Buna ‘Fuar’ mı diyorsunuz?

YAYINLAMA: 27 Şubat 2012 / 18.00 | GÜNCELLEME: 27 Şubat 2012 / 18.00

8. GAPFOOD Gıda, Gıda Teknolojileri ve Ambalaj Fuarı, 3. GAPTARIM Tarım, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Fuarı ile birleştirilerek eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.
Geçen sene Halı Fuarı’ndan sonra OFM’ye gitmek kısmet olmamıştı. Gıdaya ilgi duyduğum için Cumartesi günü fuarı gezmeye gittim.
Halı Fuarı’nın görkemini bildiğim için Gıda’nın mükemmel olacağını tahmin etmiştim. Ama daha içeri girer girmez fuarın hayal kırıklığı olduğunu gördüm.
Bu işte bir terslik var ama anlamadım. Kimseye de sormadım.
                                                        ***
Türkiye’nin en büyük makarna üretilen kenti Gaziantep değil mi? En büyük un ihracatçısı biz değil miyiz? Yoksa bunlar gıdaya girmiyor mu?
Gaziantep’in sembolü ‘antepfıstığı’ değil mi?
Antepfıstığını sembol haline getiren Gaziantep Sanayi Odası, nasıl olur da kendi düzenlediği gıda fuarında antepfıstığını ihmal eder, anlaşılır gibi değil. Yoksa, antepfıstığı da mı gıdaya girmiyor?
Gaziantep’te dağ taş zeytin! Zeytinyağı, hububat, bakliyat, yaş meyve ve sebze, kuru meyve mamülleri fuarda neden yoklar ki? Bunlarda mı gıdaya girmiyor?
                                                         ***
Peki ya gıda ambalajı?
OPP ve türevlerinin en büyük üretim merkezi Gaziantep değil mi?
Gıda teknolojilerini geçelim, beceremiyoruz ki fuarda hiç yoklar!
                                                      ***
fiimdi, Siirt’ten gelmiş, fuarda kilim, bal ve fıstık satan değerli bir garibanla, köy bakkallarının lokumla jöleyi plastik tabakta sattıkları standlarla fuarcılık olur mu?
Gaziantep’te fuarcılığın duayeni saygın bir kuruma böyle dar bir alanda payanırcılığı ben yakıştıramadım.
Gıda, Gaziantep’in en büyük sektörüdür.
‹nanmayan, TİM’in ‘İllerin sektörel ihracatı’ tablolarına bakıp rakamları inceleyebilir.
fiöhretimize gölge düşürse hepimiz zarar görürüz.





Cami-mütevelli ilişkisi


Ve Yıldırım Demirören Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı seçildi…
fiike yapmakla suçlanan, yönetim kurulu üyeleri ve takımın teknik direktörü hapse giren Beşiktaş’ın kaderini etkileyecek isimlerin başında TFF Başkanı Yıldırım Demirören geliyor.
Beşiktaş’a verilebilecek bir cezanın altında TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in imzası bulunacak. Mümkün mü?
Bilenler bilir, ‘Cami-Mütevelli’ ilişkisini anlatan mükemmel bir Antep deyişi vardır, işte bu iş tam ona uygun…
Anlamadığım bir başka konu ise Demirören’in Beşiktaş’tan alacağı olan 103 milyon lirayı bağışlaması…
Hemen yüksek vergi verenlerin listesini karıştırdım. Bu kadar bağışa uygun düşecek bir vergi rakamı bulamadım. Derken bir açıklama geldi:
“Beşiktaş Futbol Yatırımları Afi, Yıldırım Demirören'in ‘hibe’ açıklamasına açıklık getirdi. fiirketten yapılan açıklamada, Demirören'in kulüp ile borç-alacak ilişkisi bulunmadığı hatırlatıldı.”
Bunu anlamaya çalışırken başka ve daha önemli bir açıklama geldi:
“Lig TV Muhabiri Ömer Güvenç; TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Fenerbahçe'ye "Uluslararası Tahkim Mahkemesi'nde (CAS) UEFA'ya açtığınız davayı geri çekin, 45 milyon Euro'yu Türkiye Futbol Federasyonu olarak biz karşılayalım" dediğini iddia etti. Ömer Güvenç, bu sözünün de arkasında olduğunu söyledi.
Ben de bir açıklama yapayım bari…
Futbola önem veren Milliyet ve Vatan gazeteleri bir süre önce Yıldırım Demirören tarafından satın alınmıştı.
‹şte böyle, Türkiye’de işler böyle yürüyor!

Buna ‘Fuar’ mı diyorsunuz?