Sorunlar... Çözümler... Sorumlular...

YAYINLAMA: 28 Haziran 2018 / 20.00 | GÜNCELLEME: 28 Haziran 2018 / 20.00

Dışarıdan güçlü bir hoparlör sesi... "-Güçlü Türkiye için!.. Verdiğiniz destek için çok teşekkür ederiz." anonsu kulakları tırmalıyor.
Allah... Allah... Bu da nereden çıktı?
Oysa seçim öncesinde propaganda yapan parti hoparlöründen hiç de böyle yüksek sesle bağırılmıyor, kulakları tırmalanmıyordu.
Neyse...
Şimdi kazanmanın verdiği huzurla/mutlulukla teşekkür yağdırılıyor dağlara-taşlara...
Hoparlörün son sesiyle...
"Güçlü Türkiye için..."
Her dönem siyasetçinin ağzında çiğnediği bir vaattir bu... Güçlü Türkiye... Bir umut...
Türkiye'yi güçlü yapmak, adil yönetmek siyasetçinin zaten görevi..
Türkiye "güçlü" olsun kim istemez?
Ülkenin güçlü olması, yurttaşın mutlu olması demek.
Olduk mu?
Doğrusu, mutlu olduğumuz zamanlar oldu. Ama elde-avuçta ne varsa satarak bir yerlere gelmeyi, mutlu olmayı kendime yediremedim hiç...
Sattık da sattık!..
En sonunda şeker fabrikalarını da sattık.
Pancar üreticileri yanında sağduyulu yurttaşlar da bu satışa karşı çıktı, itiraz etti ama ne oldu?
Fabrikaların bulunduğu illerde iktidar partisi oyların çoğunu aldı.
O zaman neyine itiraz etti bu insanlar?
Bu itiraz eden insanlar sanal mı idi? Uzaydan mı gelmişlerdi?
Yurttaş böyle istiyor!..
Sonuçta "ulusal irade..."
Bizim de aradığımız hep "ulusal irade" değil mi?
Böyle bir irade karşısında akan sular duruyor.
Seçim dönemi heyecanı artık bitti.
Şimdi yönetim gemisinin dümenine geçenler düşünsünler artık.

***
Müsabaka sonrası mağlup takımın antrenörü gibi " önümüze bakacağız" mutat söylemlerinin zamanı şimdi.
Siyasetçiler ayna önüne geçip özeleştiri yapmak durumundalar.
Muhalefet olsun, iktidar olsun partiler, 24 Haziran seçimlerinden "yara alarak" alarak çıktılar.
Bol keseden atılan karavana atışlar sağduyu önünde karşılığını bulmadı.
Oy kaybeden, milletvekili sayısı azalan partiler oldu.
Her parti artık özeleştiri yapmak, seçim sonuçlarından kendilerine ders çıkarmak durumunda.
Dileğimiz, adı önce "Başkanlık", sonra "Cumhurbaşkanlık" olarak tanımlanan yeni dönemin ülkeye ve ulusa yarar getirir kararlar ve uygulamalarla yurttaşın yüzünün gülmesidir.
"Asrın lideri"miz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu yeni dönemin fırtınalı günlerinde hünerini kanıtlayarak ulus ve ülkeye esenlikler getirmesini herkes gibi biz de diliyoruz.

Sorunlar... Çözümler... Sorumlular...