Ali Koç

Fenerbahçe’nin bugün büyük kongresi var. Belki de tarihinin en önemli başkan seçimine gidiyor. Ali Koç ile Aziz Yıldırım yarışıyor.
Ben Fenerbahçeli değilim. Ancak, Fenerbahçe başkanlığı çok önemli ve stratejik makam olduğu için düşüncelerimi söylemek istiyorum.
Benim tercihim Ali Koç.

Koç, birçok TV kanalına çıktı, ben ilk kez onu dün sabah Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın ‘Çalar Saat’ programında izledim.
İncecik, bakımlı, çok güzel konuşan, ciddi ve konusuna son derece hakim genç bir lider olarak tanımlıyorum.

Koç, adaylığa karar verince ekibiyle birlikte 4 ay geceli gündüzlü çalışmışlar. Fenerbahçe’nin mevcut durumunu irdelemişler. Sonra da gerçekçi bir planlama yapmışlar.
Bunu şimdiye kadar hangi kulüp yaptı?
Koç, ‘Sağlıklı mali yapı’nın çok önemli olduğunu anlatırken, hali hazırda kulübün günü kurtarma telaşı içinde olduğunu vurguladı. “Bu şekilde kulüp yönetilmez!” diye de ekledi.

Kendisi ve yönetim kurulundaki arkadaşları kasaya nakit para koyacaklarını, sponrsorlardan gelecek mali kaynaklarla birlikte sorunun çözüleceğini ama devamlılık için de net planları olduğunu belirtti.

Koç’un vizyonuna hayran oldum. Dünyayı yakinen izleyen lider ruhlu bir genç insanın Fenerbahçe’nin bir dünya kulübü olabilmesi için yapacaklarını dinlerken her zaman kafamı kurcalayan o mesele aklıma geldi. Babaların, “Aman oğlum böyle işlere bulaşma…” mealinde öğütleri bizi bu kötü günlere getirdi.
İşte karşımızda mükemmel bir başkan adayı var. Eğitimiyle, bilgisiyle, vizyonuyla ve başarılı olmak iddiası ile yalnız Fenerbahçe’ye değil, Türkiye’ye de önemli katkıları olacak bu değerin önünü açmak seçimde oy kullanacak Fenerbahçeliler’in görevidir.

Böyle vizyon sahibi genç insanlar artık çekinmeden öne çıkıp görev talep etmeliler.
Bu ülkede ne kadar çok değer var, ancak cesaretle öne çıkınca göreceğiz.




İngiliz The Economist dergisi Akşener’in oyunu yüzde 20 olarak tahmin etti


İngiliz Economist dergisi son sayısında, 24 Haziran'da yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçimlerine muhalefet cephesinden bakan bir yazı yayımladı. Yazı, "Türkiye'de muhalefet Erdoğan karşısında galibiyet kokusu alıyor" başlığı ile okurlara tanıtıldı.
Economist, Meral Akşener'in cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki oyunun son anketlerde yüzde 20'ye yakın göründüğünü aktardı.
Economist, "popüler bir delifişek" ifadesini kullandığı Muharrem İnce'yi ise "Muhafazakar seçmenle iletişim kurabilen ender laik politikacılardan biri" cümlesiyle okurlarına tanıttı.

Emektar milliyetçi ve bir dönem içişleri bakanlığı da yapmış olan Meral Akşener, kendisini ve kurduğu İYİ Parti'yi belirsizlik içinden ulusal seviyeye taşıdı. Bir yıldan az bir süre önce kurulmuş bir parti için saygı uyandırıcı şekilde yüzde 10 barajının oldukça üzerinde bir seçmen kitlesi elde etti. Son anketler Akşener'in kendisini ise cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda, yüzde 20'nin üzerinde gösteriyor. Anketler Demirtaş'ın da çift haneli rakamlara ulaştığını ortaya koyuyor. Bu da dış dünya ile sosyal medya ve avukatları aracılığı ile haberleşen biri politikacı için hiç fena değil.

Turkey's opposition scents success against Erdoğan's Turkey authoritarian president may be in a spot of bother

VICTORY for Turkey’s Recep Tayyip Erdogan and his Justice and Development (AK) party in presidential and parliamentary elections on June 24th should have been a foregone conclusion.