elini uzattı. Kendi yaş grubundaki arkadaşları ile elini taşın altına koyarak, mezunu olduğu okulu yaşatmak istedi.

Kolej, bir vakıf olduğu için mütevellinin oyu önemliydi.
Detaya girmek istemiyorum ama her şeyi biliyorum. Oylamada (!) çıkan olumsuz karar Adil Konukoğlu’nu kamçıladı. 3.5-4 ay gibi akıl almayacak bir sürede bugünkü eğitim mabedi, Sanko Okulları’nı kurdu.
Gaziantep Kolej Vakfı mütevellisi aslına bakarsanız Gaziantep’e büyük iyilik yaptı, böyle altyapısı çok güçlü bir eğitim kurumunun temelinin atılmasına sebep oldu.

Şimdi bugüne gelelim.
Adil Konukoğlu benzer bir teklifi Gaziantepspor için yaptı. Yine arkadaş grubu ile sorumluluk alıp elini taşın altına koymak istedi.
Olmadı!
Neden olmadığını anlatmaya gerek var mı?
Şimdiki yönetim kulübü yönetebilmek için halktan 15 milyon lira istiyor. Parayı verin devam edelim yoksa kapatacağız, diyorlar!
Yani…

Konukoğlu, eski tecrübesinde olduğu gibi yine aynısını yaptı ve ‘Gazikent FK’yı arkadaşları ile birlikte kurdu.
Hiç şüphem yok, bu sene veya gelecek sezon mutlaka Süper Lig’e çıkacak ve başarılı olup Gaziantep’in bayrağını yalnız yurtiçinde değil, yurtdışına da taşıyacaktır.

Bu bilinen bir şey ama uzun yıllar sonra unutulur diye yazılmasında; arşivde, internette kalmasında yarar var.

 

 



At binenin, kılıç kuşananın…

Dün gazeteciler bayramı idi.
Burada önemli bir nüans var.
Bayram, çalışan gazetecilerin, profesyonellerin, ekmek parasını bu meslekten kazananların bayramı, gazete sahiplerinin değil!
Ancak, onların bayram yapacak halleri olmadığı için kutlamak, zorunlu olarak gazete patronlarına düşüyor!

Duyduğum, ünlü bir sanatçının sahne alacağı ve İstanbul’dan davetli olarak gelecek ünlü gazetecilerin katılacağı bir şölenle ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ ertesinde GGC Basın Ödülleri Yarışması’nın sonuçları açıklanacak.
Galiba Türkiye’nin en görkemli kutlama ve ödül töreni bu sene Gaziantep’te yapılacak!

Bu vesile ile…
Bayramı kutlanan çalışan gazetecilerin hali pür melali, üzülerek ifade etmeliyim ki, pek iyi değil. Normal şartlarda da iyi olması zaten çok zor!
Çünkü gazetelerin maddi durumu hiç iç açıcı değil.
Çoğu yayıncılığı zor koşullar altında yapıyor, sigorta ve maliye ile sıkıntıları da cabası!..
Gerçi yılda 10 milyon lira harcama ve yatırım yapan gazeteler de var!
Yani…
At binenin, kılıç kuşananın…

Hazin ama gerçek 2 hikaye…