Büyük gaf!..
Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer’in gafı bütün seçim çalışmalarının önüne geçti.
Olay dış basına da aksetti! Uzer’in, halkı kastederek, “… şeyin trene baktığı gibi bakıyorlar!” demesinin bir anlamı olmayacağı için açıklamasını da yapmışlar! Açıklamayı da detaylandırdıkları için hiç hoş olmamış.
Dünyadaki bütün siyasilerin gafları çoktur ve kitaplara konu olmuştur. Benim beğendiğim birkaçını paylaşmak isterim.
“Bu meclisin yarısı hıyardır!.. Affedersiniz sözümü geri alıyorum. Bu meclisin yarısı hıyar değildir...” Osman Yüksel Serdengeçti.
"Mesut Yılmaz iktidarsızdır!" (İstikrarsızdır demek istiyor)
Tansu Çiller
Daha çok güzelleri var, buraya alamıyorum! Ama Uzer’e yakın bir gafı Adnan Menderes etmişti: "Odunu bile aday göstersem milletvekili olur!"
Aradan 65 yıl geçti, o gaf hiç unutulmadı! Uzer bilmelidir ki, torunlarının çocuklarına bile bu gaf miras kalacaktır.
Uzer’in özür yazısı da acemice kaleme alınmış, hiç beğenmedim.
Aynı Osman Yüksel Serdengeçti’nin özrü gibi olmuş! Sevinç ve gurur yaşarken, aşırı coşku ile halkı o sevimli hayvana benzetmiş!
Tevil edeceksiniz anlıyorum da, ama böyle olmaz ki!..
“Durumun, kastını aşmakla birlikte tahkir ve tezyif niyeti taşımayacağını en iyi hemşerilerim bilir” deniyor özür metninde!
Yani, kastımı aştım ama Gazianteplileri küçültmek, alay etmek veya onurlarını kırmak için söylemedim, diyor.
Bende böyle olduğunu düşünüyorum ama o halde bu lafı neden ve kime söylediniz diye sormaktan da kendimi alamıyorum.
İşin doğrusu sayın Uzer, bu gaf duyulduktan ve 5 dakika süre ile Türkiye’nin en çok izlenen televizyon haber programında yayınlandıktan sonra istifa etmeliydiniz.
Böylece edilen o hiç de hoş olmayan gaf nedeniyle yayınlayacağınız makul ve gerçekçi bir özür metni sizi kurtarır, prestijinizi iade ederdi.
Hiciv de, gaf da tarihe geçti!..
Şair Nef’iye, Tahir Efendi isminde bir kadı kelp demiş, bunu Nef’i duymuş ve aşağıdaki hicvi yazmış.
Tahir efendi bana kelp demiş.
İltifatı bu sözde zahirdir,
Malikî benim mezhebim zira,
İtikadımca kelp tahirdir.
Açıklaması;
Tahir efendi bana kelp (köpek) demiş.
İltifatı bu sözde aşikârdır, bellidir, açıktır.
Benim mezhebim Malikîdir.
İnancıma göre, Malikî mezhebine göre kelp (köpek) temizdir. (Tahir: Temiz).
Burada şair bir kelimeyi iki manada kullanma sanatını (tevriye) icra ederek, hem köpeğin inancına göre temiz hayvan sınıfında kabul edildiğini ve Tahir Efendi’nin bu yönden kendine iltifat ettiğini anlatıyor; hem de “İtikadımca kelp tahirdir” diyerek Tahir Efendinin köpek olduğunu ima edip, (kinaye) bir edebiyat şaheseri hiciv olarak tarihe geçiyor...
Bir dönemin özeti!..
Gaf olayının kahramanı Ahmet Uzer’in tutumunu hoş karşılamadığımı en yalın şekilde belirttim.
Sosyal medyadaki küfürleri kınıyorum. İnsanlar söyleyeceklerini küfürsüz söylerse hem herkes okur, hem de söylenenler ciddiye alınır. Kem söz her zaman sahibine aittir.
Beni asıl rahatsız eden Uzer’in ağzından çıkan kem sözden ziyade trenin vatman bölümündeki zevatın gülüşmesiydi!
Bunun affedilecek bir tarafı yok!
Oradaki muhterem insanların hemen Uzer’i ikaz edip yüzlerini asmaları gerekirdi.
Ege Cansen’in okurları bilirler, yazısının sonuna hep ‘Son söz’ der!
Bu konuyu Cansen yazsaydı, eminim ‘Son söz’e şöyle derdi:
“Bir dönemin özeti!..”
Ölüm sana yakışmadı!..
Üzülüyorsun, takma diyorlar, Kızıyorsun, değmez diyorlar,
Boşveriyorsun gamsız diyorlar. Konuşuyorsun, muhatap olma diyorlar.
Çekip gidiyorsun, mücadele et diyorlar. Alttan alıyorsun, tepene çıkardın diyorlar.
Bağırıyorsun, sakin ol diyorlar, Aklı başında davranıyorsun, bu kadar uslu olunmaz diyorlar…
Ölünce ne diyecekler?
Muhtemelen ... ölüm sana yakışmadı!
Normal tabii, dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler!
Neyzen Tevfik demiş ki:
Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer...
İçsen de tükenir içmesen de;
Bu yüzden hayattan tat almaya bak...
Çünkü yaşasan da bitecek... yaşamasan da...