Maarif

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Hepimizi günlerdir meşgul eden konulardan biri de ülkemizde giderek düşen yeni neslin kültür seviyesi. Bunun nedeni 16 senedir Pensilvanya’nın direktifleri ile eğitimin önce 5 artı 3 artı 3 olan evresi, daha sonra 8 artı 3 olarak değiştirilmiş, daha sonrada 4 artı 4 artı 4 olarak uygulamaya konmasının olduğu bir gerçektir. Buna kim alet oldu diye sorgulamak önemsiz, çünkü bunun böyle olacağı perşembenin gelişinden belliydi.

Bugün yaşları 20 civarında bulunan nesil gençlerin genel kültürünün çok zayıf olduğunu izlemekteyiz. Hani biz geldik gidiyoruz edebiyatının yapılmaması gerekir, çünkü gelecek nesillere Atatürk gibi bizimde güvenmemiz gerekir. Okullarda verilen eğitimde, her hafta başında çocukların AND’ımızı okumalarını yasaklamak üzerine yapay gündem yaratanlara üzülüyorum. Çünkü ulus devletin ne olduğunu bilmemekteler. İnsanlara ruh vermezseniz, yaşadığı ülke üzerinde hakkı olduğunu anlamaz. Ülkemdeki insanları kafa yapılarına göre sınıflandırmanın doğru olmadığına da inanmaktayım.

Nedeni açıktır. Yaşadığımız Anadolu üzerinde son 2500 senede bir çok medeniyetler gelmiş, yaşamış ve sonra bir başka medeniyet gelip oturmuş ve yaşamış. Bir evvel ki nesil ortadan kalkmış mı? Hayır. Yani Hititler Anadolu’da uzun seneler yaşamışlar, Romalılar yüzyıllarca Anadolu’da oturmuşlar, Makedonyalılar Anadolu’yu istila etmiş ve yaşamışlar, Selçuklular gelip yerleşmişler, Mogollar gelip Anadolu’yu istila etmiş 17 sene kalmışlar, Osmanlılar Anadolu’ya sahip çıkmış ve uzun yıllarca 600 sene hükümdarlık yapmışlar. Sonra Anadolu’da yaşayan halkın meydana getirdiği Devlete, Türkiye Cumhuriyeti Devleti diye adlandırılmış ve içinde yaşayan insanlara da TÜRK denilmiş.

Türk ismi kimseyi rahatsız etmemesi gerekir. Bu isim bütün halkı kapsamakta olduğuna inanmaktayım. Bundan kimsenin şüphesi olmaması gerekir. Çerkezi, Lazı, Boşnağı, Rumu , Yahudi’si, Ermeni’si ,Tatar’ı, Kürd’ü ve Türk’ü kapsamakta olduğu bir gerçektir. Benim de soyumda mutlaka Tatar veya Avar olduğunu düşünmekteyim. Dedelerden dinlediğim hikayelerde, bir yanımın Yörük olduğu yönünde, bu nedenle dinlediğim soy ağacımı araştırdığımda belirli seneye kadar gidebilmekteyim. Sonrası bulunmamakta. Bulsam ne olur, bulmasam ne olur diye düşünürüm.

Bugün yaşadığım ülkeye yararlı bir vatan evladı olabildim mi? Kendimi eğittim mi ? Vatan için askerlik görevimi 2 sene, yani 24 ay yaptım mı? Devlete olan vatandaşlık vazifelerimi yaptım mı? Ülkeme yararlı yeni nesil yetiştirdim mi?
Bunların hepsinde gönül rahatlığımı ifade edebilirim.
Herkesin de aynı düşüncede olmasını bekliyemem. Ancak en azından vecibelerimi yerine getirmişsem, manen müsterih olduğumu söyleyebilirim. Bu duygularda olmayanlar, toplumun bazı manevi değerlerini kaşıyarak, önemli konulardan toplumun dikkatini dağıtmak için sun-i gündem üretirler. Toplum sun-i gündemle uğraşırken, kendi işlerini saman altından akıtırlar.

Ülkemde devletin bilgi toplama konusunda çalışan birimlerinin tatile çıktıklarını düşünmekteyim. Ülkemde yönetime örgütlü ayaklanma oluşuyor, devletin herkesten sonra haberi oluyor. Bir düzine yabancı ülkeme gelip, organize cinayet işliyor. Hem de nerede; Istanbul’un merkezi, Levent’te Konsolosluk binasının içinde. Sonra bavullarını alıp, sağa sola bakarak gidiyorlar. Ülkemin Devlet için bilgi toplama merkezindeki başçavuşdan tık yok. Bir başka ülkede olsa, anında istifa edip görevi terk ederler. Bizde ise 5 Tepeden korumalı bir mevkii.
20 milyonluk Kahire şehri ile Istanbul’un suç endeksleri arasında fazla fark bulunmamakta, biri 49.8 diğeri ise 52.1 olarak verilmekte. Temelde ülkemin probleminin eğitim sisteminde olduğu aşikar, ne zaman toparlanacak diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Maarif