Bütün yollar Putin’e çıkar!..
ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektup öyle zannediyorum ki, hiç unutulmayacak.
Hemen yazımın başında ifade edeyim ki, mektup hakaret içermiyor. İngilizce lisanına vakıf olanlar bilirler, ‘Don’t be a fool-Aptallık yapma’ deyişi asla hakaret içermez! Samimi arkadaşlar arasında, neredeyse her iki cümlede bir kullanılan argo deyiştir.
Böyle bir lisan, resmi yazışmada kullanılabilir mi?
Kesinlikle hayır! Olur mu öyle şey! Bu işin de bir adabı, kuralı var.
Ama Amerikan Başkanı’nın tarzı çok değişik. Aldırmıyor, umursamıyor!..
İngilizler diplomasiye, nezakete, kurallara, örf ve adetlere aşırı önem verirler. Bu nedenlerdir ki, bu ülkeye ziyarete gidenler ders alıp giderler.
İngiltere’de Kraliçe’nin önünde yürüyemezsiniz! Bu bir kuraldır, saygıdır! Çok dikkatli olmanız gerekir.
ABD Başkanı Trump’ın bu sene İngiltere’ye yaptığı resmi ziyaret evlere şenlikti!
Hiç aldırmadan, belki farkında bile olmadan hep Kraliçe’nin önünde yürüdü. İkazlara da aldırmadı. Trump, hem uzun boylu, hem de iri yarı bir adam. Videolarda Kraliçe pek gözükmedi, çünkü Trump’ın gölgesinde kaldı! Çok ağır eleştiriler aldı. Zerre kadar umursadığını zannetmiyorum.
Bu mektup 9 Ekim’de yazılmış. Her iki taraf da açıklamadı. Belki uzun yıllar gizli kalacaktı. Ancak, Trump’ın Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Parti’den Nancy Pelosi’ye, Suriye’nin kuzeyinden asker çekme kararını kınayan tasarının onayladığı görüşmede, sinirlenerek, "Sen üçüncü sınıf siyasetçisin" demesi büyük tartışmalara neden oldu!
ABD Başkanı Donald Trump’ın rakip parti Sosyal Demokratların Nancy Pelosi, Suriye’nin konuşulduğu bir Beyaz Saray toplantısında, ayağa kalkarak Trump’a yıllarca unutulmayacak şu cümleyi sarfediyor:
“Seninle bütün yollar Putin’e çıkar!..”
Bu son derece hassas, çok incitici ve Trump’ı yaralayıcı bir suçlama! Çünkü Pelosi, Suriye’de Trump’ın Rusya ve Putin’in yararına olacak kararlar aldığını iddia ediyor!
Bu ağır tacizlere Trump aşırı sinirle yanıt verirken, Erdoğan’ı kastederek, “Ben ona yeşil ışık yakmadım ki, hatta ona yazdığım mektupta …” deyince, önce şaşıran sonra uyanan gazeteciler mektubun peşine düşüyorlar.
Mektuba ilk ulaşan FOX Business muhabiri Trish Regan oluyor. O da hemen yayınlıyor. Önce mektup sahte diye kimse inanmıyor, ama Beyaz Saray doğrulayınca dünyanın gündemine oturuyor.
İşte mektubun gerçek hikayesi böyle!
Ne mi olur? Bu maktubun ilişkilerimizi zedeleyeceğini zannetmiyorum. Ama artık şu kesin, Suriye meselesi ABD muhalefeti aşırı tepki verdiği için gündemdeki en önemli sorun oldu. Buna Rusya’dan ve AB’den gelen yoğun tepkileri de katarsanız, güneyimizdeki savaş uzun sürmeyecek demektir.
Dünyanın en önemli iki adamı, ABD Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı davetsiz oldukları halde uçağa atlayıp emrivaki yaparcasına geldiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan başta görüşmem dedi, ama sonra tercüme hatası falan diyerek görüşeceğini söyledi.
Yani, bu iş öyle veya böyle bitecek.
Yeni bir dünya kurulur
Türkiye de orada yerini alır!
Unutmamamız gereken bir mektup daha var!
Ünlü Johnson mektubu…
Kıbrıs sorunu nedeniyle yazılmış uzun bir mektuptu! Belki Trump’ınki gibi argo kelimeler içermiyordu, ama kaba üslubu olan, emredici, nezaketsiz bir mektuptu.
Mektubun muhatabı İnönü’nün tarihi cevabı bence çok daha önemliydi:
Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alır!
Mektup 1964 tarihli olduğuna göre aradan tam 55 yıl geçmiş.
İsmet Paşa’nın vizyonu muhteşem.
Evet, yeni bir dünya kuruluyor. Güç, Batı’dan Doğu’ya geçti, geçmek üzere…
Türkiye de Doğu’ya çevirdi yüzünü!..
Batı tasvip etmiyor ama hoşgörü ile bakıyor!
İtalyan gazeteci Alice Martinelli, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’ya köpek maması verip, “Bundan günde 3 kez yerseniz, insaflı, vefalı, sadakatli olabilirsiniz, dünyada en vefakar yaratıklar köpeklerdir” demiş!
Bu haber bütün dünyada hızla yayıldı ve olumlu yankı yaptı!
Ancak bu iddianın daha sonra doğru olmadığı anlaşıldı.
Gazeteci Pompeo’ya köpek maması değil, parmesan peyniri hediye ediyor.
İtalyan gazeteci Alice Martinelli peyniri, ABD Başkanı Donald Trump’ın ek gümrük vergilerini protesto etmek için veriyor.
Böyle bir şey benim ülkemde yapılsa yer yerinden oynar. Ama Batı böyle olaylara hoşgörü ile bakıyor, şaka olarak algılıyor.
Trump’ın nezaketsiz mektubu da büyük ses getirdi ama hakaret olarak algılanmadı.
Yemek daveti geldiyse aman dikkatli olun!
Ortadoğu'da önemli bir yemeğe davetli olduğunuz halde listede adınız yoksa bir de menüye bakın.
Adınız orada olabilir!
İhsan Sabri Çağlayangil
Ankara Büyükşehir Belediyesi, terör örgütlerine yapılan operasyon nedeni ile Türkiye’yi kınayan Filistin’i caddeden sildi!
Filistin Caddesi’nin adı, ‘Macaristan Caddesi’ oldu.
Anında ve zamanında verilen bu tepki olumlu karşılandı.