Çatıda Çatlak

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Adadaki evimizin çatısını tamir ettirebilmek için önce binanın bütün etrafının resimlerini çektirmiştim. Resimlerin ekinde evin neden tamir görmesi gerektiği üzerinde uzun bir yazı hazırlamıştım. Binanın ileri teknoloji ile inşaa edilmediğinden dolayı, hem duvarlarında, hem de çatıdan sızan rutubeti durdurmak için yoğun bir yalıtım yapmak gerektiğini dile getirmiştim. Hatta yeni çıkan yalıtım bazlı dış çephe boyalarının mutlaka bir astar üzerine vurulması konusunda bir bilirkişinin görüşlerini de, bu gerekçeye ilave etmiştim. En önemlisi binanın çatısının tamiratı idi.

Genelde martılar her evin poyraza korumalı bir tarafına yuva kurma üzerinde iç güdüsel çalışmaları mutlaka olur. Yuva kuramadan evvel bütün kuşlar mutlaka keşif yaparlar. Martı yuvası için bir çatıda korunmalı bir tek nokta varsa, bir ikinci martı o çatıya yuva yapmaya kalkmaz. Çünki yuva hem doğaya hemde kargalara karşı korumalı olması gerekir. Kargalar, martı yumurtası için en önemli tehlikelerin başında gelir. Kargalar martı yuvasında korumasız bir yumurta bulduğu anda yumurtanın sonu gelmiş olur. Kuluçka döneminde martının vücut ısısında bulunan martı yumurtası, son derece kırılgandır. En ufak bir dokunuş yumurtayı kırmaya yeterli olur. Bu nedenle mart ayı içinde adalardaki bütün evlerin çatılarında kargalar ile martıların kavgaları hüküm sürer.

Kargalar hiç bir zaman kaybetmez, her zaman bir martı yumurtasını afiyetle kursağına indirir. Beslenmek için yuvadan ayrılan dişi martı yerini erkeğe bırakır ve dişi gelinceye kadar yumurtayı erkek korur. Yuvada yavru martı doğduktan sonrada korunmaya muhtaçtır. Kargalar, yeni doğan korunmasız yavrularıda her fırsatta avlamayı çok severler. Kendi yuvalarında yiyecek bekleyen yavrularına, avladıkları yavru martıyı götürürler. Ancak kargaların yuvasına martılar musallat olamazlar. Genelde sedir ağaçlarının sık dalları arasına yaptıkları yuvada, yumurtalardan yeni çıkan yavruları, tabii bir korunma içinde olurlar. Ağacın sık dalları onları saklar. Adalardaki evlerde damların tamir edilme süreci martıların yuva yapmaları sürecinin dışında gerçekleşir.

Martılar yavrularını kursaklarında hazmettikleri yiyeceklerle beslerler. Hazmetmedikleri besinleri de çatılara kusarlar. Yaptıkları yuvalar, çatıdaki bacaların sıvalarına zarar getirip, sıva dibinden yağmur sularının içeriye sızmalarına sebep olurlar. Hatta bu yuvalar yağmur oluklarının tıkanmasına ve yağmur suyunun çatıdan içeriye sızmasına da neden olurlar. Bu nedenle adalardaki evlerin bütün çatılarının zaman içinde tamir edilmesi gerekir.

Çatılardaki kiremitler zaman içinde kırılır, onların değişmesi gerekir, hatta kiremitlerin birleştiği yerlerin zaman içinde kırılması da çatıların tamir edilmesini gerektirir. Bir çatının tamir edilebilmesi için çatının üstünün açılması şarttır. Nerede kırık var, nerede sızıntı var, nerede çatlak var mutlaka görülmesi gerekir. Hele iyi bir usta eli ile yapılmamışsa çatı, mutlaka bir kenarından sızıntı olur. Çatılarda genelde yamalı tamir olmaz. Bir kenarını açık yapmaya kalkarsan sonuç mutlaka hüsranla sona erer. Bir yamalı yeri tamir edersen, bir başka yer başlar akmaya. Bu nedenle çatı mutlaka bir bütün olarak ele alınmalı.

Siyasette adadaki çatılara benzer. Her partinin lideri bir başka partinin lideri ile söz birliği yapsalar bile, eğer tabana mantığını yerleştiremezseniz, çatının yapısı su sızdırır, çatı yama tutmaz. Çatıyı kuranların tabana ifadede mantıklı bir izah bulamazsa, aklı kullananların söylemleri çatıyı sallar.
Hani derler ya alt çıkmışsa kıspetten, uçkur dokuz yerden koparmış diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Çatıda Çatlak