Dünya Gülümseme Günü

YAYINLAMA: 04 Ekim 2019 / 20.00 | GÜNCELLEME: 04 Ekim 2019 / 20.00

Bugün 4 Ekim Dünya Gülümseme Günü
Dünyanın çoğu yerinde önemli bir gün. Bizler asık suratlı insanlar olduğumuz için böyle saçmalıklar (!) bizi bağlamaz.
Kadının neşesini, sevgisini ifade etmesi, “doğal bir potansiyel tehdit” olarak yorumlanır bu zihinde.
Büyük Devlet Adamı Bülent Arınç’ın dediği gibi, “Kadın bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak”; o zaman gülmeyecek, “iffetli olup, boynunu öne eğecek, ama baktığınızda yüzü hafifçe kızaracak, gözünü sizden kaçıracak.

 

Durum böyle! Kadın ‘iffetli’ olmak, erkek de ‘kişilikli’ olmak için gülümsemeyecek bile!..

Bu yüzdendir ki Türkler; bütün dünyada iffetli, kişilikli, ciddi, dürüst insanlar olarak tanınır.

 

 

 

Resmini gördüğünüz testi, üzerinde gülümseyen resim var, önceki sene Karkamış kazıları sırasında Arkeolog Prof. Dr. Nicolo Manchetti tarafından bulundu. Hititler dönemine ait bir ikon, günümüzden 3 bin 500 yıl evvel

Ama bakın aynı gülümseyen objeyi ‘Google’ nasıl tanımlıyor:

 

1963 yılında bir müşterisi için tasarlamış olduğu Dünyaca ünlü ‘Smiley’, yani gülümseme ikonunu ile Amerikalı reklamcı Harvey Ball’in bu ikonu dünya çapında mutluluk ve iyi niyet sembolü haline geldi. Harvey Ball bu fikrinin sadece ticari bir amaç ile kalmayıp en azından yılda bir kez kutlanan ve insanların hiç değilse yılda bir gün gülümsemesi için bu günün kutlanmasına karar vermiştir. İşte bu nedenle 1999 yılından beri her yıl Ekim ayının ilk Cuması Dünya Gülümseme Günü olarak kutlanmaktadır. Dünya Gülümseme Günü’nün mesajı ise:

Bir güzellik yapın. Bir insanın gülümsemesine yardım edin”.

 

İşin özeti Harvey Ball bizim ikonu yürütmüş!

Ama benim derdim bu değil.

Gaziantep’i bütün dünyaya, özellikle Uzak Doğu’ya, ama bilhassa Japonya’ya tanıtmak için bundan daha kültürel bir fırsat olabilir miydi?

 

Japonlar hep gülümseyen kültür aşığı insanlar! Böyle bir günde onlara ikonomuzla ulaşsaydık kim bilir ne kadar mutlu olurlar ve belki de seyahat rotalarını Gaziantep’e çevirirlerdi…

 

 

 

 


 

Vermeyince Mabut

Neylesin Sultan Mahmut 

 

Sultan Mahmut’a kısmeti bağlı bir adamdan söz etmişler. Sultan adamı bir de kendisi denemek istemiş.

Bir koca tepsi baklava yaptırmış. Üst tabakadan başka tepsinin her tarafına görünmeyecek şekilde altın dizdirmiş.

Adamını gönderip ona tepsiyi birinin adağı diyerek kısmetsiz şahsa vermesini ve şahsı takip etmesini emretmiş.

 

Adamımız tepsiyi almış. Yolda bir tanıdığına rastlamış. İkisinin de olaydan haberi yok. Adamımız hikayeyi anlatınca, gerçek bir hayırseverlik duygusuyla, “Onun baklavadan çok acil paraya ihtiyacı var. Al şu iki altını, sat tepsiyi bana!.." demiş.

Teklif adamımızın da işine gelmiş ve tepsiyi satmış.

 

Sultan hikayeyi duyunca "fesüphanallah!" demiş.

Adamına adamımızın her gün geçtiği köprünün geçtiği tarafına o gelmeden hemen önce altın dizmesini ve kenara çekilip izlemesini emretmiş.

 

Adamımız köprüye gelince "Ya" demiş, "Hep aynı taraftan geçiyorum, bugün de diğer taraftan geçeyim, bir değişiklik olsun" demiş.

 

Sultan hikayeyi duyunca, "Ya hazreti pir!" demiş. Adamımızı yaka paça beylik arazilerden birine getirmelerini emretmiş. Getirmişler. Adam korkudan tir tir titrerken ona bir kasnak verilmesini emretmiş ve adamımıza, "Bu kasnağı atabildiğin kadar uzağa atacaksın. En son durduğu yere kadar olan arazi senin olacak" demiş.

 

Adamımız kasnağı savurmuş. Kasnak havada bir yay çizip gelmiş ayaklarının dibinde durmuş.

Sultan "Ya malik el mülk!" diye haykırmış: "Getirin onu!" Doğruca haziye gitmiş. Adama bir kürek verilmesini emretmiş. "Küreği daldır, ne gelirse senindir".

Adam korku ve heyecandan küreği ters daldırmış ve gele gele bir metelik gelmiş.

 

Sultan "Kısmeti bağlı" olmanın ne demek olduğunu anlamış böylece…

Raviyan-ı ahbar, nakilan-ı esrar zikr idürler kim "vermeyince mabut, neylesin sultan Mahmut" meselini dahi şol sultan irad buyurmuştur.

Dünya Gülümseme Günü