Siyah başlıklı gazeteler

Dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde yayınlanan aklı başında siyasi gazeteler topluma malolduğu için aklına her geleni, canının her istediğini yapamaz, yazamaz!

Yapanlar yok mudur? Vardır tabii! Antep’te de var! Ama ciddiye alınmazlar.

Zaten gazetelerin gelişmişliği, büyüklüğü olaylar karşısında takındıkları tavırlarla belli olur.

Erdoğan Demirören ve ailesi, daha dün denilebilecek zaman birimde basın dünyasına katıldılar.

Görülen lüzum üzerine Milliyet ve Vatan gazetelerini Aydın Doğan’dan 74 milyon dolara satın aldılar.

İki ay önce de yine görülen lüzum üzerine Aydın Doğan’dan başta Hürriyet olmak üzere, Posta, Fanatik, Daily News gazeteleri ile birlikte TV kanalları CNN Türk, Kanal D ile Ekonomist, Capital gibi dergileri bir milyar+ dolara grup envanterine kattılar.

Bu gazeteler aile gazeteleri olmayıp, özellikle Hürriyet, topluma uzun yıllardır mal olmuş gazetelerdir.

Allah rahmet eylesin, Erdoğan Demirören hakkın rahmetine kavuşunca dün bütün gazeteleri siyah başlıkla çıktı.

Çok yadırgadım!

“Sana ne kardeşim, ister pembe çıkarlar, ister siyah! Seni ne ilgilendirir!” diyebilirler sahipleri.

Ama kazın ayağı öyle değil işte!

O gazete senin değil, halkın gazetesi. Ona göre davranman gerekir. Örneğin, Hürriyet’in sahibi hala Erol Simavi olsaydı (Kurucusu Simavi ailesi) Hürriyet siyah başlıkla çıkar mıydı?

Hiç zannetmiyorum.

Ülkemde bütün değerler ya unutuldu, ya da yerine garip yeni değerler konuldu.

Artık aramızda olmadığı için eminim günün birinde Erdoğan Demirören’in de hayatı ayrıntılı bir şekilde yazılacaktır. Kimbilir neler öğreneceğiz.

Türkiye’de, ölünce gazetelerin siyah başlıkla çıktığı Atatürk’ten sonra ikinci adam galiba Erdoğan Demirören.

Atatürk için nasıl düzinelerle kitap yazıldıysa, Demirören için de mutlaka yazılacaktır.

Merhuma Tanrıdan rahmet diliyorum. Türkiye’nin başı sağolsun!

Yıllar önce Gaziantepspor’u büyük heyecanla izler, maç yazıları yazardım. O zamanlar şehrin önemli sohbet konusu Gaziantepspor’du.

İlk kez yurtdışına deplasmana gittiğinde ben de takımla birlikte gitmiştim. Rakip takımın teknik direktörü Eric Gerets’le dostluk kurmuştum. Daha sonra Galatasaray’a geldi 2005-2007 teknik direktörlük yaptı.

Bir zamanların fenomen takımı Anderlecht’i Gaziantep’e bir arkadaşım aracılığı ile getirmiştim. O zaman Saip Ağabey (Konukoğlu) başkandı. Önce inanamadı, ama ciddiye binince gönülden yardımcı olmuştu.

Takımın asları, Avrupa’nın en pahalı, ünlü oyuncuları Resenbrink ile Haan da gelmişlerdi.

Arjantin’deki dünya kupasında parlayan bu iki yıldız hemen bir ay sonra Antep’e gelince herkes şaşırmıştı.

Haan, Arjantin’de ülkesi Hollanda’nın 2-1 galibiyetiyle biten maçta İtalyan kalesine 40 metreden gönderdiği füzeyle hala hatırlanır.

Aynı golü, yine 40 metreden bizim kaleci Yaşar’a da atınca gülmek ile üzülmek arasında bocalamıştık.!

Neticede 4-1 mağlup olmuştuk. Ama çok keyifli maçtı.

İyi hatırladığım bir şey de, Haan soyunma odasının kapısından yan dönerek çıkmıştı. Bu kadar iri bir adamdı.

Dün İstanbul Sabah’ın Güney ekinde Erhan Özmen’in yazısını okurken gülmekle şaşırmak arasında bocaladım.

Yazısının bir kısmını Ali Koç’a ayırmış. Onun hakkında yazdıklarına ben de katılıyorum.

Ancak açık açık, “Ben bir Fenerbahçeli olarak arzu ettiğim yolculuğun şampiyonlukla sonuçlanması elbette…” cümlesine doğrusu şaşırdım.

Erhan Özmen, Adil Konukoğlu’nun yakın arkadaşı ve Gazişehir FK’nın da yöneticisi, Futbol Şube Sorumlusu.

Ben onun ne demek istediğini, hissiyatını tahmin edebiliyorum.  Ama bir gazetede köşe yazıyor, dikkatli olması lazım.

Akla zarar bir senaryo…

Gazişehir’in seneye Süper Lige çıkacağından eminim. (Aslında bu senede çıkabilirdi. Gereken her şey yapılmıştı. Penaltılarla kaçan şampiyonluk olacak iş değildi! Ben en çok Adil Bey için üzüldüm. Çünkü çok istiyordu.)

Diyelim ki, Süper Lig’de son maç! Gaziantep’te, Gazişehir Fenerbahçe’yi yenerse Galatasaray lig şampiyonu olacak, yenilirse Fenerbahçe olacak.

Senaryo dedik ya, diyelim ki Gazişehir kaybetti, FB şampiyon oldu. Gazeteciler maçtan sonra Erhan Bey’e dün yazdıklarını hatırlatarak soru sorarlarsa ne cevap verecek!

Temennim böyle bir şey olmasın! Altından kalkamaz!