İmrenilen Amerikan adalet sisteminde son durum…

YAYINLAMA: 09 Ekim 2018 / 20.00 | GÜNCELLEME: 09 Ekim 2018 / 20.00

Amerika’da görülen bir cinsel istismar davası dünya gündeminin ilk sıralarında yer alıyor.

 

Amerika’da 51 yaşındaki Psikoloji Profesörü Christine Blasey Ford, Donald Trump’ın Yargıtay Başkanlığına aday gösterdiği avukat Brett Kavanaugh’la aynı koleje gittikleri yıllarda, henüz 15 yaşındayken kendisine tecavüz etmeye yeltendiği iddiasında bulundu.

Hemen akabinde üniversiteye başladığında ise zor günler geçirdiğini, arkadaş edinmekte ve erkeklerle iletişim kurmakta zorlandığını, ayrıca akademik problemler yaşadığını, travmanın majör etkilerinin dört yıl kadar sürdüğünü belirtti.

 

Bu ifşadan cesaret alan iki kadın daha Brett Kavanaugh’a cinsel taciz suçlamasında bulundu. Suçlamaları reddeden ve bunun bir komplo olduğunu söyleyen Kavanaugh’un davası halen sürüyor.

 

Hakkında cinsel taciz iddiaları ortaya atılan Yargıç Brett Kavanaugh, Senato’daki oylamada 48 oya karşı 50 oyla Yüksek Mahkeme’ye üye seçildi. ABD Başkanı Donald Trump, “Senato’yu alkışlıyorum” paylaşımında bulundu.

 

Hakkında cinsel taciz suçlamalarıyla sorgulanmasına rağmen Anayasa Mahkemesi yargıcı seçilen Brett Kavanaugh, protestolar gölgesinde yemin etti. Ömür boyu ABD Yüksek Mahkemesi hakimi olarak görev yapacak.

 

Ancak 9 üyeli Anayasa Mahkemesi’nin en genç üyesi olan Kavanaugh’nun seçilmesiyle mahkemedeki denge  muhafazakarlar lehine değişti. Bu çok önemli.

Nitekim bu seçim sonrasında Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasındaki tartışmaların da alevlendiği belirtiliyor.

 

Bu atama ile trans bireylerin ABD ordusuna girişinin engellenmesi, göçmenlik ve kürtaj gibi tartışmalı konularda Donald Trump'ın elinin güçleneceği değerlendirmesi yapılıyor.

 

Donald, Amerika’yı fena halde karıştırıyor!

 

 

Kavanaugh, ailesinin eşliğinde İncil üzerine yemin ediyor. Başkan Trump, taciz maciz, istediği yargıcı en yüce mahkemeye seçtirerek büyük gövde gösterisi yaptı. Amerikan adalet sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

 

 

 

Şu hale bir bakar mısınız? Bu gazete haberi 89 yıl öncesine ait. Biz, neredeyse bir asır önce bunlardan daha medeniymişiz…

 

 

 

 

 

 

 

Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık

 

Bu arada İtalya'nın Juventus takımında oynayan dünyaca ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo da, tecavüz iddialarıyla gündemde. Alman Der Spiegel dergisine konuşan Kathryn Mayorga, Ronaldo’nun 2009 yılında kendisine Las Vegas’taki bir otelde defalarca tecavüz ettiğini iddia etti ve yıldız futbolcuya dava açtı.

 

İyi de, aradan geçmiş 9 yıl, şimdi mi aklına geldi?

Burada şöyle çok önemli bir nokta var. Hakim, Ronaldo’ya soracaktır: Böyle bir iddia var. Yaptın mı, yapmadın mı? Bu soruya uzun yanıt kabul edilmiyor. Tek kelime: Evet veya hayır!

Hayır, dersen mesele kapanıyor.

Ammaaa, karşı taraf bunu kanıtlarsa, ayvayı yedin! Çünkü yalan söyledin! Öyle cezalar geliyor ki, inanamazsınız. Batı’da böyle! En büyük suç “Yalan” söylemek.

 

Şimdi Ronaldo ne yapsın?

Evet’ derse, bütün sponsorlar anında çekiliyorlar! Yani, milyonlarca Euro gelir yok oluyor.

Hayır” derse ve de kanıtlanırsa, hem inanılmaz para cezası, hem de içeri girme tehlikesi!..

Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık durumu!.. Herhalde kadına astronomik bir para verip susturmak en iyi çare!!!

 

 

 

 

 

Fevkaladenin fevkinde!

Yıllar önce gazetemizde yayınlanan bir röportajında Celal Doğan, “Ben, dört dörtlük değil, dört beşlik politika yaparım” demişti.

O zaman bu değerlendirme bana biraz tuhaf gelmişti! Dört dörtlükten daha iyi nasıl olabilirdi ki!..

 

Daha sonraları Bülent Ersoy Hanımefendinin beğenisini dile getirmek için kullandığı ‘fevkaladenin fevkinde’ söz öbeği tutunca dört beşlikle anlatılmak isteneni kavradım.

 

Ne alaka, bunları anlatıyorsun derseniz…

2 gün önce, Pazar günü bir arkadaşım telefonda, “Yarın sabah (Pazartesi sabahı) FOX TV’de İsmail Küçükkaya’yı izle” dedi.

Hayırdır inşallah, ne varmış ki, dedim.

Sevdiğin, takdir ettiğin birini Ankara Belediye Başkanı potansiyel adayı olarak lanse edecekler” dedi ve çok ısrar etmeme rağmen isim vermedi.

 

Zaten izliyorum da, ama bu kez daha bir ilgi ile izledim. Çok sürmedi zaten, beklediğim haber çıktı. Küçükkaya, yerel bir gazeteye istinaden Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin’in Ankara’dan aday olabileceğini haber verdi ve kendisinin de Şahin’i beğendiğini söyledi, “Neden olmasın ki, bugün telefon açıp kendisiyle konuşacağım” dedi.

 

Şamil Tayyar’ın da söylediklerini hatırlıyorum.

Fatma Şahin ve Ahmet Uzel için, “Politikayı ancak onlar kadar öğrenebilirsem başarılı olabilirim” demişti.

Son olarak da, önemli bir politikacı, Şahin için, “Fatma Hanım politikayı çok iyi öğrenmiş” demişti.

 

Ancak şunu da belirtmeliyim. Demokrasi derken, politika derken antik Yunan medeniyetinden, Sokrates’dan bahsetmiyorum, ‘Antep tipi politikacı’dan dem vuruyorum.

 

Zaten başka yerel bir gazete de misyonun sonucunu peşin yazmış:
Biz Antepliler Başkanımızdan memnunuz, kimse elimizden alamaz, bırakmayız…

İmrenilen Amerikan adalet sisteminde son durum…