HARBİCİ

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Değerli bir haber sunucusunun sözlerini çok severim. ‘’Benim Aklımla Alay Etmeyin’’ Ne kadar doğru bir söz. Müsbet bilimler okumuş insanların bildikleri en iyi konu, rakamlar ve matematiktir . Bir artı bir iki eder. Hiçbir zaman bir artı birin beş nokta iki ettiğini görmedim. Sizin de gördüğünüze inanmadığımı beyan etmek isterim. Müsbet ilim mutlaka mektep ve medreselerde okutulmaz. Ancak rahmetle andığım Kabataş Erkek Lisesi’nin 1960’lı senelerde bir matematik öğretmeni vardı, onun üniversite hazırlık kursuna gitmiştim, bir cümlesi beni çok etkilemişti. ‘’Matematik bilmeyen, hesap yapmasını bilmeyenin dünyada yaşaması mümkün değildir’’ derdi.

Ne kadar etkilenmiştim kendisinden, bende çocuklarıma aynı cümleleri söyleyerek onların hayatlarına yön vermeye çalıştım. Hoca haklıydı, eğer matematik bilmiyorsan herkes seni kandırabilir, aldatabilir. Eğer bilerek aldanmak istiyorsan, söyleyecek hiç bir sözüm yok. Ancak ben ömür boyu pembe gözlüklerle yaşamak istemiyorum. Bende yaşadığım sürece, aritmetiğe ve matematiğe aklım erdiği müddetce doğru probleme, doğru çözüm üretmek isterim. Ancak problemin doğru olması gerekir. Elma ile armudun karıştığı bir sepette şeftali ararsanız bulamassınız.

Bir de atalarımızın güzel sözleri vardır. Zaman zaman tekrar eder içinden kendime pay çıkarırım. Hani derler ya ‘doğru yola kılavuz gerekmez’ diye. Yol düz ve yolun sonu apaçık görünüyorsa neden kılavuza ihtiyacım olsun ki? Neden kılavuz arayayım diye düşünmekteyim. Benim de hesap yapma kabiliyetim varsa, ben de bir toplama ve bölme ile bazı değerlere ulaşıyorsam, başkasına neden inanayım?
Ayrıca herkesin neyi topladığını, neye böldüğünü biliyorsak, dikkat etmekte yarar var. Birileri 1150 odalı 5 tepede oturup, ekonominin rakamlarını kendi matematiklerine göre hesap ve ilan etmekte. Bizim de bunlara inanmamızı istemekteler. Ne kadar abes.

Ülke dışındaki finans kurumları Türkiye’deki rakamları net ve açıkca bilmekte. Türkiye’nin 1.9 küçüldüğünü ilan ettiler. Siz ne derseniz deyin, adamlar 2019 yılı sonuna kadar her ay ekonomimizin küçüleceğini ilan ediyorlar. Sizin bu çeyrekte ‘5.2 büyüdük’ demeniz, size hiçbir şey kazandırmaz. Bilhassa kaybettirir. Yapmaya çalışacağınız her yatırım için dış kaynaklardan finans temin etmek mecburiyetindesiniz. Ayrıca bu sene sonuna kadar ödenmesi gereken bir de dış borç bulunmakta.

Mahfi Eğilmez’in rakamlarına göre bu miktar 102 milyar dolar civarında. Gelin eğri oturup doğru konuşalım. Borçla büyürken küçülen ekonominin de, piyasaya etkisini çarşıda , pazarda, kapanan fabrikalarda, yollar boyu kilometrelerce uzayan iş makinalarının satış sergisinde, şehirlerarası yollardaki taşımacılıkta eksilen kamyonlarda, yükleme limanlarındaki azalan gemilerde görmekteyiz. Bu belirtiler zaten nerede olduğumuzu açıkca söylemekte.
Bir bilmece vardır bilmem hatırlar mısınız?
Sonu ‘’ bici ‘’ ile biten 5 meslek dalını sayabilir misiniz?
Aklınıza ilk gelen leblebici olsa gerek. Doğru.
Daha sonra muhallebici gelmesi doğaldır. Bu kelimenin içine kazandibici de girebilir.
Bir başka meslek dalıda güllabici dir. Hani ramazanda iftardan sonra yenilen süt, şeker ve nişasta ile yapılan tatlıyı yapan insanların mesleğidir bu.
En sonunda sıralayabileceğiniz meslek ise HARBİCİ . Askerde top namlusunun, atış yapıldıktan sonra, yağlanması için, ucu yağlı keçeli düz bir sopanın içeri sokulup çıkartılması gerekir.

Onu yağlayan kişiye verilen isimdir HARBİCİ . Düz sopanın ismi de HARBİ’dir. ,
Hani derler harbi konuş, yalan söyleme diye, doğru konuşulmasını kast ederler.
Bizim de devletin HARBİ konuşmasını istemek hakkımızdır diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

HARBİCİ