Kültürel mahpusluk...
Kültür bizim üstümüze nasıl bir kilit vuruyor? Kültürün kilidi en sağlam kilit, kilidi açayım derken kapıyı da beraberinde kırmak gerekebiliyor.
Burada icat edilmedi... Eğer bir şey kullanıldığı yerde icat edilmedi ise kıymeti bilinmiyor, hor, işlevi dışında kullanılıyor. Bazen herkes tarafından malum, bilinen en basit şeyleri bile, yapan insan icat etmiş gibi göstermek gerekebiliyor.
Dil yetersizliği tuzağı. Çoğunluk hayatını 3,000 sözcük ile sürdürürken, ben 500 sözcük ile idare ediyorum. Ne dendiğinin yüzde seksenini hiç anlamadan yapıyorum.
Aydın havası tuzağı... “Kısa kes Aydın havası olsun” anlayışı kısa yoldan sonuç elde etmeyi amaçlıyor ama her zaman bu yaklaşım başarılı olmuyor. Bıkkınlık sonucu her boyutu ele almamanın sonuçları çok ciddi olabiliyor.
Etiketleme-kutulama tuzağı.. Bir konuyu bir diğer konuya benzetmek yoluyla kolay çözüme gidilebiliyor.
Fantezileri bırak tuzağı... Fantezi kurmak senin işin olmamalı. Çılgınlıklarla zaman kaybetmek de tembellik yapmak kadar zararlı olabiliyor.
Geleneklere aykırı düşme korkusu... Aman gelenek, göreneklere, ananelere ters düşmeyelim diye olmadık işlere girişilebiliyor.