Hayırdır inşallah!

Kemal Kılıçdaroğlu bu kez ardı adına olumlu işler yapıyor.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayını açıklama yöntemi ustacaydı. Tespit ettiği isim ise tam isabet.

CHP’nin adayının kim olacağı günlerdir konuşuluyor. Bu bir propaganda değil mi? CHP hiç para harcamadan son derece etkili bir reklam kampanyası yürüttü.
Kamuoyu günlerce çeşitli isimleri tartıştı. Televizyonların en önemli konusu bu oldu. Bunlar propaganda değil mi? Hem de en rafinesi!

Muharrem İnce’nin hitabet yeteneği olağanüstü.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Özgür Özel, isim vermeden Muharrem İnce’yi şöyle tarif etmişti:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çıldırtacak adayımızın ismini açıklayacağız!..”

Cumhurbaşkanlığı yarışı Muharrem İnce ile ilginç bir boyut kazandı. Zevkli, heyecanlı, çekişmeli, zaman zaman da kavgalı bir yarış izleyeceğiz.

İnce, propaganda gezilerinde, televizyonlarda (Çıkacağı pek televizyon kanalı da kalmadı ama!) bilinenleri tekrarlarsa bırakın sonuç almayı, rüzgar aleyhine esebilir.
Ama laf cambazı bu gerçeklerin farkında olarak yeni şeyler söyleyecektir.

Benim değerlendirmem bu seçim 1946’dan bu yana yapılan en önemli, hayati seçimdir.
Yani, sonuçları itibariyle 72 yıl sonra ‘devrim’ niteliğinde genel seçime gidiyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaybetme lüksü yok.
Eğer kaybederse, bu ülkede A’dan Z’ye, iğneden ipliğe her şey değişecek. Kamuya ait satılanların bir kısmı geri alınacak, önemli diye lanse edilen projelerin hemen hepsi iptal edilecek, halen yürütülmekte olanların bir kısmı da durdurulacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan kazanırsa, bu da büyük bir ‘devrim’ anlamına geliyor. Tükiye’nin yönetim tarzı kökten değişiyor. TBMM’nin yetkilerini Cumhurbaşkanı üstlenecek, tek adam olacak.

Şunu da gözardı etmemek lazım. 72 yıldır parlamenter demokrasi ile yönetiliyoruz!




Garipsiyorum

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dünkü çıkışı!
Cumhurbaşkanlığı için 100 bin imza toplayanların durumuna dikkat çekerek, “İmza verenlerin FETÖ’cü olup olmadıkları araştırılmalıdır.”
Yani, düşünülmeden ortaya atılan bu teklif çok düşündürücü.

Merak ettiğim bir konu da, Meral Akşener’in HDP’ye karşı tarzı!
Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP’yi dışlarsanız ittifakın adayı nasıl seçilecek?
Meral Hanım’ın 24 Haziran seçiminden sonra huzura kavuşacağını, daha radikal düşüneceğini tahmin ediyorum.