Vatan

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Siyasetin temiz bir uğraşı olduğunu söylemek mümkün mü diye hep düşünürüm. Geçmişte hep muhalefet liderlerinin iktidarlar için, sofrada bile yutulmayacak kadar alçak profilde söz  ettiğine şahit olurduk. Birbirilerine ekranlardan, mikrofonlardan lugatlarda söylenmedik söz kalmaz, karşılıklı akla gelmeyecek tabirleri yakıştırırlar. Daha sonra bir bakarsınız menfaatler ön plana çıktığında kol kola kuzu sarması olurlar. Kişiyi ahlaksızlıkla itham ederler, daha sonra yan yana yürürler iki ayrı hedefe doğru. Hani Akhisar’da  ayakkabı kutularını balkondan gösteren ev kadınına tutuklama emri verenler var ya , şimdi ayakkabılarını hangi kutulara koyarlar bunu bilmemekteyiz.    Bana böyle davranışlar hiç de doğru gelmez.

 

Askeri yıpratmak taktiklerine alet olmuş insanlar, boş arazilerde gizlenmiş bazı askeri malzemeleri yapay delil göstererek, ordumuzun değerli insanlarını nasıl tutuklattık? Hala inanamıyorum. O tarihte önemli bir siyasi milletvekiline ‘ Bunlar düzmece sayın vekilim, siz akademik bir insansınız , hem Kütahya millet vekili olarak bu konulara itibar etmemeniz gerekir’ dediğimde, ‘ Herşey açık ortada, böyle bir girişimde bulunmuşlar, Ser de savcının savcısıyım dediğine göre bunlar gerçek ’ diye o gün bana cevap vermişti. Bu gün o Ser bizi aldatmışlar diyecek kadar yüzünü değiştiriyorsa, nerede olduğumuzu anlamamızda yarar var. Yakın bir gelecekte yerel seçim olacak endişesi, bir çok kesimi tedirgin etmekte. Sosyal medyada liderlerin bir birlerine daha evvel söyledikleri, çok sıra dışı sözleri, sanki onlar söylememişler gibi davranılmasını sizde benim gibi yadırgıyormusunuz diye düşünmekteyim. İnanılır gibi değil, sizin için sahtekar desem, daha sonra sizinle kol kola yürümeye başlasam, bende sahtekar olmazmıyım?

Siz eğer hırsızsanız, ben de sizin kolunuza girip gerine gerine yürüsem benim hakkımda hırsız olduğum şüphesi toplumda uyanmazmı ? Yolsuzluk yapmışım, adam kayırmışım, arsaları parsel parsel satmışım, sonra sizinle kol kola yürüsek, bu yolsuzluğa sizde ortak olmuş olmazmısınız? Otobüse dolmuşa binerken bir anda altımda Mersedes jeep görseniz ve benimle kol kola siz yürüseniz başkaları bizim hakkımızda ne düşünür? Belediyede yapılan ihalelerde sadece bir veya iki firmaya bütün ihaleleri versem, firmanın sahibi olarak sizle biz kol kola yürüsek, alemin aklında bir ufacık şüphe doğmazmı sizce?

 

Bir Ser Vekilin karşılanmasına, bütün taksi duraklarındaki taksileri ve Belediyenin bütün otobüslerini seferber etmiş olsam , bir sonraki seçim için yatırım yapmamış olurmuyum? Tabiidir bu arada ekonomi , tarım, hayvancılık, tohum ıslahı , ithalat ve ihracaat konularını bir kenara bırakılmış olduğunu gözlememek, biraz fazla iyimserlik olduğunu düşünmekteyim. Aslında herkesin ortak tek bir derdi olduğu muhakkak, o da aç kalmadan insana yakışır bir seviyede yaşamını sürdürmek. Bunu yapabildiğimizi düşünmemekteyim. Geçim seviyelerindeki fark çıtası gün geçtikce artmakta, sonradan zengin olan daha da zengin olmakta, fakir için bir söylemek isterdim amma utancımdan söylemekten sarfı nazar etmek istiyorum.

 

Trafik ışıklarındaki çocuk ve kadınların sayıları, yollarda büyük çuvallarla çöplerden satılabilecek karton, şişe, plastik toplayan çocuk, kız , kadın sayısında önemli bir artışın olduğunu gözlemekteyiz. Nereye doğru gittiğimizi sizde benim gibi düşünüyormusunuz?  Türkiye’den yurt dışına göç eden nitelikli insan sayısında bir önceki yıla nazaran  %42.5 artışla 253,640 ulaşılmasında etken nedir diye hiç düşündünüz mü? Yapılan anketlerden çıkan cevap yürek sızlatan türden. ‘Geleceğimden ve çocuklarımın istikbalinden emin olmadığımdan üzülerek  gidiyorum’ denilmekte diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Vatan