Geçimi için tabut taşıyan bir avukat!..

YAYINLAMA: 20 Mayıs 2019 / 20.00 | GÜNCELLEME: 20 Mayıs 2019 / 20.00

Gerçek bir hikaye. Ancak, hikaye sahiplerinin hatırlarına binaen isim verilmiyor.

 

1919 yılı idi. İstanbul, baştan aşağı İngilizlerin işgali altındaydı. Liseyi yeni bitirmiştim. Güzel bir kızdım. Dünür gelmeye başladılar.

Biri avukatmış.

Gösterdiler uzaktan, boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı, beğendim.

Nişanlandık.

Nişanlımı seviyordum. Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba ışığının altında sabahlara kadar oyalar örüyor, çeyizler hazırlıyordum.

Ama çok geçmedi ki mahallede bir dedikodu yayıldı.

(Ayşe’nin nişanlısı avukat değilmiş, ipsizin biriymiş, üstelik cami önlerinden tabut taşıyarak karnını doyuruyormuş) dediler.

Alt üst oldum.

Babam götürdü, uzaktan izledik, gerçekten de tabut taşıyordu…

Yıkıldım.

Nişanı atıp, ayrıldık.

Aradan 5 yıl geçti. Evlenmiştim, Bir de çocuğum olmuştu.

1924 yılıydı. Artık ülkemiz özgürdü. Bir gün Beyoğlu’nda rastladım ona. Oğlum yanımdaydı. Beni görünce titredi, ceketini düğmeledi. Saygı göstererek durdu önümde. Vaktiniz varsa size bir çay ikram etmek isterim, dedi.

Olur, dedim. Bir büroya girdik.

Burası bir avukatlık bürosuydu ve kapıda adı yazıyordu. İçerde yardımcıları çalışıyordu.

Siz gerçekten avukat mısınız, dedim.

Evet, dedi.

Peki, avukatsınız da neden cami önlerinden tabut taşıyordunuz, diye sordum.

Durdu, başı öne eğildi.

Beni affedin, dedi.

İstanbul işgal altındaydı. Her taraf İngiliz askeri kaynıyordu.

Her şeyi didik didik arıyorlardı.

Biz de Anadolu’ya , Milli kuvvetlere ancak, cenaze süsü vererek tabutlarla silah kaçırıyorduk. Bu ülke için hayati bir işti.

Bunu size bile söyleyemezdim...

 

Oysa söyleyebilirdi, isteseydi! Çünkü nişanlısını çok seviyordu. Onunla evlenmek için gün sayıyordu.

Ama binde bir de olsa ‘duyulabilir’ ihtimalini göz önüne alarak söylemedi. Cephedeki askerlerimizin güvenliği ve silah ihtiyacı her şeyin üzerindeydi.

Vatan sevgisini, canı kadar sevdiği, eşi olacak nişanlısına tercih etti.

Aslında o zamanın şartlarını, vatan sevgisini günümüzle karşılaştırarak o kahramanların nelere göğüs gerdiğini, feragatlarını anlamak kesinlikle mümkün değil.

 

 

İşe almak için tuğla testi

 

Bir odaya 100 kadar tuğlayı belli bir şekilde dizili olarak bırakın.

Daha sonra odaya 2 veya 3 aday gönderin ve kapıyı kapatın.

Onları kendi hallerinde bırakın ve 2 saat sonra odaya giderek durumu analiz edin.

 

Eğer …

1. Tuğlaları sayıyorlarsa Muhasebe bölümüne

2. Tuğlaları saymışlar, ama tekrardan sayıyorlarsa Denetçiler bölümüne

3. Tuğlaları odanın her yanına saçmışlarsa Mühendislik bölümüne

4. Tuğlaları garip bir düzende sıralamışlarsa Planlama bölümüne

5. Tuğlaları birbirlerine atıyorlarsa Operasyonlar bölümüne

6. Uyuyorlarsa Güvenlik bölümüne .

7. Tuğlaları parçalara ayırmışlarsa Bilgi teknolojileri bölümüne

8. Boş boş oturuyorlarsa, İnsan kaynakları bölümüne

 

Ve son olarak…..

12. Birbirlerine bir şeyler anlatıyorlarsa ve tek tuğla bile yerinden oynamamışsa, onları tebrik edin ve Üst Yönetime yerleştirin…

 

Geçimi için tabut taşıyan bir avukat!..