Her şey satın alınamaz

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Hindistan’da Bimbi adında bir kral yaşıyordu. Ünlü mistik Mahavira’da aynı dönemde yaşıyordu. Bu kral çok zengin birisiydi.

Mahavira’nın aydınlandığını duymuştu. Yerel dilde bu aydınlanmaya “samayik” denirdi. Kral Bimbi dünyada her şeye sahipti. Altınlar, elmaslar, köleler, cariyeler, geniş topraklar… Kral Bimbi “samayik” kelimesini duyunca endişelendi.

Bu kendisinin sahip olmadığı bir şeydi. Bu düşünce içini kemirmeye başladı. Şimdi hayatında ilk defa sahip olmadığı bir şey vardı ve ona sahip olamamak Kral Bimbi’yi çok rahatsız etmekteydi. İçindeki ses buna sahip olması gerektiğini sürekli fısıldamaktaydı.

Mistik Mahavira’yı bulmak için dağlara yolculuk yaptı. Mahavira ile karşılaşınca “Sende samayik varmış. Onu satın almak istiyorum. Ne kadar ücret istersen vermeye hazırım” dedi.

Mahavira kralın saflığına ve aptallığına tebessüm etti. “Buraya kadar gelmene gerek yoktu. Ben de satılık samayik yok. Senin başkentinde benim bir müridim var. Kendisi samayik seviyesine çoktan ulaştı.
O çok fakir ve çaresiz. Umarım sana satar. Benim satacak samayik’im yok. Ben satamaya istekli değilim.
Çünkü benim hiçbir şeye ihtiyacım yok. Bana bütün krallığını versen bile kabul edemem. Benim kendi krallığım vardı ve ben ondan vazgeçtim. Dünyevi her şeye sahip idim
” dedi.

Kral Bimbi, Mahavira’nın daha önce her şeye sahip olduğunu duymuştu. Bu adamdan samayik alamayacağını anlayınca fazla ısrar etmedi. “Peki o zaman. Bana o adamın adını ve adresini verir misin?” dedi.
Mahavira “O çok fakirdir ve şehrin en yoksul bölgesinde yaşar. Sanırım sen hayatında o mahalleye hiç gitmemişsindir.
Adresi şu…” dedi ve kralı gönderdi.
İsmi ve adresi alan kral mutlu bir şekilde şehre döndü. Nihayet isteğine kavuşacaktı. Doğruca şehrin fakir mahallesine gitti.
Kralın geldiğini gören halk gözlerine inanamadı. Kral ve adamları verilen adresteki tahta kulübenin önünde durdular.
Fakir adam geldi ve krala saygılarını sundu. “Yüce kralım, sizin için ne yapabilirim? Emredin
…” dedi.
Kral “Samayik, yani aydınlanma denilen şeyi almaya geldim. İstediğin her bedeli vermeye hazırım” dedi.

Fakir mürit ağlamaya başladı. “Sayın kralım çok üzgünüm. Sizin için hemen şuracıkta ölebilirim, ama size samayik’imi nasıl verebilirim?
O satılabilir, satın alınabilir değildir. O bir meta, madde, eşya değildir. O bir bilinç durumudur. Sadece yaşanır. Üstat Mahavira size şaka yapmış olmalı
” dedi.

Bazı şeyler satılamaz ve satın alınamaz.
Sen sevgiyi satamazsın ve satın alamazsın.
Sen şefkati satın alamazsın.
Dostluk, muhabbet, huzur hiçbir zaman satılamaz ya da satın alınamaz. Bu tür duygular sadece yaşanır.
Hayatta her şeyi maddeye indirgeyen ve her şeyi satın alacağını sanan insanlar büyük bir yanılgı içindedir. Günümüz insanı her şeyi sadece paraya indirgemiş.

Paranın açamayacağı kapı yok” diyorlar.
Para güçtür. Para ile bir çok şeyler yapabilirsin ama para her kapıyı açamaz.
Parası, malı, mülkü olup da mutsuz olan milyonlarca insan var.

Sen sadece satılan ve satın alınan şeyleri bilirsen hayatını boşa harcamış olursun. Yaşamda satılmayan ve satın alınmayan şeyleri öğrenirsen hayatın anlam kazanacak ve hayatında çiçekler açacaktır.

Her şey satın alınamaz