Celal Doğan faktörü

YAYINLAMA: 11 Şubat 2019 / 20.00 | GÜNCELLEME: 11 Şubat 2019 / 20.00

Gaziantep’te seçim yapmaya, boşa masrafa gerek yok diye yazmıştım daha önce…

Zira muhalefet konumundaki partiler, çok kötü bir performans sergiledi, aday gösterme sürecinde…

 

CHP’nin geçmiş yıllarda da aday belirleme taktiği ve tercihi her zaman eleştirilirdi ama, galiba bu seçimde İYİ Parti ile ortaklık da bahane edilerek uygulanan yöntem, tüm zamanların “en ktüsü” oldu…

Büyükşehir’i İYİ Parti’ye bırakmakla, Gaziantep’te CHP’yi bir daha ayağa kalkamayacak hale getirdiler.

Geçen birkaç seçimde, CHP’nin ileri gelen kaç kişi, dost sohbetlerinde gösterilen adayı tasvip etmedikleri için oylarını aile boyu HDP’ye verdiklerini söyledi. Şimdi bu insanlar sandığa gidip İYİ Parti’nin adayı Ejder Demir’e mi oy verecek?

Akıl tutulması gibi birşey…

 

Aslında, işin doğrusu CHP’nin İstanbul Büyükşehir adayının Celal Doğan olmasıydı…

Ama Kemal Kılıçdaroğlu nereden bulduysa bir İmamoğlu buldu ve İstanbul’dan kazanacak veya oyları beklenmedik düzeyde artırabilecek bir adayın, seçimden sonra genel başkan adayı alternatifi olma sürecinin yolunu baştan kesti, rahatladı… Ve İstanbul’da seçim kazanıp kazanmama gibi bir kaygısı kalmadı.

 

 

Celal Doğan, İstanbul’dan aday olsa idi, yarış çok daha güzel, kaliteli ve iddialı geçerdi… Zira Celal Bey’in popülaritesi İstanbul’da belki Antep’ten daha yüksek. İkincisi geçen dönem HDP’den milletvekili seçildiği için sahayı da çok iyi biliyor ve İstanbul’daki HDP oyları da Celal Doğan’a geleceği için CHP’nin kazanma şansı yüksek olabilirdi…

 

Ama maalesef, konumuz CHP ise, gerisi teferrüattır!... Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimden galip çıkmak gibi bir gayesi yok ki, Ona ve çevresindekilere CHP’nin neması yetiyor…

 

CHP’nin ikinci büyük hatası, Gaziantep’te Celal Doğan’ı İYİ Parti ile pazarlık konusu yapması oldu. Gerçi buna pazarlık demekte yanlış! Bu taktik de Kemal Bey’in işine geldi. Ben aday göstereyim, nasıl olsa İYİ Parti itiraz eder konumuna getirdi olayı… Ve yanlış yaptı.. Aklı başında hiçbir CHP’li gidip te İYİ Parti’nin adayı Ejder Demir’e oy vermez, vermeyecektir. 

Zira Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de geçtiğimiz günlerde aynı şeyi söyledi. Yukarıda yapılan ittifakların halkın nezdinde bir karşılığı olmuyor.

Yukarıda ne söylenirse söylensin, İYİ Parti, CHP’ye; CHP de İYİ Parti’ye oy vermez…

 

İşin doğrusu ve demokratik olanı, partilerin kendilerine koltuk değneği aramak yerine, aslanlar gibi tek başına seçime girip, halkın nezdinde boyunun ölçüsünü görüp, eğer gerekiyorsa ondan sonra ittifak yapmasıdır.

 

Elma ile armudu toplamak gibi birşey; toplamda ne ortada doğru dürüst elma var, ne de armut!..

Yalnızca kaybeden demokrasi ve ülke…

 

Ne Devlet Bahçeli, ne Meral Akşener, ne de Kemal Kılıçdaroğlu’nun tek başına seçime girmeye, gücü, takati, cesareti olabilir mi?

 

Gelelim Gaziantep’e ve Celal Doğan faktörüne

Geçenlerde siyasi bir sohbette, bir dostum, “Ne diyecek seçmene Celal Doğan” deyince, diğeri hiddetle atıldı: “Ne demek ne diyecek? Bugün şehri gözünüzün önüne getirin bakalım neler var? Tek tek sayalım mı?

100. Yıl Kültür Parkı, Hayvanat Bahçesi, Atık su arıtma tesisi, Katı atık depolama tesisi, 2. İsale Hattı, GATEM…Bunları Celal Bey kazandırdı bu kente…. Bunlara bir itirazınız var mı?

 

Celal Doğan’ı hafife almak yanlış olur!..

Bir kere, siyasi kariyerini, 1968 Kuşağı itibarı ile başlatsak bile geride 50 yıllık bir siyasi birikim ve tecrübe var.

Bir de herhalde bu kadar birikimi olan bir siyasetçi, elini kolunu sallayarak, hiçbir hazırlık yapmadan sahaya inmeyecektir.

 

İkincisi de, Celal Bey bu seçime çok hırslanarak giriyor…

İYİ Parti’ye de, CHP’ye de Celal Doğan’ın kim olduğunu göstermek istiyor…

 

Onu bekleyen ve onunla çalışmak isteyen çok sayıda eski çalışma arkadaşı da bu seçimde mutlaka kolları sıvayıp meydana inecektir.

 

 

 

Suçlu ayağa kalk!..

 

Nasıl olsa affedilir’ diye binasına kaçak kat çıkan müteahhit…

Menfaat uğruna kaçağa göz yuman belediyeci

Sırf ucuz diye iskansız daire alan müşteri

Çürük binaya “Depreme uygundur” raporu veren mühendis

Alanı büyütmek için kolonları kesen işyeri sahibi

(Dünkü Posta gazetesinin manşeti!)

 

Arkana dön ve ayağa kalkan suçlulara bir bak!..

Herkes ayakta, değil mi?

Birkaç istisna hariç herkes ayakta!..

 

Kimi kime şikayet edeceksin!

Herşeye rağmen devam ediyor!

Hiç şüpheniz olmasın, devam da edecek!..

Metro’nun bulunduğu yoldan geçerken, arabadan inin ve şöyle bir bakın!

Ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız!

 

Suçlu otur!

Zahmet ettin, neden kalktın ki!

Celal Doğan faktörü