Düğün aceleye geldiyse…

YAYINLAMA: 23 Nisan 2018 / 20.00 | GÜNCELLEME: 23 Nisan 2018 / 20.00

Geçmişten süzülerek gelen çok ünlü ve güzel bir deyiş vardır:
Düğün aceleye geldiyse gelin hamiledir.
Bunu yalnız gelin-damat anlamında algılamamak lazım!
İfade ettiği anlam gündemimize ‘cuk’ oturuyor!

Seçime en hazır parti AK Parti.
Aylar öncesinden muhtarlarla toplantılar yapıldı, muhtarlar dış geziye yollandı. Seçimler zamanında yapılacak dendi, ama yarın seçim varmış gibi çalışacak komitelere gaz ve hız verildi. Hatta, yorulan varsa hemen ayrılsın diye azarvari uyarıldı.
Politikada çok geçerli, “Dün dündür, bugün de bugün” sözünü unutmuş muhalefete Cumhurbaşkanı Erdoğan ders verir gibi bir hatırlatma yaptı.

18 Nisan’dan önce, “Eğer yüreğin yetiyorsa gel, erken seçim yapalım! İktidarınız altında can çekişen millet iradesinin, demokrasinin namusunu kurtaralım. Yarın seçim olsun, hazırız” diye meydan okuyanlar 24 Haziran tarihini duyunca sanki doluya tutulmuş izlenimi verdiler! Vuslat sonbaharda bekleniyordu.
Sosyal medyada şöyle bir cümle dolaşıyor: “CHP, cumhurbaşkanı adayını 25 Haziran’da açıklayacak!”
Önce dalga geçiyorlar gibi geliyor ama biraz düşününce cümlenin gizli bir mesaj içerdiğine inandım!

Seçime en hazır düşündüğüm İYİ Parti kendi adayı Meral Akşener’i çok önceden ilan etmişti.
HDP, Selahattin Demirtaş’ı gösterecek büyük ihtimalle.
CHP ve seçimin kaderini değiştirebilecek etkiye sahip Temel Karamollaoğlu (Saadet Partisi) ise arayış içerisinde.

CHP’nin düşündüğü birkaç önemli isim var.
Kılıçdaroğlu’nu iktidar partisi çok tahrik ediyor ama aday olmayacağı nerede ise kesin ve doğru bir karar.
Benim edindiğim kulis bilgilerine göre İlhan Kesici’nin ismi yakında açıklanacak.

Saadet Partisi Abdullah Gül’ün aday olmasını çok istiyor.
Ancak Gül bir partinin adayı olmak istemiyor. Muhalefetin ortak adayı olması durumunda adaylığa sıcak bakacağını düşünüyorum. Bu da pek olası gözükmüyor.
Saadet’in adayı Temel Karamollaoğlu olacak.

Özetle, yarışa Erdoğan, Kesici, Akşener, Demirtaş ve Karamollaoğlu katılacak.
İkinci tur olursa, yarış Erdoğan ile muhalefet partilerinin hepsinin destekleyeceği en yüksek oranı alan muhalif aday arasında yaşanacak. Yani Erdoğan ile Kesici veya Akşener arasında…








Baytekin filmi gibi 24 kısım tekmili birden…

İYİ Parti lideri Meral Akşener, seçime kesinlikle katılacağını, buna mani olanın alnını karışlayacağını söylemişti.
Yargıtay, Yüksek Seçim Kurulu’na gönderdiği listede İYİ Parti’nin adının bulunduğu, yani seçimlere katılmasının bir mahsuru olmadığını bildirdi.
Ancak, YSK Başkanı Sadi Güven’in yaptığı açıklama kafaları karıştırdı:
"Herhangi bir siyasi parti ile ilgili bir tespitimiz yok. Seçim takvimini açıklamak için uyum yasalarının Meclisten geçmesini bekliyoruz. Hangi partilerin seçime gireceği kanunda belli".
Yani Antep tabiriyle havanda su dövdü!

Uyum yasaları ne zaman çıkacak da YSK Başkanı görüş açıklayacak? Hem sonra olumlu olacağı da meçhul!
İstanbul’da Akşener ile gözlerden uzak buluşan Kılıçdardoğlu, İYİ Parti’nin TBMM’de bulunan 5 milletvekilini 15 CHP milletvekili ile tamamlayıp grup kurmalarını sağlayarak seçime katılmayı garanti etmeleri için anlaştılar.
Dün 15 CHP’li vekil İYİ Parti’ye geçince kıyamet koptu!

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan,
CHP'nin geçmişteki muvazaalı hiçbir işinden ders almadığını ifadeyle, “1978'in başında kurduğu 'Güneş Moteli', CHP’nin sonunu getirmişti. Yeni bir 'Güneş Motel' olayıyla karşı karşıyayız" dedi.

CHP sözcüsü Bülent Tezcan, bu eylemin demokrasi adına yapıldığını savunurken son dakika haberi olarak YSK Başkanı Sadi Güven’in açıklaması geldi.
YSK, 7 kabul oyuna karşılık, 2 ret oyuyla İYİ Parti'nin seçimlere katılmasına karar verdi. YSK, İYİ Parti dışında 9 partinin daha seçime katılabileceğini açıkladı.

YSK Başkanının, uyum yasalarını bekliyoruz açıklamasından kısa bir süre sonra İYİ Parti seçime katılabilir fetvası belli ki Erdoğan’ın, Akşener’in adaylığının Kılıçdaroğlu tarafından sağlandığı düşüncesi canını sıkmıştı. Madem İYİ Parti seçime katılıyor, normal yoldan katılması ileride oluşacak polemikleri önlemesi bakımından Sadi Güven’e açıklama yaptırdı.

Durun bakalım, daha Baytekin filminin başındayız! Kimbilir daha neler olacak?..



24 Haziran 2018 seçimi sonuçları bakımından 1946’dan beri çok partili demokratik seçimlerin en önemlisi olmaya şimdiden aday.
Diyelim Erdoğan kazandı. Rejim değişecek. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı ülkenin tek otoritesi olacağı için her şey sil baştan yapılacak.
Seçim kaybeden Kılıçdaroğlu, siyasi hayattan çekilecek. Diğer muhalefet partilerinin fazla bir kıymeti harbiyesi kalmayacak!
Halen 21 olan Bakanlık sayısı 14’e düşürülecek. İllerdeki müdürlükler, daire başkanlıkları yeniden düzenlenecek. Belki bazı amirler, yeni düzende bir altındakinin emrinde çalışacak. Bunun gibi baş döndürücü değişikler olacak.

Diyelim ki Erdoğan kaybetti!..
Dünyanın sonu gibi bir şey!..
İğneden ipliğe herşey ama herşey sıfırdan yeniden yapılandırılacak.
Hemen bütün bakanlık çalışanları ve illerdeki temsilcileri değişecek.
Üst düzey bütün bürokratlar görevden alınacak.
Ama en önemlisi hakkında dava açılmadık halen devlette çalışan kimse kalmayacak.

Öyle veya böyle zor bir döneme gireceğiz.

Düğün aceleye geldiyse…