“Gaziantep Üniversitesi’ni hekimlere emanet ediniz.”

YAYINLAMA: 03 Mayıs 2012 / 20.00 | GÜNCELLEME: 03 Mayıs 2012 / 20.00

Geçenlerde hemen bütün yerel gazetelerde yer alan ortak bir haber vardı:
“Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Doktor Celalettin Camcı, rektörlüğe aday olduğunu bir basın toplantısı ile açıkladı.”
Ben Camcı’yı tanımam. Görmüşlüğüm de yok. Gazetelerde çıkan resimlerini görüyorum, o kadar. Son resimlerinde saçı yok olmuş. Öyle bir imaj tasarımı mı yapmış, yoksa doğal olarak mı saç kalmamış, bilemiyorum.
Ama bildiklerim var. Önce onları yazmak istiyorum.
                                                             ***
Camcı, onkolojinin başında olduğu zaman gün geçmezdi ki gazetemize şikayet telefonları, mektupları gelmesin.
Kanser hastalığı ile ölüm dansı yapanların korkulu rüyası idi Celalettin Camcı.
Sert ve tavizsiz mizacı nedeniyle olsa gerek, hastalara kötü davranıyor, olmaz zorluğu çıkarıyordu.
fiikayetleri yazdık, ayrıca zamanın rektörü Erhan Bey’e de durumu ilettik.
“Hocam, şimdiye kadar bu adam hakkında yapılan şikayet bir başkası hakkında yapılanın belki yüz misli! Neden görevden almıyorsunuz?” demiştik.
“Bu işi onun kadar bilen şimdilik bir başkası yok. Ama şikayetlerden, hastalara davranış biçiminden haberim var” demişti.
Bazı hastalar gazetemize kadar gelmişti. fiimdi merhum olan bir kadına yaptıklarını işitince, insanlığımdan utanmıştım!
(Soruşturma gerekirse, merhumun kocası sağ. Bildiklerini anlatacağını zannederim.)
                                                          ***
Adını gazetemizde okuyunca doğrusu irkildim!
Bu tavır ve davranış biçimi rektörlükle nasıl bağdaşır diye düşünmeden edemedim.
Bir başka düşünemediğim şey de, böyle bir adama acaba oy veren çıkar mı?
Adaylığını koyduğuna göre herhalde bir bildiği vardır! Veya kaybedeceğini bile bile şöhret olmak için aday olmuştur!
                                                            ***
Camcı neden aday olduğunu anlatırken bazı önemli konulara değiniyor, “Eğitim ve öğretim önceliğini tüm kazanımların önünde tutan, şeffaf ve hesap verebilir yönetim anlayışıyla hareket edeceğiz” diyor.
Demek ki üniversitede ‘şeffaflık ve hesap verebilme’ problemi var ki bunu seçim kozu olarak beyan ediyor.
Yine, yurt dışı yayınlar konusunda, yayın potansiyeline sahip akademik dergilerin yayınlanmasının destekleneceğini ve istatistiksel analizlerin yapılacağı bir ofisin açılarak akademisyenlere destek sağlanacağını söylemesi bu konunun da üniversitede halen eksik olduğu izlenimi veriyor.
                                                            ***
Nihayet, cemaatin veya herhangi bir kesimin kesinlikle adayı olmadığını beyan ederek “Cumhuriyetçi ve demokrat bir rektör olacağını” söylüyor Celalettin Camcı.
Bundan da şunu mu anlamamızı istiyor?
“Bu üniversitede cemaatın adayı/adayları var, ben bunları tasvip etmiyorum, cemaatçı değilim. ‹fade ve inanç özgürlüğüne saygılı, hukuka ve özlük haklarına özenli, insan odaklı bir yönetim sergileyeceğim...”
                                                             ***
Buna kim karar verecek?
Doktorlar...
Çünkü, en çok oy doktorlarda. Onlar ne diyorsa o!
                                                            ***
“Gaziantep Üniversitesi’ni hekimlere emanet ediniz.”
Yok canım... Bu lafı ben ediyorum!













































“Gaziantep Üniversitesi’ni hekimlere emanet ediniz.”