Tecrübe çıkmazı

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Geçen gün bir yükseltme toplantısındaydım. Birisi bir adayın önünü kesme girişimi başlattı - “Ama arkadaş tecrübesiz, henüz yetişiyor, hele bir pişsin...” Baktım diğeri de kendi adayına destek çıkıyor – “Doğru söylüyorsun ama biz de tecrübeyi nasıl kazandık bir hatırlasana..” Konuşma bu eksen etrafında sürüp gitti.

Bu konuşmaları dinlerken uyanık tüccarın yakaladığı kurbanına yaptığı teklif aklıma geldi – “Gel beraber iş yapalım, kazancını fifty – fifty kırışırız; sen tecrübeyi alırsın, ben parayı alırım.”

“Akıl baştadır, yaşta değil,” diye öğretilir ama öbür yandan bir “Tecrübe aşağı,  tecrübe yukarı,” lafıdır sürüp gider.

Tecrübe, eğer zaman harcanarak kazanılıyorsa, yaş önemli bir değişken oluyor. Milat öncesinde Büyük İskender’in 16 yaşında Makedonya Ordusuna kumanda etmesi; 1783 yılında, William Pitt’in 24 yaşında İngiltere Başbakanı olması, çocuk yaşta padişah tahtına kurulan devlet büyüklerimiz gibi tarihe geçmiş olayları yaş haddinden istisna addetmek durumundayız.

Öte yandan tecrübe, yaş ile kısmen de olsa doğru orantılı ise, genç adam bulamayacağız demektir. Değişik araştırmalardan öğrendiğimize göre “Önderin tecrübesi ile performans, sonuç alma arasında doğrudan ilişki yok.” Aksi olsaydı birkaç savaş kazanmış komutanın diğer savaşları da kazanacağını varsaymak gibi bir şey olurdu. Herkesi, Prusya Ordusunda olduğu gibi general rütbesine terfi ettirilmek için illa 80 yaşına gelmesini beklemek durumu ile karşı karşıya bırakmamalıyız. 

Tecrübenin bilgi, beceri ve yetenekten çok kıvraklık ile ilgisi olduğu kesin. 

Yok, efendim, yok...

Bir # - “Efendim, tecrübeli adam arıyoruz ama nerede? Parayı esirgemiyoruz, gene de yok, yok!”

Sıfır # - “Yükseltecek adam var sanki. Tecrübe eksikliğini gidermek gerekiyor!”

Bir # - “Ah nerede bizim yetiştiğimiz günler...”

 

Tecrübe çıkmazı