Hayatın her anında öğrenme
Hayata gözlerini açtığı andan itibaren başlar ve yaşadığı süre boyunca devam eder insanın öğrenme yolculuğu. Ailede, okulda, sokakta olsun bulunduğumuz her ortamda, sürekli farklı bir şeyler öğreniyoruz.
Bilinçli ya da bilinçsiz ve bazen de istemezsek bile, bu süreç içerisinde bulabiliyoruz kendimizi. Belki de, içinde bulunmak istemediğimiz süreçtir en çok öğrenmemizi sağlayan.
Duygu ve düşünce dünyası ile birlikte sergilediğimiz davranışlar, sahip olduğumuz tavırlar, yaptığımız eylemler vs. hepsi öğrenme sürecinin birer çıktısı değil midir aslında? İlkokul, ortaokul, lise, üniversite, yüksek lisans ve daha fazlası ile gittikçe artan bir eğitim seviyesi ile ilerler ve bir basamak daha yukarı çıkarız belki, ama hiçbir zaman bitmez öğrenme serüveni.
Siz hiç, her şeyi biliyorum dediniz mi kendi kendinize? Ya da böyle diyen biriyle karşılaştığınız oldu mu hiç daha önce? Eminim olmamıştır, olmamalıdır da zaten. Küresel rekabetin beraberinde getirdiği bilgi toplumu çağında bu mümkün değildir.
İnsan beyni, yaratılışı itibariyle bilgiye, yeniliğe, hep açtır. Faklı ve yeni bir mesaj yüklendikçe, beyin daha çok ister ve daha çok işler, hiçbir zaman tam doyum sağlamaz.
Öğrenme ile beynin, kimyasal yapısı zaman içerisinde bir takım değişiklikler gösterebilmektedir. İnsanın sahip olduğu en değerli ve ayrıcalıklı organı beynidir. Bununla birlikte tüm benliğini de kontrolü altında tutar. Bu yüzden olsa gerek, beynin, işlevini yitirdiği bedenin, hiçbir hayati fonksiyonu işe yaramaz. Beyin, bir nevi bedenin yerine getirdiği tüm faktörlerin yöneticisidir aslında.
Yaşadığımız süreç içerisinde, karşılaştığımız ne varsa, o an olmasa bile, ileride bize çok şey kattığına şahit oluruz genelde. Her zaman, her şey yolunda gitmez elbette, bazen olumsuzluklar ve zorluklar da olmalı ki, bu sayede daha çok farkına varıp, daha çok öğrenebilsin insan.
Bazen, ayağına diken batma ihtimali olan yolda, yalın ayak yürüdüğün zaman öğrenirsin. Her gün okula gittiğin, lüks bir araban olabilir belki, ama kışın ortasında aynı yolu yürüdüğün zaman öğrenirsin daha çok. Bazen sadece, kuru ekmeğin tadını aldığında öğrenirsin ya da. Üstesinden gelmesi gereken birçok zorluğu aşınca öğrenir daha çok insan.
Öğrenmek, okul hayatı ile sınırlı değildir kesinlikle. Bazen yürümek, oturmak, koşmak, konuşmak veya susmaktır. Belki de dinlemektir daha çok, bazen ağlamak ya da gülmektir. Bazen de güvenmek, sevmektir sadece…
Öğrenmek, yaptığın, karşılaştığın her şey demektir aslında. Kısacası yaşamaktır.