Milatsız demokrasi serüveni...

YAYINLAMA: 29 Haziran 2018 / 20.00 | GÜNCELLEME: 29 Haziran 2018 / 20.00

Siyasal tarihimizde neyi milat, yani başlangıç alacağımız belli mi? Bilen varsa söylesin.
21 Temmuz 1946 seçimleri mi?
Olamaz, çünkü Osmanlı döneminin "Tanzimat Dönemi" var.
1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilanını unutmamak gerek.
14 Mayıs 1950 DP'nin iktidara gelişi her ne kadar milat/başlangıç kabul ediliyorsa da...
27 Mayıs 1960 Darbesi demokrasi için yapılmadı mı?
Talat Aydemir'in darbe girişimleri... Ardından gelen 12 Mart, 12 Eylül ve arasında kalan kalkışımlar...
Bu arada da postmodernler vs...
Hepsi bu ülkede -sorarsanız- demokrasi adına yapılan girişimler.

1970'li yılların çok partili gel-gitlerini yaşayanlar bu dönemi sıkıntılarını "milletvekili transferleri"yle aşınca kafalarda oluşan çözüm "TBMM'de çok parti olmamalı" görüşü kabul gördü.
Sonuçta 12 Eylül Darbesi gelince; "siyasal yaşamda az parti" görüşü yerleştirilmeye çalışıldı.
Böylece Meclis'te daha rahat çalışılacak, hizmete hızlılık getirilecekti.
Hatta bunun için "önce milli irade" diyenlerin de ses çıkarmadığı yüksek rakımlı seçim barajı kuruldu.
Amaç, ufak-tefek partilerin Meclis'te yer almamasıydı.
Bu da gerçek demokrasiye ulaşmak içindi.
Ne oldu?
24 Haziran seçimlerine giderken "Meclis'e girememe tehlikesi" yaşayan, ya da bu çatı altına daha çok milletvekili ile girmek isteyen partiler anlaşabilecekleri partilerle aynı şemsiye altında toplandılar.
"İttifak" -olsa da Türkçe bir sözcük- adı altında göstermelik demokrasi horonu tuttular.
Şemsiye dışında kalanlar da oldu.
Şimdi TBMM'de yine "çok partililik" dönemi başladı.
Yani, "koalisyon dönemi..."
Hani, koolalisyon olmasın, güçlü partilerde yurttaşlar bütünleşsin diye barajlar kurulmuştu?
Yeni bir başlangıç bu mu?
Bu mu milat?..

***
Demokrasinin bina edileceği temelleri atmadan, böyle bir siyasal yaşam tarzını, yönetim anlayışını kültür/sanat ile yoğurup yurttaşları bu konuda bilinçlendirmeden bugün geldiğimiz nokta ortada...
Eğer, kültür/sanat yaşamını toplumsal anlamda paylaşmaz, bilim için eğitimsel anlamda silkinip yeni, çağdaş bir yola yönelmezsek çok daha yeni yeni demokrasi milatları icat eder, kendi kendimizi kandırırız.

Milatsız demokrasi serüveni...