Bir varmış, bir yokmuş hikayesi…

Hasan Celal Güzel’i 1986 yılındaki ara seçimlerde tanıdı Gaziantepliler.
Ben onu daha önce tanımıştım.
Merhum Salih Marangoz’un oğlu Mustafa ile okul arkadaşıydık.
Salih Bey amca çok sevdiğim güzel bir insandı. Maarif’te, Atatürk Bulvarı’nın başında şık bir beyaz eşya mağazası vardı. Buzdolabı, çamaşır makinesi falan satardı. O zaman yerli imalat yok! Hepsi Amerikan malıydı.
1950’li yılların ortasında merhum babamın Salih Marangoz’dan aldığı English Electric buzdolabı hala çalıyor dersem inanır mısınız? Yani buzdolabı neredeyse 65 yıldır arızasız çalışıyor.

Babamın Salih Bey amca ile dostluğu daha sonraları benim onun oğlunu Talas Amerikan Koleji’nde okutması için ikna etmeme vesile olmuştu. Eğitime çok önem veren varlıklı bir insandı. Arabasıyla giriş sınavı için Talas/Kayseri’ye gittik. Mustafa çok zeki, iyi bir öğrenciydi. Giriş sınavını kazandı ve zamanında da mezun oldu.

Üniversite eğitimi için gittiği Ankara’da Gaziosmanpaşa yokuşunda öğrenci evi vardı. Ankara’ya gittikçe onun evinde kalırdım. Bir seferinde bana, “Dayım seninle tanışmak istiyor” demişti.
İsmen tanıyordum o kadar. Hasan Celal Güzel dayısıydı. Başbakanlık müsteşarıydı, onu ziyarete gittik. Bizi çok iyi karşıladı ve uzun uzun sohbet ettik. Hiç bir zaman bir talebim olmadığı için de uzun yıllar dostluğumuz sürdü.
Sevgili Mustafacığım, daha öğrenci iken babasının kendisine hediye aldığı o zaman yeni çıkan Murat arabasıyla Osmaniye’de geçirdiği trafik kazasında aramızdan ayrıldı. Yüzde bir bile hatası yoktu, ama kader onu orada yakalamıştı. Onu hala çok özlüyorum. Mezarı bizim aile mezarımızın yanında olduğu için her gittiğimde onu da ziyaret ederim.



Hasan Celal Güzel daha sonra 1986 yılında vefat eden Galip Deniz’in yerine ara seçimlerde ANAP Gaziantep Milletvekili seçildi. Kendisine destek verdik.
Gaziantep’te o zaman gazeteler 4 sayfa siyah/beyaz basılırdı. Gazeteniz Sabah, Gaziantep basın tarihinde ilk kez seçim öncesi renkli basıldı. Başyazarımız OsmanTuzcu, Milliyet Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Ali Sirmen seçim eki için özel yazı yazdılar. Gazeteciler Yusuf Ağar, Halil Zor da yine özel ekte yorum yaptılar.

Ertesi sene yapılan genel seçimlerde yeniden seçildi ve Özal’ın kabinesinde Bakan oldu.
Merhum Mustafa Taşar ile birlikte yalnız Antep’in değil, Türkiye’nin de en güçlü siyasileri oldular. Hemen her şeyi onlar çözüp bağlıyordu.
Antep’e neler kazandırdılar, ayrı bir yazı konusu.

Mustafa Taşar ve Hasan Celal Güzel devrini ilk gününden itibaren yaşamış biri olarak haddim ve kastım olmayarak, yanlış anlaşılmamak dileği ile bir düşüncemi paylaşmak istiyorum.
Kim olursanız olun, ne olursanız olun, ne kadar güçlü olursanız olun, ne kadar varlıklı olursanız olun, ne kadar şöhretli olursanız olun…
Sonu yok! Günün birinde ölümü tadacaksınız.
Bugün çıkın sokağa sorun, Mustafa Taşar kim?
Hasan Celal Güzel kim?
Kimse bilmeyecektir!

İktidar sahipleri, güç sahipleri, Oda Başkanları, burunlarından kıl aldırmayan varlıklı insanlara acaba bir anlam ifade eder mi, 73 yaşında aramızdan ayrılan bu değerli insanın son zamanlarda yaşadıkları.
Adım gibi eminim ki kocaman bir hayır!

Acaba arkalarından birkaç satır iyi şeyler yazabilecek kimse olacak mı?