Şiddet...

YAYINLAMA: 25 Nisan 2012 / 20.00 | GÜNCELLEME: 25 Nisan 2012 / 20.00

Saldırmak, kuduruk bir şekilde salya salgılayarak bir baskasına vurmak, tekmelerle, küfürlerle dövmek, öldürmekle tehdit etmek bir insana yakışır mı?
Daha doğrusu kendini insan zanneden birisine uygun düşer mi?
Bunu çok kişi yapıyor.
Milletvekili de yapıyor, doktor da (benim yanımda bir doktor bu davranışı sergiledi) yapıyor. Mutlaka gazeteci de, işadamı da başkaları da yapıyordur.
Neden yapıyorlar?
Bilimsel olarak kanıtlanan bir şey var. Ailesinde geçmişte şiddet görenler genelde şiddetin bizzat uygulayıcısı oluyorlar.
Bunun bir üst derecesi kesici bir aletle veya silahla karşıyı yaralama ve öldürmedir.
Dayakçı ile katili cürümün farklılığı nedeni ile aynı değerlendiremezsekte; sonuçta ahlak, kültür, aile terbiyesi açısından aynı koltuğa oturtabiliriz.
Dövdüğün adam ölürse katil olursun, ölmezse ne olursun?
Şiddet, dayak; ahlaklı, terbiyeli, eğitimli, aile görgüsü almış insanların asla tevessül edeceği bir yöntem değildir.
                                                             ***
Önceki gün televizyonda Antalya Aksu CHP ilçe kongresini izliyorum. Küfürün bini bir para!
Bardak, şişe havada uçuyor.
Kaç kişi yaralandı bilmiyorum.
Antalya Milletvekili de oradaydı kendine bardak atanlara o da şişe atarak cevap veriyordu!
“Ben bu milletin vekiliyim, beni dinlemek mecburiyetindesiniz” diye de avazı çıktığı kadar bağırıyordu.
Şimdi onlara sorarsanız, bütün bunlar demokrasi adına yapılıyor!
Öyle ya, bu ülkenin en ileri demokrasi kültürüne sahip partisi CHP’dir.
En azından ben öyle biliyorum.
Bu kavgalı kongrelere MHP’de de çok rastlıyoruz.
Ama ben şimdiye kadar AK Parti’nin böyle bardaklı ve şişeli kongresini işitmedim, görmedim. Görsem rahatlayacağım! Onlarda da demek böyleymiş diyeceğim!..
Milletin vekili böyle yaparsa, onu izleyenler, hele hele cahil olanlar kimbilir ne yapar?
                                                                ***
Diyeceksiniz ki abartma, bu işler bizzat TBMM’de de oluyor, aile içinde de oluyor, sokakta da oluyor, okulda da oluyor, hastanede de oluyor, her yerde oluyor! Şiddet bizim DNA’mızda var.
Kadınları dövüyoruz, öldürüyoruz, yanbaktı diye kötek atıyoruz, rakip takımı tutuyor diye bıçaklıyoruz, güleryüzlü hizmet etmedi diye öldürüyoruz!
                                                                ***
Ben dayakçılarla katilleri aynı kefeye koyuyorum.
Aslında yoktur birbirlerinden bir farkı, insan kılığına girmiş yaratıklardır onlar!





Alkol ve faiz...
Sanko AVM’nin altına 3M Migros açıldı.
Yerel market zincirleri ile Migros arasında çok fark var.
Ürün çeşitliliği ve kalitesi kıyaslanamaz bile.
Ama her ikisine de ihtiyaç var.
Kentin merkezinde, büyük bir alana sahip yerde açılan Migros eminim birçok kişiyi memnun etmiştir.
Doğru bir tercih yapılmıştır.
                                                                 ***
Hemen her şeyin satıldığı Migros’da içki satılmıyor. Çünkü mekan sahibi kira sözleşmesine bir madde koyarak içki satışını yasaklamış.
‘Yasakçı zihniyet’ ile ilgili biraz düşündüm, empati yaptım ki doğru bir muhakemede bulunabileyim.
Tam emin olmamakla birlikte, haram olduğu için içki satışı yapılmadığına kanaat getirdim.
AVM’de kiracı olan arkadaşım kira bir gün bile gecikse faiz uygulandığını söyledi. Bunun gayet normal ve ticari düzene, ahlaka uygun olarak telakki ediyorum.
Ancak dinimizde faiz de haram değil mi?
                                                                ***
İşte samimiyet dediğim şey burada devreye giriyor.
Yaptığın işlerde samimi olmazsan, inandırıcılığını kaybedersin.
Kaybedersin de ne mi olur?
Bu soruya ben samimiyetle cevap vereyim:
Bu ülkede azizim hiçbir şey olmaz. Para bütün kusurları kapatır!





AKP İl kongresi üzerine

AK Parti’de milletvekilliği yarışması o kadar heyecanlı değil. Belki de aday tespiti merkezden yapıldığı için...
Ama il başkanlığı seçiminde sert rüzgarlar esiyor. Eh, bunu da anlayışla karşılamak lazım çünkü iktidar partisinin il başkanı olmak Gaziantep’teki en önemli mevkinin sahibi olmak anlamına geliyor.
Yerel iktidarın iki unsuru var: İl Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı.
Daha önce bu iki unsur çarpışmış, Türkiye’nin en büyük gazetesine manşet olmuştu. Ancak gazetenin yazdığı iddialar yenilir yutulur gibi değildi ve hala unutulmadı, tazeliğini koruyor!
Sonuçta Asım Bey Ankara’nın da desteği ile Ökkeş Bey’in kellesini aldı.
Halef Ahmet Bey ile Asım Bey’in ilişkisinin samimiyet derecesini ise hiç anlayamadım!
                                                           ***
Cengaverler er meydanında buluşmadan evvel demokrasi meydanında, yani basında birbirine el ense çekiyorlar!
Bu da son derece doğal.
Ama kullanılan sözcükler rahatsız edici.
Ahmet Bey’in, “Gaziantep siyasette örnek bir kent” dedikten sonra, “AK Parti terbiyesini almamış, bu terbiyeden yoksun insanlar var. Her şeyi affederim ama siyasi ahlaksızlığı affetmem” demesi rakibine karşı, “Sen siyaseten hem terbiyesizsin, hem de ahlaksızsın” anlamına gelmiyor mu?
                                                           ***
Belki de o öyle söylememiştir veya böyle kastetmemiştir de ben yanlış anlamış ve değerlendirmiş olabilirim.
Her ne ise, kim ki ne söyler, ne yazar...
Üslubu beyan ayniyle insan!













Şiddet...