Bir dünya şiddet
Gün geçtikçe daha çok artarak devam eden şiddet olaylarıyla karşılaşır duruma geldik artık toplum olarak. Sürekli konuşuluyor, yazılıyor, protesto ediliyor ama diğer taraftan şiddet olayları da hız kesmeden devam ediyor. Hiçbir neden, ne olursa olsun, insanlık dışı bazı boyutlara gelebilecek şiddeti haklı gösteremez kesinlikle.
Gerçekleşen her kadın şiddeti olaylarının ardından, cani koca, cinnet veya sinir krizi geçiren koca, psikopat koca, kıskanç koca gibi kavramlarla karşılaşıyoruz hep. Ama ben bunları kısaca insan görünümlü yaratıklar diye nitelendiriyorum.
Geçmişten günümüze süregelen “Karı-koca arasına girilmez, Kocadır sever de döver de, Kızını dövmeyen dizini döver vs.” kalıplaşmış ya da toplum zihninde yanlış bir biçimde yer edinmiş bu tarz cümleler de şiddetin tetikçisi değil midir aslında? Hal böyleyken, sokak ortasında dayak yiyen, işkence gören bir kadın gördüler mi gayet normal bir durummuş gibi insanlar sadece bakıp geçiyorlar.
Biri kıskanır öldürür, biri izinsiz dışarı çıktı diye öldürür, biri namus meselesi der öldürür, öteki istediği yemeği yapmadı diye öldürür. Gün geçtikçe bir zevk meselesi haline geline geliyor öldürmek neredeyse. Ünlü bir düşünürün de dediği gibi, “Şiddet ahlak seviyesi düşük erkeklere her zaman çekici gelmiştir” Gün geçmiyor ki, farklı illerden farklı şekillerde, şiddet haberleri gelmesin. Ama insanın hemen hemen her gün duyduğu olaylar, bir de yakın çevresinde meydana gelince daha çok etkileniyor ister istemez.
Gaziantep’te 4 çocuk annesi bir kadın, koca diye tabir edilen şahıs tarafından ağzı çorap ile kapatılarak, tam 2,5 saat boyunca 38 yerinden bıçaklandı. Haberi okuduğum her cümlede daha da hayretler içerisinde kaldım. Düşünebiliyor musunuz? Tam 2,5 saat ve 38 defa bıçak darbelerine direnen bir kadın.
İşkence esnasında, vicdan yoksunu şahsın, 30 saniye gibi bir süredeki yokluğundan yararlanıp, can havliyle kendini dışarı atan kadın, ne yazık ki daha sonra yaşamını yitiriyor. Ve bir kadın daha şiddete ve işkenceye maruz kalarak, cinayete kurban gidiyor. Ne kadar dehşet verici ve akıllara durgunluk veren bir olaydır bu böyle. Ne kadar tedirgin edici ve korkunç bir olaydır bu tarifi imkânsız.
Alınabilecek önlemler vardır mutlaka. Belki bu şiddet olaylarını tamamen sonlandıramaz ama biraz da olsa azaltabilir diye düşünüyorum. Kadınlar öldürüldü, öldürülüyorlar ama artık öldürülmesinler. Fiziksel gücü elinde bulunduran ve erkek egemen bir toplumda kadın şiddetini, bir nevi de olsa azaltıp kendi içimizde, birbirimizle olan savaşımıza son verelim öncelikle. Yoksa toplum olarak, hep geride kalmaya mahkûm oluruz maalesef.