İYİ Parti

Hani buna erken seçim, hatta baskın seçim diyorlar ya, pek öyle değil. Daha seçime neredeyse bir ay var, şimdiden çoğu insan bıktı!

Partiler ne söyleyeceklerse dediler! Bundan sonra hep tekrar edecekler. Zaten gittikçe karşılıklı suçlamaların kalitesi de seviyesi de düşüyor.

Bugün size yenilerden bahsetmek istiyorum.

Görüştüğüm çoğu insan, İYİ Parti’yi 2002’nin AK Partisi’ne benzetiyorlar.

Kısa süre önce kurulmasına rağmen tıpkı ANAP gibi, AK Parti gibi halk arasında büyük heyecan yaşanıyor. Ne kadar doğru bilmiyorum ama aynı şeyi çok sık duyuduğum için etkilendim.

Akşener’in partisinin Gaziantep listesini de beğendim.

Birinci sıraya tanınmış bir isim, eski rektör Prof. Hüseyin Filiz’i koymuşlar. Filiz’i bizzat Meral Akşener arayıp göreve davet etmiş.

İkinci sırada Can Tuğsuz var. Eğitimli, kültürlü, çiçeği burnunda  genç bir politikacı. Benim özlemim buydu. İyi yetişmiş gençlerin babaları genellikle, “Aman oğlum politikaya bulaşma” der. Bunun anlamı da şu: Eğitimli ve para sorunu olmayan gençler politikaya girmeyecek ama giren, belki de sıradan insanlar tarafından yönetilecekler! İşte bunun için böyle gençlerin politiaya girmesinden ülkem için yarar görüyorum, seviniyorum.

Babası İbrahim Tuğsuz’da yeni kurulduğunda ANAP’ın İl Başkanı’ydı. İbrahim Bey çok iyi koku alan bir işadamıdır. Hani dedim ya, İYİ Parti’yi eski ANAP’a benzetiyorlar. Listede Tuğsuz soyadını görünce ve söylenenleri de üstüste koyunca acaba İbrahim Bey yine kokuyu aldı mı diye düşünmeden edemedim.

Herkes gibi bende İYİ Parti’nin performansının nasıl olacağını merakla bekliyorum.

Hazin bir hikaye!..

İnşaat balonuna örnek arıyordum.

Güvediğim bir arkadaşım şahane bir örnek gönderdi.

Birisi Maslak’ta orman arazisine inşaat yapıyor. İsmi 1453.

Bir arkadaşımız 1453’den daire aldı. 900 bin liraya anlaştı. 300 bin peşinatını ödedi. Senetler karşılığı 24 ay düzenli parasını  ödedi. Ödemeler bitti. Sonunda dairesini aldı, içine yerleşti.

Müteahhit şirkete gitti. Borcumu ödedim, tapumu verin, dedi.

En kısa zamanda veririz diye, epey oyaladılar. 3-5 ay gelip gittikten sonra aklına tapuya gitmek geliyor. Tapuya gidiyor.

Daire kendi adına tapulanmış. Ama ufak bir sorun var. Daire üstünde 1,5 milyon lira ipotek var. Bilmem ne katılım bankası.

İnşaat şirketine gidiyor. Durumu anlatıyor. İnşaat şirketi cevap veriyor. Bankalara kredi borcumuz var. Ödeyemiyoruz. Onun için de ipotek kaldırılmıyor.

Arkadaş, bir soruşturuyor ki, bütün bloklarda onlarca daire bu durumda. Buna resmen tokatçılık denir. Daire sahibi dava açacak, en az 4 yıl sürecek. O da şüpheli!

Peki bu işi yapan müteahhit kim?

Şu çok karılı olan. Televizyonda konuşuyor:

‘’Bizim ortanca hanım …..’’

Adamın hayatındaki hanımlar numaralı.

Şimdi para bitti.

Eski sattığı daireler üzerinde ipotek var. İpotekler kalkmıyor!

1453'ten daire alanlara bir sorun: Tapusunu eline alan var mı?

Yakında çok müteahhit kaçacak! Maalesef.

Türkiye’de şu anda tahminen 2.5 milyon satılamayan daire var. Bunların çoğu ipotekli.

Yalnız borçlu şirketleri düşünmeyin, asıl bankaların başı belada. Almışlar sendikasyon kredilerini, TL’ye çevirip kredi diye vermişler!

Dolar karşısında kuşa dönen, geri dönmeyen ve belki de dönemeyecek TL bankaları kara kara düşündürüyor!..

CHP’de heyecan yok!..

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Gaziantep’ten rügar gibi geçti!

Aklınıza hemen ‘Rüzgar Gibi Geçti’ filminin unutulmaz yıldızı Clark Gable gelmesin! Kılıçdaroğlu, Antep’e yasak savmak için gelmiş.

Düşünüyorum da, eğer kendisi cumhurbaşkanı adayı olasaydı, ikinci tura garanti Erdoğan ile Akşener kalırdı.

Galiba iyi yaptı diye diyeceğimiz şeylerden birisi Muharrem İnce’yi aday göstermesiydi. Onun da kolay olmadığını biliyorum!!

CHP’nin bağırık-çağırıkla belirlenen milletvekili aday listesi, birinci sıra adayı dışında beğenilmedi. Hedefin 2 milletvekili olduğu tartışılıyor! Gaziantep’in milletvekili sayısı arttı ama bu liste ile CHP’nin işi biraz zor!

Kılıçdaroğlu’nun Gaziantep temasları da bunu doğruluyor!

Muharrem İnce’ye cumhurbaşkanlığı için oy verecek CHP’lilerin bir kısmı, baraj altında kalmasın diye miletvekili seçiminde HDP’e oy verecekleri konuşuluyor.

Gözlemim, İYİ Parti’deki heyecanın yarısı bile CHP’de yok.

Ben önemsiz, yasak savmak kabilinden gerçekleştirilen bir seçim gezisi dedim ama bazı yerel gazeteler bu geziye rekor sayıda sayfalarını ayırdılar.

Acaba koku mu aldılar?

Bilirsiniz, batan gemiyi önce fareler terkeder!