Başarıya destek mi, köstek mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumartesi günü Gaziantep’e geliyor. İsimleri henüz açıklanmayan AK Parti ilçe başkan adaylarını açıklayacak.

Merkez ilçe adaylarının isimleri açıklanmasa da herkesin ortak tahmini aynı isimlerle yola devam edileceğiydi.

Ancak, AK Parti İl Başkanı Eyüp Özkeçeci’nin durumu henüz netleşmediği için belirsizlik sıkıntılı bir döneme girdi.

Gerçi Özkeçeci, aday olmadığını söyledi ama samimiyet testini geçemediği söyleniyor.

“İstemiyordum ama emredilince…” cümlesine hazırlıklı olduğu iddia ediliyor.

Tahmazoğlu’nun Şehitkamil’e kaydırılacağı, Özkeçeci’nin de Şahinbey’e aday gösterileceği söylentileri anlaşılan Cumhurbaşkanı Gaziantep’te eline mikrofonu alıncaya kadar sürecek.

Türkiye’nin en başarılı belediyeleri arasında gösterilen Şahinbey’in binici değiştirmesi önemli oy kaybına sebep olabilir.

Ayrıca, başarısı kanıtlanmış bir başkanın açıklanmış proje ve yatırım planları varken yerinin değiştirilmesi vahim sonuçlar doğurabilir.

AK Parti dışarıya pek bir şey yansıtmaz ama öyle anlaşılıyor ki, içeride fırtınalar kopuyor.

Biz, ‘Başarıya köstek!’ ceremesine Antepliler olarak alışkındık. Ancak AK Parti ile gelişen ‘Başarıya destek’ hakkaniyet uygulamasına da kendimizi alıştırmıştık.

Ne dersiniz, miyadı doldu mu acaba bu uygulamanın!!

İzzeti nefis...

Bir arkadaşım anlattı. Gerçek bir hikaye.

Lokantada otururken telefonla konuşan bir adam, birden sevinç çığlıkları atmaya başladı.
Konuşmasını bitirdikten sonra garsona yüksek sesle emir verdi:
“Burada bulunan herkese benden pilav üstü kebap ver!”
Dikkatimi o masaya verince, adamın 18 yıl aradan sonra baba olacağını duydum. Eh, kutlamaya hakkı var diye de düşünmeden edemedim!

Birkaç gün sonra, aynı adamı sinemaya giderken elinde 3-4 yaşında bir çocukla bilet kuyruğunda gördüm. Çocuk ona baba diyordu. Dayanamadım adamın yanına gidip o günkü işin hikmetini sordum.
Adam utana sıkıla olayı anlattı.
“O gün yan masada yaşlı bir çift vardı. Yaşlı kadın menüye baktıktan sonra eşine, 'Keşke bugün pilav üstü kebap yiyebilsek' dedi. Kocası da hanımının yanında utanarak ancak çorba alacak paralarının olduğunu söyledi. Bunu duyunca üstüme kaynar su dökülür gibi oldu. Ben de o yapmacık telefon konuşmasıyla onlara pilav üstü kebap almak istedim”.

Ben de adama, peki niye herkese yemek verdin ki, dedim.  Hayatımın en anlamlı yanıtını aldım:

“Ben bütün malımın gitmesine razıyım, ama bir insanın izzeti nefsinin rencide olmasına razı değilim. Eğer o yaşlı adama açıktan yardım etseydim, hanımına karşı çok mahcup olacaktı. Ondan dolayı öyle yaptım!”

Önemli ruhsal bir açıklama!..

Amerikan Psikologlar Derneği (APA) sürekli olarak kendi fotoğrafını, yemek masasını (yediklerini, içtiklerini), mallarını, gittiği gezdiği mekanları paylaşmanın “psikolojik bir rahatsızlık” oluğunu açıkladı.

Bu ruhsal rahatsızlığın sebepleri;

Üstünlük duygusu, empati noksanlığı, kendini özel zannetme, beğenilme ihtiyacı, hayranlık beklentisi olarak açıklandı.

ABD Başkanı Donald Trump:

Kaçak göçmenler suç, uyuşturucu ve şiddet getiriyor!..

Kızılderili:

Biliyorum.