GAÜN Rektörü ve Prof. doktorları!..

YAYINLAMA: 19 Şubat 2019 / 20.00 | GÜNCELLEME: 19 Şubat 2019 / 20.00

Gaziantep Tıp Fakültesi’nden o kadar çok şikayet geliyor ki, susmakla iyi doktorlara kötülük yapmak olduğunu idrak ettik.

Astığım astık, kestiğim kestik, içinde asla Allah korkusu olmayan ve  para vermeyenin yüzüne bakmayan doktorlarla, namusuyla, haysiyetiyle çalışan, hastalarını iyileştirmek için gecesini gündüzüne katan doktorları aynı kefeye koymak haksızlık olur.

 

Bir de, bu çok önemli, ünivesitenin rektörünün 60 yılla yargılananlar için, “… Para aldılarsa özel muayenehanelerinde almışlardır!” gafletinde bulunması bardağı taşıran damla oldu.

Daha önce bütün mesaisini bir milletvekili ile hiç hoş olmayan ve yakışıkşız tartışmalarla geçiren rektör bu kez de böyle bir olayın önüne geçmeye çalışıyor!

 

Doktorun para karşılığı ameliyat yapması ile ilgili açılmış ve 60 yıl hapis istenen bir dava var. Rektör bu davada hakim rolüne soyunuyor ve fetva veriyor!

 

Daha birkaç ay önce de Beyin Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Erkutlu, bir hastayı fıtık ameliyatı yapayım derken, sakat bırakmıştı. Hastaya daha sonra Sanko Tıp Merkezi’nde müdahale edildi ve yatalak hasta ayağa kaldırıldı. Profesör bu durumdan hiç haya etmedi… Üniversite yönetimi de son vakaya,  … Para aldılarsa özel muayenehanelerinde almışlardır!” diye yaklaşırken, o vaka hastanede yaşandığı halde yine kılını kıpırdatmamıştı. Yani düzen, “Yapanın yanına kar kaldığı dönem!” olarak görülüyor.

 

Gaziantep gibi dünyada adını duyurmuş; üreten, yüzbinlerce Suriyeli’ye evini açan, Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin’in “Medeniyet şehri” olarak nitelediği, Tahmazoğlu’nun “Cazibe merkezi” diye adlandırdığı Şehri Ayıntab-ı Cihan’a bu yönetim anlayışı ve 60 yılla yargılanan sözüm ona o profesör hiç yakışmıyor.

 

Daha sırada olanlar var!..

Buraya doğru dürüst, Antep’e hizmek etmenin mukaddes olduğunu kavrayabilen idareciler atanması lazım.

 

 

 

 

 

 

Hitit Duası

 

3500 senede hiç ama hiçbir şeyin değişmediğini bilmek veya öğrenmek için lütfen şu ‘Hitit Duası’nı okur musunuz?

 

*Tanrım beni yavaşlat,

*Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir…

*Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele…

*Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükunetini ver.

*Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür.

*Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol…

*Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret…

*Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat. Hatırlat ki, yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim…

*Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla. Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır…

*Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et.

*Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı olarak yükseleyim.

 

Ve hepsinden önemlisi…

Tanrım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için sabır,

ikisi arasındaki farkı bilmek için akıl ve yalanlardan koruyacak dostlar ver...

 

3500 sene önce Hititlerin bu duasını okuyunca çok şaşırdım! Bugünden zerre kadar farkı yok!

 

 

 

 

Farklı bir seçim olacak…

 

Cumhur ve Millet ittifakları arasında aday belirleme sürecinde yaşanan sıkıntılar, meclis üyeliklerinde doruğa tırmanmış görünüyor.

Meğer meclis üyeliği ne kadar önemli imiş ve partililer bu meclis üyeliği işine ne kadar önem verirmiş böylece anlamış olduk!!!

AKP-MHP arasındaki sorunun çözümü için Numan Kurtulmuş’un üst üste iki kez Gaziantep’e gelmesi dikkat çekerken, CHP-İYİ Parti cephesinde işler alabildiğine karışık.

 

CHP Şahinbey Belediye Başkan adayı Sezgin Sönmez, “Partide beklediğim heyecanı göremedim” diye adaylıktan çekilmiş. Yani, büyükşehiri İYİ Parti’ye bırakarak havlu atmış bir partide nasıl bir heyecan bekliyordu ki!

 

Cumhur ittifakında milliyetçi-muhafazakar ortaklığındaki başarının, CHP-İYİ Parti arasındaki ittifakta da beklenmesi yanlış olur. Yukarıda genel başkanların seçim başarısı elde etme hırsına yönelik kurulan bu ittifakın CHP tabanında ve İYi Parti’de aynı tasvibi ve kabulü görmesi mümkün değil.

 

CHP’lilerin büyükşehirde İYİ Parti’nin adayına asla oy vermeyeceğini biz biliyoruz da Kemal Kılıçdaroğlu bilmiyorsa, hiç o koltukta boşa oturmasın diyeceğim ama, kaç tane seçim kaybedip koltuğu bırakmamış birisi için boşa laf etmiş olurum!..

 

Daha göreve atanalı 15 gün olmayan il başkanı yönetimi ile istifa etmiş, zira belediye meclis üyeliklerinin paylaşımında sıkıntı var.

Yani vatandaşın karşısına bu kadar sıkıntılı çıkan siyasetin ne başarısı olacak derseniz, o da bizim rahmetli Yaşar Özen’in ifadesi ile,  Bahsi diğer…

 

Farklı bir seçim olacak derken, örneğin bir CHP’li sandık başına gitti diyelim. Büyükşehirde Celal Doğan’a, ilçede Nesrin Tuncel’e, belediye ve il genel meclisinde CHP’ye oy verecek.

GAÜN Rektörü ve Prof. doktorları!..