Arap NATO’su kurulabilir mi?
Tahran’ı baskı altına alma hamlelerinin son halkası olarak Devrim Muhafızları’nı ’terör listesi’ne alan ABD’nin, Körfez ülkelerini İran’a karşı birleştirerek oluşturmayı planladığı Arap NATO’su için hazırlıkların ilerlediği bildiriliyor.
İttifak fikri ilk olarak Trump'ın 2017'de Suudi Arabistan ziyareti sırasında gündeme geldi. İran'a karşı bir denge unsuru olmasının yanı sıra Amerika bölgedeki askeri varlığını azaltırken oluşacak boşluğu Çin ve Rusya'nın doldurmaması amacıyla başlatılan girişimde iki ülkenin yanısıra Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Bahreyn, Katar, Umman ve Ürdün bulunuyor.
İlk toplandı önceki gün Riyad’da yapıldı.
Geçen hafta başında Amerika’ya resmi ziyarette bulunan Mısır Devlet Başkanı Sisi ikna edilememiş olmalı ki, önceki gün Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a Kahire yönetimi toplantıya delegasyon göndermediği gibi Ortadoğu Stratejik İttifakı'ndan (MESA) ayrılma kararını Amerikan yönetimine bildirdi.
Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Macron geçen hafta İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede Macron, Ruhani’ye İran’ın nükleer anlaşma çerçevesindeki çıkarlarının korunması için ellerinden geleni yapacağını söyledi.
Japonya ise ABD’nin Devrim Muhafızları’na yönelik kararına Tokyo’nun uymayacağını açıkladı.
Yani Trump için meydan kesinlikle boş değil.
IMF-Dünya Bankası toplantısı
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın geçen hafta Washington’da katıldığı IMF-Dünya Bankası toplantısının hiç iyi geçmediğini yazıyor Amerika’daki gazeteler.
Hatta ağır ifadeler kullanılıyor. Şimdiye kadar ki en kötü IMF-Dünya Bankası toplantısı gerçekleştirildi deniyor.
Halk giderek artan bir şekilde ABD Doları ve Euro ile ticaret yapmaya yöneliyor, deniyor.
Okumak isteyenler için işte adres:
Para, mevki ve ihtiras
Şeytan uyuyakaldı bir gün. Rüzgar sert esti. Üç tüy düştü şeytandan. Biri paraya yapıştı, diğeri mevkiye, öteki de ihtirasa. O günden sonra şeytan hiçbir iş yapmadı.
Dostoyevski
Paranın karşısında
hiçbir şey duramaz!
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda Suudi devlet yetkililerince öldürülmesinin ardından, Suudi Arabistan'a silah ihracatını durduran Almanya, Riyad'a yapılacak bir teslimata onay verdi.
Deutsche Welle’de okudum. Alman haber ajansı(dpa) ve etkili siyasi dergi Spiegel'in internet sitesinden aktardığına göre, Federal Ekonomi Bakanı Peter Altmeier, Federal Meclis'in Ekonomi Komisyonu'na verdiği yazılı bilgide, ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Endonezya, Katar ve Singapur’a da silah teslimatına izin verildi.
Almanya geçen yıl Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda, Suudi devleti tarafından öldürülmesinin ardından bu ülkeye silah ihracatının durdurulmasına karar vermişti. Hükümet 29 Mart'ta kararı altı ay daha uzatma kararı aldı. Eylül ayına kadar uzatılan kararda, İngiltere ve Fransa ile ortak üretilen teçhizatın ihracatına yönelik esneklik kararı alınması için Federal hükümete baskı yapmıştı.
Yani, bu tip ambargoların hiçbir kıymeti harbiyesi yok! Almanlar Suudiler’e ambargo uyguluyorlar. Fransa ve İngiltere ile ortak silah üretim fabrikaları var. Almanya başta direniyor, satmayalım diyor. Ama sonunda diğer iki ülkenin baskısına dayanamıyor ve silah sevkiyatı gerçekleşiyor.
Paranın karşısında hiçbir şey duramaz! Nokta!
Whatsapp’tan gelen haberi okuyunca emin olmak için Google’a sordum. Haber maalesef doğru. Şöyle:
Isparta'da yolcu otobüsü ile otomobilin çarpışması sonucu ilk belirlemelere göre 1 kişi öldü, 30'dan fazla kişi yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Hasan Balaman yönetimindeki 32 AK 879 plakalı otomobil, Isparta-Eğirdir karayolunda sürücüsü henüz belirlenemeyen 42 UU 740 plakalı yolcu otobüsüyle çarpıştı.
Kazada, sürücü Balaman olay yerinde hayatını kaybederken, otobüste bulunan 30'dan fazla kişi yaralandı.
Yaşamını yitiren Balaman'ın 2004-2009 yılları arasında AK Parti'den Isparta Belediye Başkanlığı yaptığı öğrenildi.
Allah rahmet eylesin.
RSS