GİRDAP

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Bugün ülkemizin içinde bulunduğu duruma sadece bizim dikkat etmemiz yetmez, bütün vatandaşların dikkatli olması gerek. Bir tuzak içine düşme ihtimalimiz olan durum, o kadar çok fazla ihtimaller varki bu girdabın yönünde, hangi birini irdelememiz gerek bunu kestiremiyorum. Çok önemli bir satranç hamlesine benzemekte. Hani derler ya satrançta oynadığınız her taşta, yedi hamle sonrasını hesap etmezseniz, oyunda yenilgiyi peşinen kabul etmiş olursunuz. Harp oyunlarında da böyle olduğunu düşünmekteyim.
Düzenli bir ordunun harp stratejisi başkadır. Düzenli bir ordu eşkiya ile savaştığı zaman, karşısındaki düşmanı düzenli bir ordu gibi düşünmesi yalnış olur. Eğer düşman vur kaç taktiği ile sizi yıpratmak eylemi yapıyorsa, buna düzenli ordu mantığı ile cevap vermeniz doğru olmayabilir. Düzenli ordunun eşkiya mantığı ile savaşmasını pek düşünemiyorum. Eşkiyayı yöneten Amerika, eşkiya mantığı ile idare ettiğini düşünmekteyim. Amerika Viyetnam’da, Viyetkong çetesine düzenli ordu mantığı ile 7 sene savaş vermiş, sonunda Viyetnam batağında acı bir deneyim kazanmıştı.

Güneydoğuda, müttefik diye yıllardır kendimizi kandırdığımız Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye’ye karşı olan eşkiyayı yönetmekte. Belki bir eşkiya mantığı ile yönetmekte, bunu kimse bilmemekte. Afrin hareketi başladıktan sonra yaklaşık dört haftadır ekranlara çıkan seçilmiş, bilinç altı doldurulmuş bazı kimselerin, basmakalıp aynı sözlerini dinlemekteyiz. Emekli birkaç general, birkaç dışişlerinden emekli büyükelçi, birkaç siyasi ve özel seçilmiş gazetecilerin aynı konuları tekrar tekrar temcit duası gibi konuşmasını yadırgamaktayım. Sanki bu konuşmaları 5 TEPE’dekiler dinleyip ona göre strateji saptayacaklar gibi bir hal yaratılmakta. Aslında böyle programlarla toplum oyalanmakta. Ekranda böyle meselelerin konuşulması bile bana çok yalnış gelmekte. Ülkemizdeki insanların düşüncelerinin ulu orta yere konulması bile yalnıştır.

Yıllar önce Avrupa Birliği’nde Sorumlu Devlet Bakanı ve onun danışmanının American Enterprice adlı düşünce kulübünde yaptıkları: “Bu adamdan yararlanın, süpürmeyin, bu adamı kullanın” dedikleri cümleleri hatırlarmısınız?
“Use him and do not sweep him” cümlesine kimsenin tepki göstermemesi düşündürücüdür. Bu cümleler bir partilinin o tarihteki Servekil hakkında söylememesi gereken sözler olduğuna inanırım.

Kendisini başkomutan gören kişiler, askerlikten anlamasını bekliyemeyiz. Böyle durumlarda Julius Caesar veya Adolph Hitler’in akibeti gibi sonuçlara katlanmasının kaçınılmaz olduğunu düşünmekteyim.
Gelinen halde bir çok siyasinin yalnış sürdürdüğü politikaların neticesinde bu duruma geldiğimiz aşikar. Önce bugünkü duruma nasıl geldiğimizi analiz etmemizde yarar olduğuna inanırım. Durumu analiz ederken şartları da ele almakta yarar vardır. En önemlisi doğru zamanda doğru hamlenin yapılması.

Eğer bu güne kadar hep aldatılmışsanız, hep inanmışsanız, hep hata yapmışsanız, yapacağınız ilk hamlede de hata yapmıyacağınıza toplum nasıl inanacak? Bunu sorgulamak bana düşmez ama ben, ailem, çocuklarım, hatta torunlarım bu ülkede yaşamakta. Şu sözü hala unutamıyorum: “İstanbul’a ihanet etmişiz” cümlesinden yola çıkarak, daha başka nelere ihanet edildiği, toplumdan saklanmakta diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

GİRDAP