Cengiz Şimşek

YAYINLAMA: 15 Nisan 2019 / 20.00 | GÜNCELLEME: 15 Nisan 2019 / 20.00

OSB nihayet kendi başkanını ilk kez sandıkta seçti.

Demokratik, şeffaf bir seçim sonucunda hemen herkesin üzerinde mutabakat sağladığı ODTÜ mezunu Cengiz Şimşek hakettiği koltuğa oturdu.

Yalnız Antepli sanayicilerin değil, daha yeni Eyüpsultan Belediye Başkanı seçilen eski OSB Başkanı Deniz Köken’in de günübirlik Antep’e gelerek Şimşek’e destek vermesi geniş bir mutabakatın olduğunu gösteriyor.

Özetle, bu seçimden herkesin mutlu olduğu, bundan sonra OSB’de işlerin, bu işi en iyi bilen tarafından götürüleceği için başarının artacağı konusunda herkes hemfikir!

 

Bu vesileyle ben de iki anekdotu yazayım.

OSB’nin inşaat işi 1970’li yılların başında Okanlar’a verilmişti. İnşaat ilerleyip yer tahsisi için müracaatlar başlayınca OSB müteahhidi Okanlar geçici müteşebbis heyetin başına getirildi. Yer tahsisi tek elden, keyfe göre yapılınca şikayetler başladı ama o zamanın şartları içinde bir sonuca ulaşmadı.

Taaa ki...

Gaziantep Sanayi Odası kuruluncaya kadar.

GSO, müteşebbis heyete hüküm emri 3 temsilci gönderince denge bozuldu. Zamanın Valisi Hüsnü Tuğlu da duyarlı davranınca güç, Okanlar’ın elinden alınıp tahsisler hakkaniyete göre yapılmaya başlayınca talep patlaması oldu ve fabrika binaları birbirinin arkasından yükselmeye başladı.

Bu tesadüf değildi! Sanayi Odası’nın kurucularından olduğum için zaten bir hedefimiz de buydu.

 

İkinci anekdot Cengiz Şimşek’le ilgili...

Merhum Naci Ağabey (Topçuoğlu) anlatmıştı bana. O sene Antep’e yağan yağmur büyük sele neden olmuştu. OSB’de durum tam anlamı ile fecaatti!

Aykut, eğer Cengiz Şimşek olmasaydı, OSB batmıştı! Adam gece yarısı sabaha karşı gelmiş, itfaiyeyi bizzat yönetip bizim fabrikalarımızı suya gömülmekten kurtarmış. Bunu asla unutamam. Yalnız bizi değil, herkesin fabrikasını kurtardı...” demişti Naci Ağabey.

Hiç unutmadım bunu.

 

Cengiz Şimşek taa bu işin başından beri var. Bu hak daha önce teslim edilmeliydi. Ama şimdi tam bir mutabakatla verilmesi geç de olsa sanayimiz için çok iyi oldu.

 

 

 

 

Kara Delik ve Göbeklitepe

 

 

Kara Delik ile ilgili bilimsel çalışmalar ve keşfedilen gördüğünüz resim bizim medyada pek ilgi görmedi. Ancak, başta İngiliz gazeteleri ve dünya medyasında çok geniş yer buldu. Ünlü İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times bile bu konuya birinci sayfasında geniş yer ayırmıştı.

 

Ama benim anlatacaklarım başka...

Henüz T şeklindeki kolonların ne anlama geldiği konusunda tam bir konsensüs sağlanamadı. Ancak bu kolonların üzerindeki (resimde işaretli yer)Kara Delik’i andıran figür arkeologların, bilim adamlarının kafasını allak bullak etti.

 

Bir gazeteden kestiğim kupürde, Göbeklitepe için 12 bin sene önce dünyanın ilk tapınağı  olduğu yazılıyor. T kolondaki sembolünde (Kara Delik) ne anlama geldiği bilinmiyor, diyor.

 

 

 

 

 

‘CHP’nin başarısı Pirus Zaferi’dir!

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Zillet ittifakının ana aktörü CHP’nin özellikle 11 büyükşehirde sonuç aldığı görülmektedir. Bu aslında nevi şahsına münhasır Pirus zaferidir. Kazanırken kayıp böyle bir şeydir. CHP'nin yönetimini üstlendiği büyükşehir belediyelerinde meclis üyeliklerinin ağırlığı Cumhur İttifakı'ndan yanadır. Davul onların boynunda olsa da, tokmağın kimde olduğu aşikardır" dedi.

 

 

 

Devlet Bey’in beyanatını okudum. Bir de oy analizi yapan tablo var. Bahçeli’nin iddiaları ile tablo tam çelişiyor. Tablodaki rakamlar doğru. Acaba Bahçeli analizini veya değerlendirmesini hangi kıstasa göre yaptı, bilmiyorum. Bakalım siz ne diyeceksiniz…

Tabii bir de ‘Pirus Zaferi’nin ne olduğunu, ne anlama geldiğini  bilmek gerek.

Özetle şöyle:

 

Pirus Zaferi siyasi literatüre, M.Ö. 280 yılında antik Yunan kolonisi Tarentum’un kralı Pirus’un Roma İmparatorluğu’na karşı kazandığı zaferin adı olarak geçmiştir.

Pirus, Roma ordusunu meydanda yenmiş ama ordusunun da tamamını kaybetmiştir.

O nedenle esas olarak kazanılan zaferin verilen kayıplardan sonra anlamsız hale gelmesini ifade eder.

Dolayısıyla da bu tanımlama çok kritik bir yerel seçim öncesinde CHP’de yaşanan koltuk kavgası ve yaratacağı sonuçlar açısından fazlasıyla örtüşüyor. Çünkü bugün büyük olasılıkla ya İnce’nin dediği olacak ve olağanüstü seçimli kurultay süreci başlayacak, ya da Kılıçdaroğlu koltuğu koruyacak ve bir kez daha vitrin makyajıyla durumu geçiştirecek. Yani delege hesabıyla ikisinden biri kazanacak, ama sokağın ve parti tabanının havasına göre; kazanan hangisi olursa olsun kaybeden CHP olacak!..

 

Yunanlı tarihçi Plutark'ın anlattığına göre Kral Pirus,, "Bir zafer daha kazanırsam tamamen biteceğim" demiştir.

Bakalım bizimki ne diyecek?..

 

Cengiz Şimşek