Kahire sırları ve İstanbul sırları

YAYINLAMA: 16 Ekim 2018 / 20.00 | GÜNCELLEME: 16 Ekim 2018 / 20.00

Bilmem hatırlar mısınız?

Mısırlı Suzanne Tamim isimli genç, alımlı bir Arap şarkıcı, Dubai’de bir otel odasında ölü bulunmuştu.

Şok yaratan cinayeti, o dönemde Mısır Devlet Başkanı olan Mübarek’in çevresinden Talat Mustafa adlı bir emlak kralının azmettirdiği anlaşılınca olay daha da büyümüş, skandala dönüşmüştü.

 

Susanne Tamim gerçekten güzel bir kadın ve olağanüstü güzel sesi vardı. Talat Mustafa ile ilişkisi olduğu biliniyordu.

Her nasılsa ayrıldılar, Suzanne Dubai’de bir otelde yaşamaya başladı. Kısa bir süre sonra da gaddarca öldürüldü.

Kimin öldürttüğü ayan beyan meydandaydı ama kanıtlamak biraz zaman aldı. Yıllar sürdü. Sonunda Talat Mustafa cinayetten mahkum oldu. Mübarek’in yakınıydı, devasa boyutta emlak işlerini o yapardı.

Mahkumiyeti yüksek mahkeme tarafından da onaylandı. Bütün bunlara rağmen kimse onun hapse gireceğini tahmin etmiyordu.

Allem kallem girmedi de.

 

Tamim cinayetinde bir muhteşem film için gerekli her malzeme vardı; aşk, intikam, şan, şöhret, para, kirli siyaset ve derin devlet ilişkileri.

“Mısırlıların Fatih Akın’ı” diyebileceğimiz Mısır asıllı İsveçli yönetmen Tarık Salih öykünün potansiyelini gördü ve bu etkileyici hikâyeyi Dubai’den Kahire’ye taşıyarak perdeye aktardı.

 

The Nile Hilton Incident- Kahire Sırları filmi gişe rekorları kırdı.

İnternette var, ben de oradan seyrettim.

Eğer vaktiniz olur da bu filmi izlerseniz ve beğenirseniz bundan sonraki filmin bileti benden size hediye!..

İstanbul Sırları…

 

Washington’dan İstanbul’a, intikam, para, kirli siyaset ve derin devlet ilişkileri.

Pek yakında sinemalarımızda…

24 kısım, tekmili birden bir Donald Salman filmi…

 

 

 

                         Talat Mustafa-Suzanne Tamim

 

 

 

Suç cenneti nasıl oluşur?

 

Kırmızı ışıkta geçilmesini önleyemiyorsanız küçük suçlara

mani olamazsınız.

Küçük suçlara mani olamazsanız, büyük suçları engelleyemezsiniz. Sonuçta ülkeniz sanıkların suç işlemekten endişe duymadığı bir suç cennetine dönüşür. Bunun akabinde suçlularla mücadelede yılgınlığa düşen kanun koyucu sanıklara taviz ve af anlamına gelen lehe kanunlar çıkararak adalet denklemindeki erozyonu hızlandırır.

 

Küçük suçların görüldüğü ceza mahkemelerine bakalım.

Sürekli HAGB (Hükmün Açıklanmasını Geri Bırakma) kararları verdiğimiz sanıkların bir çoğu yeniden suç işleyerek mahkeme huzuruna gelmiyor mu?

Hatta bu olay yargıçların şuuraltındaki adli dejeneresyon algısı nedeniyle sanığın kişiliğine bakılmaksızın tüm suçlar için HAGB uygulanması bir hakmış gibi algılanır ve onuncu kez HAGB kararı vermek alışkanlık halini alır.

 

Buna karşın mağdur ise adalete olan güveni sarsılmış ve kaderine boyun eğmek zorunda kalmıştır. Artık önünde iki seçenek vardır. Ya intikamını kendisi almalı yahut ateşi içine gömmelidir.

 

Sanık ise hukuk sistemini test ettiği ilk eylemden büyük

bir zaferle çıkmış ve suç işlemenin korkulacak bir şey olmadığının idraki ile yeni suçlar için yola koyulmuştur. İşlediği her suç kendine güven tazeletmiş ve bu statünün verdiği korku ile de topluma yönelik bir sindirme hareketine başlamıştır.

 

Mafya ve çeteleşmenin yolunu açan işte bu tablodur.

 

Bu yüzden diyoruz ki, devlet yani kamu otoritesi bir kural koymuşsa onun takibini dört koldan yapmak zorundadır. Bundan daha önemlisi devlet, koyduğu kuralların takibini yapmayan kamu görevlisini takip etmekle işe başlamalıdır. Takibin takibini yapmazsınız devlet muz cumhuriyetine döner. Okulda, iş yerinde, sokakta, yolda veya deniz kenarında… İnsanlar kamu otoritesinin kendi koyduğu kuralları büyük bir titizlikle takip ettiği kanaatine varmalı ve bunu şuuraltına adeta kazımalıdır. Şuuraltına yerleşen bu algı insanların karakteri olur ve kurullara saygı bilinci gelişir. Olması gereken de budur zaten.

 

Bu sayede insanlar en küçük sorunlarda dahi kanunları

Ihlal etmeyi ve suç işlemeyi değil, hukuk önünde hesaplaşmayı ilke edinirler. Ancak tatbik edilen cezaların mağdurlar için tatmin edici bir nitelik arz etmesi şartıyla…

 

Unutmayın… Küçük hataları görmezden gelmişseniz bilin ki daha büyükleri yoldadır.(alıntı)

Kahire sırları ve İstanbul sırları