Meyhaneci muhalefet kaderimiz mi yani?

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Başbakan Erdoğan, dün Kısıklı’daki evinden canlı yayınla bağlandı, AKP İl Gençlik Kolları’nın kongresine.

Hastalığını kamufle etmek için çok çaba harcadığı belliydi. Ancak durum pek iyi sayılmazdı.

İyi bir hatip olan Başbakan’ın konuşmakta güçlük çektiği, zorlandığı her halinden belli oluyordu.

Halbuki geçirdiği operasyon nedeniyle dinleniyor olması, mazeret gösterilebilirdi.

Ancak, Başbakan kongre salonuna gidemese bile, canlı bağlantı ile kongreye katıldı.

Sorumluluk bu işte.

Meyhaneleri boş bırakmamak değil, meydanı boş bırakmamak buna denir.

                                                                           ***

Meyhaneci muhalefet kaderimiz mi yani?

CHP’nin meyhaneci vekilleri iki kadeh attıktan sonra efkarlanıp, “Nolacak bu memleketin” hali diye efkarlanıyorlar mıdır ki?

Herhalde o kadarını yapıyorlardır canım!

                                                                          ***

Geçenlerde Kanaltürk’te Merkez Siyaset programında Uludere olayı tartışılıyor. Programın moderatorü, sık aralarla konuşmacılara ekrana akan soruları da yöneltiyor.

Gelen maillerin yoğunluğundan programa ilginin fazla olduğunu anlıyorsunuz.

Uludere tartışmasını noktaladıktan sonra, moderatör CHP’deki kurultay olayını gündeme getirip, konuklardan görüş sormaya başlıyor. Programa gelen mailer bir anda kesiliveriyor.

Yönetmenin uyarısı üzerine, moderator Tarık Toros, “Belli ki vatandaş CHP’den umudunu kesmiş” yorumunu yapıyor.

Ben de uzun zamandan beri CHP’nin adını anmamaya gayret ediyorum. 

Çünkü ben, CHP’yi sistemin parçası bir oluşum ve memlekette solun ve sosyal demokrasinin önündeki engel olarak görüyorum.

                                                                     ***

Orada iktidar olmak kaygısında olanlar değil, bu nimetten nasıl daha fazla nemalanırız mücadelesi var.

CHP var olduğu sürece de bu mücadele sürecek ve ülkenin bir bölüm kaynağı bu kesimler tarafından çar-çur edilmeye devam edilecek.

Bu oluşum sayesinde milletvekili seçilenler de vatandaşın vergilerinden elde ettikleri yüksek montanlı maaşları, vicdanları sızlamadan meyhane köşelerinde yemeyi sürdürecekler.

                                                                       ***

TBMM’den MİT Yasası’ndaki tartışmalı düzenleme geçiyor, AKP’lilerin çoğunluğu parlamentoda, CHP sıraları boş.

Beyler meyhanede!

Efendim zaten AKP çoğunlukta olduğu için yasayı geçirecekmiş. Kendiler olsa  ne farkedermiş

Savunmaya bakar mısınız?

AKP zaten çoğunluktaysa, sizin orada ne işiniz var o zaman?

                                                                          ***

Başbakan nasıl geçirdiği ağır operasyonlara rağmen, canlı bağlantıyla bile olsa partisinin başını boş bırakmıyor, onun atadığı vekillerin büyük çoğunluğu da ona ayak uydurmuş durumda, karınca gibi çalışıyorlar.

Biliyorlar ki çok çalışmazlarsa gelecek dönem vekillik de yok, vekillik saltanatı da.

CHP’nin muhalefeti ise, Kemal Kılıçdaroğlu’nun salı günleri gurupta yaptığı yarım saatlik bağırıp, çağırmadan ibaret.

İç tüzük değişikliği konusunda meclis kürsüsü önünde BDP’lilerle birlikte yapılan birkaç saatlik eylem, nasıl değişikliğin şimdilik bile olsa rafa kaldırılmasına neden oldu?

                                                                            ***

CHP, MİT Yasası değişikliğinde, Uludere katliamının aydınlatılması konusunda aynı muhalefeti sergileyemez miydi?

10 tane CHP milletvekili Uludere’ye gidip, “Ne olup bittiği açıklanmadan buradan gitmiyoruz” dese, AKP şimdiye kadar olayı bu kadar örtbas edebilir miydi?

Vatandaş, aşa, işe, ekmeğe muhtaç halde AKP politikalarına teslim edilmiş durumda.

Memlekette siyasetçi, gazeteci kalmadı hapse tıkıldı, tıkılmaya da devam ediyor.

Ana muhalefet partisi; ülkenin sorunlarıyla ilgilenip, yeri-göğü ayağa kaldıracağına, meyhane köşelerinde bir kuruşunu haketmedikleri haram parayla kafa çekiyor.

Haram, zıkkım olsun her kuruşu!

Ne diyelim yani!

 

 

 

 

 

 

Meyhaneci muhalefet kaderimiz mi yani?