Beklenti

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Chuang Tzu’nın eşi vefat etmişti. Arkadaşı olan kral, taziye ve üzüntülerini sunmak için onun yanına gelmişti.
Kral, Chuang Tzu’nun arkadaşı idi. Bir çok konuda ondan fikir alırdı. Chuang Tzu kendi halinde fakir bir adamdı. Kral yolda gelirken Chuang Tzu’ya söyleyeceği sözleri aklından geçirdi. Chuang Tzu’nun evine varınca gözlerine inanamadı. Chuang Tzu evin bahçesindeki ağacın altına oturmuş, elindeki enstrümanla, yüksek sesle şarkı söylüyordu.

Kral bu durum karşısında çok rahatsız oldu ve “Chuang Tzu eşin ölmüş ve sen ağlamıyorsun. Üstüne üstlük bir de şarkı söylüyorsun. Böyle bir şeyi nasıl yaparsın? Seni anlamıyorum” dedi.

Chuang Tzu “Neden ağlamam gereksin ki?” diye sordu. Kral “Eşinin öldüğünü bilmiyorsun galiba” dedi. Chuang Tzu “Elbette eşim öldü” dedi. “Neden ağlamam gereksin? Ölüm vakti geldiği için öldü. Hiçbir zaman eşimin sonsuza kadar yaşayacağı ile ilgili bir beklentim olmadı. Bakıyorum sen ağlıyorsun, demek senin böyle bir beklentin var. Eşimin bir gün öleceğini biliyordum. Ölüm için her gün iyidir. Neden şarkı söylemeyecekmişim? Eğer ölüm günü şarkı söylemezsem hayatım boyunca hiçbir zaman şarkı söyleyemem. Çünkü yaşam devam eden bir ölüm sürecidir. Ölüm her an etrafımızda kol geziyor. Bugün benim evime uğradı, yarın komşumun evine uğrayabilir. Ölümün olmadığı bir an yok. Eğer ölüm anında şarkı söyleyemeyeceksem hiçbir zaman söyleyemem”. Kral “İlginç bir insansın” dedi.

Chuang Tzu konuşmasına devam etti. “Ölüm ve yaşam iki ayrı şey değildir. Onlar bir bütündür. Birisi paranın yazı yüzüyse diğeri tura yüzüdür. Yaşam içinde gelişip büyümek, ölüm içinde gelişip büyümektir. Ölüm yaşamın zirve noktasından başka bir şey değildir. Öyleyse neden şarkı söylemeyeyim? Eşim benimle uzun yıllar yaşadı. Ona karşı minnettarlığımı şarkı ile ifade etmemin kime ne zararı var? Onun huzur, güven, uyum, müzik ve aşk içinde gitmesi lazım.

 
Kral sadece Chuang Tzu’yu dinliyordu. Bu fakir adam sözlerini şöyle tamamladı. “Sadece bir şeyin olmasını beklediğinde ve o şey olmadığında ağlarsın. Ben hiçbir zaman eşimin sonsuza kadar benimle yaşayacağı beklentisi içinde olmadım. Beklentin olmazsa bir şey arzulamazsın. Arzu ve istek olmayınca hoşnutsuzluk da olmaz

Hayata karşı, insanlara karşı beklentiniz ne kadar çoksa beklentileriniz gerçekleşmeyince yaşayacağınız hayal kırıklıkları da o kadar çok olur. Çünkü beklenti, arzu ve istekleri kamçılar. Arzu ve istekler doyurulmayınca kişi çok büyük gerginlik, yıkılma yaşar.

Başarılı olma beklentin varsa başarısız olunca büyük bir yıkım yaşarsın. Beklentin ne kadar büyükse, yıkım da o kadar büyük olur.
İnsan başarısız olunca elindekilerle hoşnut olmaya ya da onlarla yetinmeye çalışır. Her istek ve arzusu gerçekleşen insan hiçbir şeyden hoşnut olmaz. Hep daha fazlasını ister.

Cengiz Han’ın dört hanımı ve 2000 cariyesi varmış. Müthiş bir doyumsuzluk örneği…
Cengiz kendi halinde bir adam olsaydı, elindeki eşiyle yetinecek ve ondan hoşnut olacaktı.
Şu anda yeryüzünde Cengiz’in soyundan gelen insan sayısı 10 milyon civarındaymış.
Bir çok ailenin çocuğundan beklentisi çok fazla olduğu için çocuğu şebek maymununa benzetiyorlar. Sınırsız beklenti, sınırsız üzüntüyü ve kederi doğurabilir.
Beklentiniz ne kadar az olursa, hayatta o kadar fazla mutluluk ve huzur bulursunuz.

Beklenti