İki Büyükşehir Belediye Başkanı...

Bir grup ODTÜ’lü mezuniyetlerinin 40. yılını kutlamak için Kayseri’de toplanmışlar.
Organizasyon komitesi akşam yemeği ve konaklama için grubu 40 km.ötedeki Ürgüp’e götürmüş.
Mezunlar, “Bu da nereden çıktı? Niye Ürgüp’e gidiyoruz ki?” diye sorgulayınca, şaşkınlığı başkanları bozmuş: “Burada içki içecek hiç yer yok. Tek içki veren yer Hilton’un Roof’u, orası da çok küçük. Bu nedenle Ürgüp’e gidip, yemeğimizi orada yiyip, orada da konaklayacağız, ertesi gün geri Kayseri’ye gelip programımıza devam edeceğiz…”
                                                    ***
Ertesi gün söz dönüp dolaşıp Antep’e geliyor…
İstanbullu bir mezun, “Burası da büyükşehir, Gaziantep’te… Geçenlerde işim vardı Antep’e gittim. Beni akşam ‘Bayazhan’ diye bir yere götürdüler. Kardeşim ben hayatımda böyle bir yer görmedim. İstanbul’da yokta, belki Avrupa’da da yoktur böyle ambiyansa sahip bir mekan. Şaşırdım ama içki de veriyorlardı. Sonra sordum, Antep’te böyle bir yasaklama yokmuş. Yani orası bence çok bakımdan Kayseri’nin 50 yıl önünde. Çok iyi, çağdaş bir belediye başkanları varmış. Dünyanın her yerinden kardeş şehirleri varmış, yılda 30 büyükelçi gidiyormuş Antep’e…” (Duyduklarımı tarafsız olarak aynen naklediyorum. A.T.)
                                               ***
Önceki gün bir internet sitesinin özel haberi dünkü bütün yaygın basında vardı. Fatma Şahin, AK Parti tüzüğü gereği 4. kez milletvekili adayı olamayacağı için Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığına hazırlanıyormuş!
Şimdi neden büyükşehirlerin sayısı artırılıyor daha iyi anlıyorum. Türkiye’de halen 16 büyükşehir belediyesi bulunuyor. Hükümet tarafından hazırlanan bir kanun tasarısı ile 13 yeni büyükşehir gelecek ve sayı 29’a çıkacak.
Yani, bazı muhterem siyaset erbabı kendilerine, statülerine uygun makamlar yaratmak için bu yasayı hazırlamışlar meğerse!..
                                             ***
Acaba, bu devlet umuru görmüş, çarkın nasıl işlediğini bilen, tecrübeli politikacılar yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve geliştirilmesi hizmetinde mi görevlendirilecek?
Acaba mevcut ekibin, tüzüğün kadrine uğramaması, dağılmaması için yapılan bir proje mi bu?
                                              ***
Her ne ise, bana pek mantıksız da gelmedi.
Gaziantepli Bakan Fatma Şahin’e gelince…
Şahin’in de çok çalışacağını, belki parti disiplinine Güzelbey’den daha fazla uyacağını tahmin edebiliyorum.
Ama Güzelbey’in vizyonuna, inovasyonuna, yarattığı uluslararası çevreye ulaşmanın kolay olmadığını da biliyorum.
                                              ***
Türkiye’deki ‘Çin yılı’nda Gaziantep’e Pekin’den çok önemli bir gazeteci geldi ve bir hafta şehrimizde kalarak temaslarda bulundu, müzelerimizi ve ören yerlerimizi gezdi. Antepli ailelerle akşam yemeği yedi, bitki örtümüzü inceledi.
Dr. Asım Güzelbey’in Çinli gazeteciyi kabulü ve sağladığı kolaylıkları da yarın anlatacağım. Çin’in 12 ayrı spotta aynı anda basılan en büyük haftalık haber, ekonomi ve gezi dergisi, Türkçe adı ile ‘Hayat’ Gaziantep’i kapak yapacak. Heyecanlı bir hikaye…

---

Vergi rekortmenleri

Her sene bugünlerde vergi rekortmenlerinin liseleri açıklanır.
Zannedilir ki, rekortmenler listesine girenler vergisini kuruşu kuruşuna verenlerdir, her türlü övgüye layıktırlar, gurur duyulmaları gereken kimselerdir, kahramandırlar...
                                            ***
Hayır, listelerin alenen ilan edilmesi yalnız bu nedenle değildir.
Demokrasi ile yönetilen ülkelerde, şeffaf toplumlarda bu listelerin ilan edilme zorunluluğu vardır.
Vatandaşların, ödedikleri vergilerin kaynak kullanılarak şirketlere sağlanan teşvik ve kolaylıklar sonucu elde edilen performansları görmek istemeleri açık toplum olmanın gereğidir.
Yani, arkadaş sen benim sağladığım kaynakla ucuz kredi kullandın, teşvik aldın, çeşitli kolaylıklardan yararlandın, şimdi ne kadar vergi verdiğini bir vatandaş olarak görmek, bilmek istiyorum, demek hakkına sahiptir.
                                             ***
Türkiye genelinde en çok veren 100 mükellef listesinin üçte biri isminin açıklanmasını istememiş.
Yarın Gaziantep’in listesi de açıklandığında aynı şeyle karşılaşacağız.
Neden isimlerinin açıklanmasını istemiyorlar?
Nazar değer diye mi? Az verilen verginin kamuflajı nedeniyle mi?
Vatandaş şimdi bu insanları nasıl kontrol edecek?
Listede olması beklenenler, eğer listede yoklarsa mazeret hazır! “Muhafazakar bir aileyiz, açıkanmasını istemedik!”
                                          ***
Vergini tam olarak veriyorsan, alnın açıksa, korkun yoksa, birşey kaçırmıyorsan neden isminin açıklanmasını istemiyorsun ki?
Bunun makul bir yanıtının olduğunu zannetmiyorum.
Toplumu aptal yerine koyanlar aslında kendi durumlarını gözden geçirmeliler!