Yöneticilik
Yöneticilik ilginç bir konum. Bu yerin insanı olgunlaştıran, koltuklarını kabartan değişik yönleri var. Yöneticiliğin nasıl bir yer olduğuna kısaca değiniyorum -
Yöneticilik öyle bir konum ki
Heves ediliyor, bekleniyor, veriliyor, istenebiliyor, gelmeyince talip olunabiliyor... Haşmetli, sumenli, arkası panolu masası ve irice makam koltuğu olan büyükçe bir odada yapılıyor... Binaya girerken asansörü ve kapısını, binadan çıkarken palto tutan en az bir odacısı oluyor... Zile basınca çay, kahve ve meşrubat servisi yapılıyor... Çalışanları içeri kapıyı tıklatarak “Gir,” sesi aldıktan sonra önünü ilikleyerek giriyor, karşıda ayakta bekliyor, “Emredersiniz efendim” demeksizin dışarı çıkmıyor... Oturanı çarşaflayınca istifa ediyor, üstü ile anlaşamayınca tayin ediliyor... Ayrılan arkasından “Hüngür, hüngür ağlanılan”, veya “İyi adamdı, ama hiç bir işe karışmadı” veya “Oh, iyi oldu! Kimsenin bedduasını almayacaksın!” gibi ilgisiz ve aşırı duygusal tepkiler alınıyor.. Bir kısmı üstün başarıyla bu işi becerdiğini sanıyor...
İnsanlar saçlarını süpürge ettikleri, kan ter içinde yıllarca fedakârlıkla çalıştıkları halde kıymetleri asla bilinmiyor ama her şeye rağmen gene de “hizmeti dokundu” denilerek heykelinin dikilmesini beklemekten de geri durmuyor.
Yöneticilik için söylenecek o kadar çok şey var ki...