Boradayı Mismar Eden Allah

YAYINLAMA: 01 Ağustos 2018 / 20.00 | GÜNCELLEME: 01 Ağustos 2018 / 20.00

Anteplilerin,Gün doğmadan neler doğar. Allah isterse sıkıntıyı sevince çevirir. Zalim cezasını daha bu dünyada çeker anlamında kullandığı bu söz temelinde Barak’lı bir Halk ozanının başından geçen bir hikayedir.

Eh, Allah büyük. Ben bütün kalbimle inanıyorum.

Demircioğlu adı verilen bu halk ozanının yaşadığı bölgede bir derebeyi varmış. Bir gün bu derebeyi, kılık değiştirerek dolaşırken ozanın eşsiz güzellikteki karısını görmüş. Yanından hiç ayırmadığı danışmanına bu güzel kadını nasıl elde edeceğini sormuş. Şeytana pabuç giydiren danışman ona şu aklı vermiş.

Bundan kolay ne var! Demircioğlu’nu çağırır sabaha kadar bir kantar borada* hazırlamasını emredersin. Bu işi bir gecede yapamayacağından, emri yerine getirmediğini bahane ederek kendisini öldürtür sonunda karısını alırsın. Olur biter.

Bu sözler derebeyinin aklına uymuş. Hemen haber yollayarak Demircioğlu’nu çağırmış. İsteğini bildirmiş. Demircioğlu emrin yerine getirilmesinin olanaksızlığını, arkasındaki amacı anlamış. Büyük bir üzüntü içinde evine gelmiş, durumu karısına açmış. Karısı onu yatıştırmaya çalışarak şu karşılığı vermiş:

Tasalanma Allah Boradayı mismar eder.

Adamcağız biraz ferahlamış, sonra yatıp uyumuşlar. Sabaha karşı kapıları hızlı hızlı çalınmış. Kapıyı karısı açmış. Beklediği gibi Bey sarayında görevli çavuşlardan birini karşısında bulmuş. İçi cız demiş. Kadın, çavuşun ne istediğini sormadan, o konuşmuş:

Bey dün gece birden bire öldü. Demircioğlu’na söyle. Tabutuna çakmak üzere on tane çivi hazırlasın. Tezce saraya göndersin.

Kadın sevinçle kocasının yanına koşmuş:

Sana demedim mi, Boradayı Mismar eden Allah’tır. Kalk, Bey ölmüş. Tabutuna çakılmak üzere 10 tane çivi yap götür. Haber geldi.

Bu olay üzerine Demircioğlu yazdığı koşuğu şöyle bitirmiş

Demircioğlu der ki! Bu hal ne haldir.
Düştüm deryalara tükenmez yoldur.
Bilmezsin işini Mevla sen bildir.
Tabuta mıh ister borada bilmem.

*Demir tozu

 

 

 

 

CHP’nin işi gerçekten zor!

 

2 ay boyunca Muharrem İnce devletin başına geçsin diye uğraşan CHP, bir aydır partinin başına geçmesin diye daha büyük uğraş verdi.

100 milletvekili Anadolu’yu karış karış gezerek, aman Muharrem’e imza vermeyin, verdiyseniz de geri alın, dedi.

Neyse bunların hepsi geride kaldı. Yarın muhalefet topladığı imzaları parti yönetimine teslim edecek, hadi bakalım olağanüstü kongreye, diyecek.

 

Olağanüstü kongre olur veya olmaz, CHP yıprandı. Bu hava ile yerel seçimlerde nasıl başarılı olacak, soru işareti!

Muhalefet partide köklü değişimler yapmak istiyor. Kemal Bey’in de aklına yeni gelmiş olacak ki, o da benzer değişimden sözetmeye başladı.

Muhalefetin açıkladığı delege sayılarındaki adaletsizlik çok dikkat çekici.

Oy deposu Ege’de CHP’nin aldığı oy 2.346.007, temsil edildiği delege sayısı 162.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise CHP’nin aldığı oy 295.494 temsil edildiği delege sayısı 116.

 

Mardin ile Eskişehir’in nüfusları neredeyse aynı.

CHP’nin Mardin’de oyu 13.149, delege sayısı 12.

Eskişehir’de aldığı oy sayısı 187.579, delege sayısı 13!

Böyle saçmalık olur mu?  Neden şimdiye kadar bu adaletsizlik düzeltilmedi de, Kemal Bey’in şimdi aklına geldi?

 

 

 

Macron vaadini tuttu!

Fransa'da Öğrencilerin cep telefonu kullanımını anaokulu, ilkokul ve ortaokullarda tamamen, liselerde ise kısmen yasaklayan yasa tasarısı parlamentodan geçti. Parlamentonun iki kanadının üzerinde anlaştığı nihai metin Senato'nun ardından Ulusal Meclis'te de onaylandı.

 

Tasarı öğrencilerin okulda akıllı telefonlarının yanı sıra internete bağlanabilen diğer cihazlarını da kapalı tutmalarını ya da evde bırakmalarını öngörüyor. "Pedagojik kullanım" ve engelli öğrencilerin eğitimi gibi durumlar yasak kapsamının dışında tutuluyor. Öğrenciler okul yerleşkesinin yanı sıra bina dışındaki aktiviteler sırasında da telefonlarını kullanamayacak.

Üç ile 15 yaş arasındaki öğrencilere yönelik olan cep telefonu yasağı konusunda liselere ise kendi kararını verme hakkı tanınıyor.

 

Fransa'da 12-17 yaş arasındaki her 10 öğrenciden dokuzunnun akıllı telefon sahibi olması nedeniyle öğretmenler uzun süredir söz konusu yasağın getirilmesi için çağrı yapıyordu. Okullarda cep telefonu kullanımının yasaklanması, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da seçim kampanyasında öne çıkan vaatleri arasındaydı.

Fransa'da 2010 yılından bu yana sınıflarda akıllı telefon kullanımı yasak. Ancak yapılan araştırmalar, birçok öğrencinin bu kurala uymadığını ortaya koyuyordu. Yeni yasa, yasağı okulun tümüne genişletirken öğretmenlerin gerekli gördüklerinde öğrencilerin telefonlarına el koymasını da kolaylaştıracak.

 

 

Bir hafta önce tehdit, dün zeytin dalı

 

İran Cumhurkanı Hasan Ruhani ile "her zaman ve ön koşulsuzolarak görüşmeye hazır olduğunu açıklayan ABD Başkanı Donald Trump'a Tahran'ın cevabı gecikmedi.

 

Ruhani'nin danışmanı Hamid Ebuturabi, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Büyük İran milletine saygı, düşmanlığın azaltılması ve ABD'nin nükleer anlaşmaya geri dönmesi... Bunlar mevcut pürüzlerin aşılmasını sağlayacaktır" diyerek Tahran'ın olası bir görüşme için şartlarını dile getirdi.

 

ABD, İran'la 2015 yılında Obama döneminde yapılan nükleer anlaşmadan Mayıs ayında çekilmişti. Böylece en büyük seçim vaatlerinden birini yerine getirmiş olan Trump, İran'a yönelik yaptırımları da iki aşamalı olarak yeniden yürürlüğe koyma kararı almıştı. Yaptırımların ilk bölümü 6 Ağustos'ta hayata geçirilecek.

 

Bir hafta önce tehdit, dün zeytin dalı

ABD Başkanı Trump, Pazartesi günü Beyaz Saray'da İtalya Başbakanı Giuseppe Conte ile düzenlediği ortak basın toplantısında, "Onlar da isterse İran'la görüşürüm... Ama buna hazırlar mı bilmiyorum" ifadesini kullanmıştı. Trump, "Ön koşul yok... Ne zaman isterlerse" diye eklemişti.

 

Trump, görüşmeye hazır olduğunu söylediği Ruhani'ye geçen hafta sert uyarılarda bulunmuştu. Ruhani ABD'ye "aslanın kuyruğuyla oynamaması" ve İran ile girilecek herhangi bir çatışmanın "tüm savaşların anası" olacağı uyarısı yapmış, Trump da Ruhani'ye "Bir daha asla ama asla ABD'yi tehdit etme. Yoksa tarihte daha önce az sayıda kişinin karşılaştığı sonuçlara katlanırsın" yanıtını vererek "Dikkatli ol!" demişti.

 

 

 

 

 

Çoban kızdan Eğitim Bakanı olur mu?

 

Soldaki tatlı kız çocuğu Fas’ta bir çoban.

Sağdaki şık hanımefendi ise o tatlı çobanın ta kendisi, 20 yıl sonra Fransa’nın Eğitim Bakanı.

Boradayı Mismar Eden Allah