Macabre, yani ürkütücü

Amerikan medyası Kaşıkçı olayını bu kelime, ‘Macabre’ ile anlatıyor okuyucularına, izleyicilerine…

Amerikan Başkanı Donald Trump da konu ile ilgili düşüncesini soran TV muhabirine, “Duymak, düşünmek, konuşmak istemiyorum. Korkunç bir şey!” dedi.

59 yaşındaki Cemal Kaşıkçı, İstanbul, Levent’teki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na giriyor ve bir daha çıkamıyor. Yüzde 95 ihtimalle öldürüldüğü iddia ediliyor. Hatta dün geç saatlerde iş artık iddia edilmeyi aştı, öldürüldüğü anlaşıldı denildi.

Olayın bizi üzeceği, zor duruma sokacağı kesin.

Durup oturduğumuz yerde ülkemizde barbarca bir cinayet işlendi. Adamı bir kurşunla öldürselerdi bu kadar çok ses getirmeyecekti. Ama öldürülüş şekli kasap bıçağı ile parçalara ayırıp, Suudi Arabistan’dan gelen 15 kişilik ekibin çantalarına parçaları konarak özel uçakla kaçırılması iddiası bütün dünyada inanılmaz bir infial yarattı.

Şimdi bütün dünya, Türkiye ne yapacak, onu bekiyor.

Bu barbarca cinayet bana eski bir olayı hatırlattı.

10 yıl önce dönemin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in koyu bir muhalifi olan eski KGB ajanı Aleksander Litvinenko, Londra’da, radyoaktif polonyum zehirlenmesi sonucu aylarca kıvranarak, acı çekerek, gün ve gün eriyerek ölmüştü.

Bu zehirlenmenin o zaman ilacı olmadığı için zavallı adam aylarca can çekişirken bütün dünyada yarattığı nefretten Rusya fevkalade olumsuz etiklenmişti.

Bakalım bu ‘Macabre’ cinayet ne gibi siyasi gelişmeleri de arkasından sürüleyecek.

Olup bitenden Rusya ve özellikle İran’ın memnun olduğunu söyleyebiliriz.

İran ile Suudiler neredeyse kapışmak üzereler. Ama bu cinayet dünyanın gözlerini çevirdiği Suudileri nasıl etkileyecek, göreceğiz.

Almanya ve Fransa'dan sonra Suudi yönetime asıl tepki ABD'den geldi.

ABD'de Cumhuriyetçi Partinin önemli isimlerinden Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili, "Eğer Suudi yönetiminin yanlış yaptığına ilişkin iddialarda herhangi bir hakikat payı varsa, bu durumun ABD-Suudi ilişkilerine yıkıcı etki yapacağı, ayrıca hem ekonomik hem de diğer açılardan bunun ağır bir bedelinin olacağı konusunda hemfikiriz" ifadesini kullandı.

Utandıran meclis!!

Dünkü yerel bir gazetede okuduğum ‘Utandıran Meclis’ haberi üzerine düşüncelerimi paylaşacağım.

Gazetenin haberine göre, Gazi̇antep Büyükşehir Belediye Meclisi’ni izlemek için gelen ortaokul öğrencileri, meclis üyelerinin birbirlerine hakaretleri karşısında şok olmuş!

Belediye başkanları ve meclis üyeleri ile fotoğraf çektirip çiçek takdim etmek için gelen öğrencilerin utandığı da gözlerden kaçmamış!..

Büyükşehir Belediye Meclisini, ‘Utandıran Meclis’ nitelemesi ile küçük düşürmenin yanlış olduğunu düşünüyorum.

Orası öğrenciler için bir müsamere salonu değil, politika arenası. Orada çocukların ne işi var?

Sert konuşmalar, ara sıra hakaretler, hırçın tavırlar siyasi bir meclisin dünyanın hiçbir yerinde yadırganmayan olaylarıdır.

İnternette var, Güney Kore’nin ulusal meclisinin halini bir görün. Yalnız orası değil, dünyanın her yerinde böyle!

Hırslı, sorunların üzerine dolu dizgin giden, bendini aşan üyeler hep vardır. Tecrübeli ve olgun üyeler onları sakinleştirir ve meclis çalışmalarını sürdürür. Bu hep böyle olur.

Eğer böylesi size ağır geliyorsa, o zaman bir müzikale gideceksiniz, sert sözler yerine nefis müzik, şarkılar sizi hayal alemine götürecek, mutlu edecektir.

Böyle meclislere çocuk getirilmez! Kim izin verdiyse, iyi niyetle yanlış yapmıştır.