Çinli gazeteci Antep’teydi...

YAYINLAMA: 02 Mayıs 2012 / 20.00 | GÜNCELLEME: 02 Mayıs 2012 / 20.00

Çin’le Türkiye arasındaki kültürel bağlantıyı güçlendirmek ve diplomatik ilişkileri kuvvetlendirmek amacıyla, 2012 yılı, “Türkiye’de Çin Kültür Yılı” olarak kutlanıyor.
2013 yılında ise Çin, “Türkiye Kültür Yılı” ile Türk kültürüne ev sahipliği yapacak.
Türkiye’de çok sayıda ilde gerçekleştirilecek 70’den fazla sanat ve kültür etkinliğiyle Çin Türkiye’de tanıtılacak. Geçen sene 12 Aralık’ta Ankara’da başlayan “Türkiye’de Çin Kültür Yılı” etkinlikleri, “İpek Yolu’nun Başlangıcı, Büyüleyici Çin” temasıyla bir yıl sürecek. “Kültür Yılı” boyunca edebiyat, sanat, kültürel miras, radyo ve sinema, eğitim, akrobasi, kukla sanatı gibi alanlarda İstanbul, Ankara, ‹zmir, Bursa, Antalya, Mersin ve Trabzon’un da aralarında bulunduğu çok sayıda kentte etkinlik planlanıyor.
                                                            ***
Gaziantep’in adı Çin ile yapılacak etkinliklerde önde gelen iller arasında geçmiyor.
Oysa, ilişkiler yalnız kültürle sınırlı değil, asıl ekonomik planlama önemli. Çinliler’de muazzam nakit birikimi var. Türkiye’nin de önümüzdeki on yılda yapacağı 70-80 milyar dolarlık yatırım Çinlilerle yakınlaşmamızı sağladı.
Edirne’den Kars’a hızlı tren planı, Çinlilerle teknolojik ve finans anlaşmaları sonucu bu hattı diklemesine kesen hatlarla hızlı trenin Trabzon, Erzincan, Adana ve Gaziantep’e ulaştırılması konuşuluyor.
                                                          ***
Çin’in önde gelen 465 milyar dolar cirolu 27 firmasının CEO’larıyla Başbakanın başkanlığında Çin’de yapılan toplantılarda olumlu sonuçlar elde edildi.
Yani, Çin ile epey bir şeyler olacağa benziyor. Biz de Gaziantep’i, Çinliler’e herkesten önce tanıtalım çabası ile ünlü bir gazeteciyi şehrimize davet ettik.
Yue (Yü okunuyor) Yuan Gaziantep’te tam 7 gününü geçirdi.
Yue gelmeden önce en büyük sorunumuz, “Biz bu adama ne yedireceğiz?” idi! Oğuzeli yoluna gidip, böcek, kurt, ot falan mı toplasak diye arkadaşlarla aramızda epey espri konusu olmuştu!
Yue gelince de kendisine ilk sorumuz bu olmuştu: “Biz senin karnını nasıl doyuracağız?”
“Ben her şeyi yerim. Türkiye, ziyaret ettiğim 52. ülke. Eti ve tatlıyı da özellikle çok severim” deyince soluğu hemen Burhan Çağdaş’ta aldık.
Burhan her zamanki nezaketiyle Yue’ye ikramda kusur etmedi. Yue’de hem kebapların, baklavanın resmini çekti, hem de afiyetle hepsini mideye indirdi. Baklavayı o kadar sevdi ki, “Pekin’de bir dükkan açın, bu baklavayı yapın, zengin olursunuz” demeyi de ihmal etmedi.
                                                          ***
Meslek Odaları içinde, kendisini ön plana çıkarmadan, Gaziantep’in her türlü tanıtımına en çok destek veren GTO Başkanı Mehmet Aslan, ölçülü ve mütevazı tavırları ile bu kentin vizyon sahibi çok önemli bir yöneticisi. Yue, kendisine yaptıkları için teşekkür edemeden ayrıldı, çünkü Antep’te yoktu. Benim aracılık etmemi istedi ama Aslan bu yazıyı da okuyamayacak, çünkü Çin’de. Belli mi olur, belki Yue ile orada görüşürler, ne iyi olur.
                                                        ***
Zeugma, Yesemek, Tilmen, Taşlıgeçit ören yerlerini, müzelerimizi gezdi. Hakkında çok şey okuduğu “Göbeklitepe”yi de görmek istedi, oraya da götürdük.
Editörü olduğu dergi Gaziantep’te bir çiftliği ziyaret etmesini ve ziraatçılığı da incelemesini istemiş. Murat Uçaner dostumuz aldı kendisini ailesinin Nizip civarındaki çiftliğine götürdü, çevreyi gezdirdi sonra da Fırat kıyısında ziyafet çekti.
                                                         ***
“Ben dört dörtlük, geleneksel Antepli bir ailenin yemekli misafiri olmak istiyorum” deyince, Selçuk Yetkin’den yardım istedim.
Yue’nün ertesi gün intibalarını dinleyince anladım ki, ailenin sıcaklığı ve Emel Hanım’ın yemekleri Çinli’yi hayran bırakmış.
                                                            ***
Yue ülkemizdeki bürokrasiyi ve devletin işleyiş tarzını çok merak ediyor, kendi ülkesi ile mukayese etmek istiyordu.
Özel İdare Genel Sekreteri Cafer Yılmaz, bütün bunları ve Gaziantep’in ekonomisini samimi bir sohbette Yue’ye anlattı, bütün sorularını yanıtladı.
Dışarı çıkınca Yue’nin kafasını karıştıran bir soruyu ise ben yanıtlayamadım. “Mr. Yılmaz bu mükemmel ‹ngilizceyi mutlaka Amerika’da falan öğrenmiştir, yoksa böyle konuşamazdı, değil mi?” diye sorunca, “Hiçbir fikrim yok” dedim.
                                                         ***
Aslan payı Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey’in. O olmasa misafirimizi böylesine mükemmel ağırlayamazdık. Ama o ne de olsa bu şehrin sahibi, fiehri Emini.
Çinli gazeteciyi içtenlikle kabulünden, şehrimizden ayrılıncaya kadar herşeyi ile çok yakından ilgilendi.
Dr. Güzelbey yabancılarla olan ilişkilerinde çok karizmatik. ‘fieytan tüyü’ olsa gerek, yabancılar çok etkileniyorlar. Yue’nin giderken söyledikleri bunun kanıtıydı:
”Çin’de herkesin aklına Türkiye denince hemen İstanbul geliyor. Ama ben öyle düşünmüyorum. Bence Türkiye ‘Anadolu’ demektir. Anadolu’da Gaziantep demektir.”
Pekin’le görüşmesi sonucu Gaziantep’i ve Dr. Güzelbey’i derginin kapağına taşıyıp, Türkiye’ye 15-20 sayfa ayıracaklarmış.
Çok düşünen, sabırlı ve az konuşan bir Çinli’nin böyle bir laf etmesi azımsanmamalı.
                                                         ***
Dr. Güzelbey’in bir “İpek Yolu” projesi var ki, müthiş bir şey! Bu projeye dünyanın en büyük televizyonu olan Çin Devlet Televizyonu’da, Yue’nin girişimleri sonucu, destek verecek. Yarın anlatacağım.


Çinli gazeteci Antep’teydi...