İki hafta kala görünüm!..

YAYINLAMA: 18 Mart 2019 / 20.00 | GÜNCELLEME: 18 Mart 2019 / 20.00

Geçen hafta Cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gaziantep’te yaptığı konuşmada rakip adayları eleşticek mi, ne diyecek merak ediliyordu.

Cumhurbaşkanı kimsenin ismini anmadı ama dolaylı olarak eleştirdi. Zaten Erdoğan’ın gündemi de doluydu, Yeni Zelanda’daki o meşum olay gündemin birinci maddesiydi.

 

Havanın yağmurlu olacağı tahmin ediliyordu. Ancak, Erdoğan konuşurken hava pıriı pırıldı, yağmur akabinde yağdı. Bunu şunun için söylüyorum, kalabalık daha evvelki zamanlarda alıştığımız kadar değildi. Acaba yağmur nedeniyle mi gelmediler demek istedim!

 

Mitingden önce yapılan bir toplantıda Cumhurbaşkanımızın anketlerdeki rakamları düşük bulduğunu, ben size Antep’i böyle mi bıraktım, dediğini duydum. Ancak bunu teyid edemedim.

 

Bu varsayım üzerinden giderek Şahin’e haksızlık yapıldığını düşünüyorum.

Anketlerde düşen yüzdelerin Şahin’le bir ilgisi yok! Bütün Türkiye’deki ekonomik durumun zayıflığı her yerden çok Antep’i mağdur ediyor. Sanayi şehri olmasına karşın, Gaziantep'te işsizlik en temel sorunlardan biri!.. Ayrıca, iç savaştan kaçan Suriyelilerin yarattığı sosyo-ekonomik kaos da, en çok Gaziantep’i etkilemiş durumda. Bütün bunlara rağmen Antep’in durumu Şahin’e yakın gözüküyor.

 

 

 

BBC Gaziantep’teydi…

 

BBC, Gaziantep’e muhabirini yolladı ve şu soruya yanıt aradı:

Gaziantep'te Celal Doğan faktörü dengeleri değiştirebilir mi?

Haberden alıntı yapıyorum:

Gaziantep'te, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimde Cumhur İttifakı'nın adayı yine AKP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin. Millet İttifakı'nın adayı İYİ Parti'den Ejder Demir. Şehirde dengeleri değiştirebilecek adaysa, 15 yıl belediye başkanlığı yapan eski HDP'li DSP adayı Celal Doğan.

1989-2004 yılları arasında Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı olan Celal Doğan kendisini, "Halk İttifakı'nın adayı" olarak nitelendiriyor.

 

Gaziantep, geçen yıl cumhurbaşkanlığı seçiminde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yüzde 64 oy oranıyla destek vermişti. Genel seçimde, AKP ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı aynı oyu almıştı.

Fatma Şahin ise 2014'te yüzde 54,7 oyla Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmişti.

Şahin, hem Cumhur İttifakı'nın adayı olması, hem güçlü kişisel ilişkileri, hem de her kesimle diyalog kurabilen bir isim olması nedeniyle seçimin yine favorisi.

Doğan'ın kişisel tanınırlığı, geçmişteki belediyecilik deneyimi nedeniyle muhalefetin adayı olarak Şahin'i zorlayabileceğine dikkat çekiliyor.

İki güçlü ve tanınır adayla yarışacak olan Millet İttifakı'nın adayı Ejder Demir'in yarışı ilk sırada tamamlamasına şans verilmiyor.

 

31 Mart yerel seçimlerine giderken, adayların vaatleri neler, Gazianteplinin tercihlerinde hangi etkenler belirleyici olacak?

BBC Türkçe, bu sorulara Gaziantep'te hem adaylar, hem de halkla yaptığı yüz yüze görüşmelerde yanıt aradı.

Gaziantep'in merkezinde yer alan Kırkayak Parkı'nda sohbet ettiğimiz emekli yurttaşlar Abdullah Güngördü ve arkadaşı Mehmet Korkmaz'a göre Şahin karşısında en güçlü aday Celal Doğan. Güngördü, Doğan'ın, partisinin gücüyle değil, kendi tanınırlığıyla ve yaptıklarıyla seçilmeye en yakın isim olduğunu düşünüyor:

"Millet İttifakı'nın başkan adayı tanınmadığı için millet, Celal Doğan'a döndü. Celal Doğan'ın HDP'ye gitmesi biraz rahatsızlık yarattı millette. Onun haricinde yine de talep var. 'AKP'ye oy vermektense Celal Doğan'ı deneriz' diyorlar. O yüzden Celal Doğan'a şans veriyorum."

 

Üniversiteye hazırlanan 3 arkadaş; Fatma, Berivan ve Ayşe, seçimlerde hangi partiye oy verecekleri konusunda kararsız.

Ayşe, "Sadece yolları yeniliyorlar, binalar yapıyorlar, yok park, yok yol yaptık diyorlar, yaptıklarını da gözümüze sokuyorlar. Parkları, binaları yiyebiliyor muyuz, otobüsler öğrenci için pahalı, onu indiriyorlar mı? Hayır. Oyum değişecek mi? Evet değişecek ama hangi partiye vereceğim kararsızım, oy vermeyebilirim de" diyor.

Arkadaşı Berivan ise o kadar kötümser değil. "Fatma Şahin, en azından kadın, derdini anlatabiliyorsun. Masraflarımız hep AK Parti'den çıkıyor. Hangi parti kazanırsa kazansın bize destek sağlayamayacak ama Fatma Şahin bize maddi destek sağladı" diye konuşuyor.

 

 

Gaziantep'te "Suriyeli" sorunu siyasetin en önemli belirleyicilerinden. Yaklaşık 500 bin mültecinin yaşadığı şehrin bazı ilçelerinde, Suriyeli sayısının yerli halkı geçtiğine dikkat çekiliyor.

Zaten sokakta yürürken, Suriyelilerle ilgili kimi ayrımcı sözleri de duymanız mümkün.

Savaştan kaçmış insanların "kapı dışarı edilemeyeceğini" savunanların yanı sıra, "Misafir misafirliğini bilmeli, misafir artık ev sahibini bastırdı" yorumları yapan da var.

Suriyelilerin artık kentte mahalleler oluşturması, "kapalı kutu" olmaları, ruhsatsız ve vergisiz iş yeri açmaları, en önemlisi de "güvenlik sorunu oluşturdukları iddiası" rahatsızlık konusu.

"Sadece birbirlerinden alışveriş yaparlar, dışarıya konuşmazlar, kapalı kutular. Uyum için en ufak çabaları yok. Sadece Türkmenler, bizim adetlerimize uymaya çalışıyor" diyorlar.

 

Suriyeli mülteciler, şehirde artık belli semtin sakinleri olmuş durumdalar.

Kentin en eski caddelerinden İnönü Caddesi artık "Halep Caddesi" olarak anılıyor.

Arapça tabelaları, konuşulan dili hemen fark etmek mümkün.

Geçmişe göre kiralar da 2, 3 kat artmış.

 

7 yıl önce Halep'ten Türkiye'ye gelen ve şimdi İnönü Caddesi'nde parfümeri işleten Muhammed, her konuda kendilerinin suçlanmasına tepkili.

Hâlâ vatandaşlık alamadığını belirten Muhammed, savaş bitse de ülkesine dönmemekte kararlı.

"Ben burada kalmak, vatandaşlık istiyorum" diyen Muhammed, bir sonraki aşamada Almanya'ya gitmek istiyor. Türkiye'de hayatın zor olduğunu, eğitim sorunları olduğunu anlatan Muhammed, "Suriyeli Suriyeli diyorlar, yav ne yapıyoruz biz? Dükkan kirası biz de veriyoruz. Mesela Almanya'da devlet para veriyor ama Türkiye'de yok. Ya çalışacaksın, ya hasta olacaksın..." diye yakınıyor.

 

Muhammed oy kullanamıyor ve Türkiye'de tek bir siyasetçiyi tanıyor:

"Bizim için sadece Tayyip, başka bilmeyiz."

 

Adaylardan ilk görüştüğümüz isim, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin.

Şahin, "Ustalık dönemi" projelerini yaşama geçirmek için yeniden aday olduğunu anlatıyor. Bunların en önemlileri olarak, 200 bin metrekarelik kent meydanı, metro, 4 milyon metrekarelik yeşil alan yaratacak olan ve "kimlikli, çevreyle uyumlu bir akıllı şehir" diye nitelendirdiği "medeniyet şehri projesini" sıralıyor:

"1 Nisan itibariyle, halkımızdan yeniden vize aldığımız an itibariyle bu büyük işlere Bismillah diyeceğiz ve tamamlayacağız."

 

Şahin, karşısındaki Celal Doğan'ın adaylığı nedeniyle kaybetme endişesi taşıyor mu?

"Hayır. Çünkü biz karanlık dehlizlerde gizli ittifaklar yapmıyoruz, her şeyi açık açık yapıyoruz. Bu, alanda karşılık buluyor" yanıtını veriyor, Şahin.

31 Mart'ta kendisine çıkacak oy oranı konusunda da net:

"Genel çıkacak sonuçtan yüzde 10 farkla seçimi tamamlayacağız."

 

Sürpriz bir kararla DSP'nin adayı olan Celal Doğan, ise kendisine CHP'den de HDP'den de adaylık teklifi geldiğini ancak reddettiğini belirterek, 2 dönem milletvekilliğinin ardından, kamuoyu baskısıyla aday olduğunu söylüyor.

Millet İttifakı'nın Gaziantep'i İYİ Parti'ye bıraktığını, bu sorun çözülmeden de aday olmayacağını net olarak ifade ettiğini belirten Doğan, süreci şöyle anlatıyor:

"Ben 'Aday olmayacağım' dedim. Ama o lâf üzerine 3 bin 500 telefon, binlerce mesaj, her gün geliyor. Ben siyasete 1977'de Ecevit'le başladım. DSP Genel Başkanı da parayla pulla ilgisi olmayan temiz bir genel başkan. Seçmene oy pusulasında bir adres lazım. Çünkü bağımsız aday olursanız, belediye meclisi yapamıyorsunuz. Adres olarak DSP'yi seçtim. Dedim ki, barış adına HDP'de siyaset yapmaya gittik, bu sefer de amblemi barış güvercini olan partiyi seçtik."

 

Doğan, bıraktığı Gaziantep'le şimdi yönetimini devralmaya aday olduğu kent arasında büyük fark olduğunu belirtiyor:

Antep'i bıraktığımda, su var ya şişe suyundan temizdi. Bıraktığım su bile kirlenmiş. Bıraktığım şehrin havası Erzurum yaylalarından daha temiz havaya sahipti, hava kirliliği oranını belirleyen panolar vardı. Şimdi zehir soluyan, Türkiye'nin en kirli şehri.

Bıraktığım şehirde birliktelik vardı, ayrışmış bir şehir buldum. Öyle ayrışmış ki, birbirlerinin cenazelerine bile gitmiyorlar.

Türkiye'nin asayiş açısından en güvenliksiz şehrini buldum. Uyuyan illegal örgütlerin tüm hücrelerinin bulunduğu yer burası. Öyle bir yönetim buldum ki, devleti yönetenlerin, hiçbiri devlet kadrosu değil. Benim yaptıklarımı Antep'ten çıkarsalar, köy bile olamaz, mezra olur burası. Kentsel dönüşümü, insanları bütün değerlerinden uzaklaştırarak yaptılar. Kentsel dönüşüm insanları yerinde tutarak yapılır, kovarak yapılmaz.

 

 


İki hafta kala görünüm!..