Kimler ölümden korkar

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Yaşamak bir sanattır. Herkes işin püf noktasını öğrenirse kendi çapında bir sanatçı olabilir.

Ölüm karşısında filozof Sokrates’in duruşu bir efsanedir. Sokrates halkın alışık olmadığı, düzenin hoşuna gitmeyen şeyler söylüyordu. “Gençlerin ahlakını bozuyor” diye şikayet edildi ve hakim düzenin sahipleri tarafından ölüme mahkum edildi. Baldıran zehri içirilerek idam edilecekti.
Birisi ona “Bugün güneş batarken zehirlenecek olman seni korkutuyor mu?” diye sordu.

Sokrates, “Neden korkayım” dedi. “Sadece iki seçenek var. Ya öleceğim, o zaman endişe edecek kimse kalmaz. Kim acı çekecek? Kim üzülecek? Ya da ölmem, bu durumda da endişe edecek ne var? Ben nasıl yaşanacağını biliyorum. Bütün hayatımı neşeli bir şekilde yaşadım.

Eğer ölümden sonra hayat varsa yaşamaya devam ederim. O işin nasıl olduğunu biliyorum. Eğer ölümden sonra hayat yoksa o zaman da dinlenirim. Nasıl dinleneceğimi de çok iyi biliyorum.

Benim için sorun yok. Çünkü yaşamayı da dinlenmeyi de çok iyi biliyorum. Ya sonsuz bir dans yada sonsuz bir dinlenme beni bekliyor. Ben ölümden neden korkayım?”.
Ölümden kimler korkar biliyor musunuz?

Sadece hayatını yaşamamış olan insanlar ölümden korkar. Hayatını hep erteleyen yarın, öbür gün, gelecek yıl diye hep yaşamı öteleyen insanlar ölümden korkar.
İkinci tip insanlar ise doğal olmayan insanlardır.
Doğal olmayan insan sahtedir. Bu tür insanlarda hep başkalarının kendilerine çizdiği hayatı yaşarlar. Bunlar da ölümden çok korkarlar. Bazı insanlar hayatı ötelerken hep cennette yaşamayı hayal ederler. Bu dünyada cennet hayatını yaşayamayan öbür tarafta da yaşayamaz.

Bu dünya ahiretin provasıdır. Burada nasıl bir hayat yaşadıysanız öbür tarafta da sizi öyle bir hayat bekliyor.
Aslında yaşama sanatı çok basittir. Basit bir formülü var bunun. Doğal ol. Sadece doğal ol. Kimseyle ilgilenme. Bırak başkalarını. Kimseyle uğraşma. Kimseyi çekiştirme. Sular, seller gibi doğal ol, içten ol, kendin ol, özgün ol, dürüst ol.

Bütün bunları kendi merkezine indiğinde, kendi özünü keşfettiğinde bulacaksın.
Doğal olmayan her insan patolojiktir, hastalıklıdır, yapmacıktır. Siz plastik bir bebeğin mutlu ya da üzgün olduğunu kendi hayatını yaşadığını gördünüz mü?

Oyuncak bebek çocukların elinde yerden yere vurulur. Lütfen sen de başkalarının elinde oyuncak bebek gibi olma.
Çocukluğunu, gençliğini, yaşlılığını dolu dolu yaşamış birisi neden ölümden korksun ki?
Hayatta hep güzel şeyleri deneyimlemiş birisi ölümü de deneyimlemek ister.
Siz Mevlana’nın ölümden korktuğunu duydunuz mu, okudunuz mu? Dünyada cenneti yaşamak 12 ay boyunca tatil yapmak demek değildir.
Kendi içinde cenneti yaşayabiliyor musun?
Mutlu ve huzurlu musun?

Cenneti ya da cehennemi kendi içinizde yaşıyorsunuz. Yoksa dış dünya size hiçbir şey katmaz.

Holding sahibi olup da cehennem hayatı yaşayan çok insan var. Dış zenginlik sizi aldatmasın.

Ayağına giyecek bir çift ayakkabısı olmayıp da cennet hayatı yaşayan çok mutlu insan var.

Bu dünyada cenneti yaşamayan öbür tarafta onu nasıl kazanacak?
Lütfen cenneti burada yaşamaya çalışın. Cennet de cehennem de gözünüzün önündeki perdenin arkasında.

Kimler ölümden korkar