Deveden büyük fil var

Başbakan mükemmel bir stratejist.
Çok iyi ve geniş bir ekiple çalışıyor olmalı.
Eh, Erdoğan’da bir belagat ve mugalata ustası olunca gündemle istedikleri gibi oynuyorlar.
Televizyonların haber kanalları Başbakan’ın bütün konuşmalarını eksiksiz ve kesmeden veriyor. Muhalefete ise o kadar cömert davranmıyorlar. Korku dağları bekliyor!
Birkaç gazete hariç, basın AK Parti’nin güdümünde. Muhalefet yapan Taraf ve Söz gazetelerinin dışında bazı köşe yazarları da bayağı etkililer. Ama oy depoları bu gazetelerden habersiz. Seyrettikleri televizyonlarda ise mutlak hakimiyet Başbakan’ın inisiyatifinde.
                                                       ***.
Uludere, nerede ise gündemdeki heyecanını kaybetmek üzereydi ki, Amerika’nın saygın gazetesi WSJ, atlatma haberiyle Türkiye’yi adeta sarstı!
Pentagon’un sızdırdığı haber ateş gibi ortaya düşünce hükümet hemen savunmaya geçti. Ama artık bu işi savunmayla bertaraf etmek çok zor!
Dün AK Parti’nin ‹stanbul İl Kongresi’nde konuşma yapan Başbakan, “Salı günü grup toplantısında bu işi bitireceğim” gibi bir laf etti. Son derece önemli!
Ama ben daha hala WJS’nin haberinin gerisindeki stratejiyi anlamış değilim.
Obama’nın Erdoğan’la arası mükemmel. Amerikan yönetiminin AK Parti’yle ilişkileri gayet iyi. Neden böyle bir sızdırma haberle Erdoğan’ı sıkıntıya soktular, bir anlam veremiyorum. Bal gibi bu olayda taraf oldular. Sessiz kalabilirlerdi, kimse de kendilerini suçlamazdı! (Dilim varmıyor ama, bu olayın bütün safahatını bildikleri için ileride koz olarak mı kullanacaklar?)
                                                        ***
Sezeryandan ziyade kürtaj konusu canhıraş bir şekilde tartışılmaya başlandı bile. Karşılıklı giydirmeler, imalar gırla... Zaten hükümetin de istediği buydu! Bence zekice düşünülmüş bir tartışma arenasına çekildi iş. Düşünüyorum da acaba hangi konu tartışılmaya açılsaydı bu kadar etkili olabilirdi? Biraz yavan ama çaresizlik diyelim!
                                                        ***
Başbakan salı günü ne diyecek merak ediyorum. Ama bu işin ucunu açık bırakıp, yargıya havale ederse inandırıcı olamaz. Beş ay olmuş, hala emrin kim tarafından verildiği belirsiz! Bu iş çok kritik, sonuçları itibariyle değişimlere neden olabilir!
Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanı’nın görev süresi ile ilgili kararı Mayıs ayında bekleniyordu. Gerçi bu ay daha bu haftanın sonuna kadar sürüyor. Karar bu hafta açıklanırsa ve de 5+5 şeklinde çıkarsa gündem yeniden değişir, hem de ne biçim değişir!
Görüyorsunuz, çok önemli bir konu dediğimiz Uludere’nin bile önüne geçebilecek daha da önemli bir konu var! Hani deveden büyük fil var, derler ya!

Seni evinden aldırırım!

Atatürk’ün tarif ettiği gibi dürüst ve ahlaklı sporculara örnek olan Fenerbahçe ve Milli Takım kalecisi Volkan Demirel, dün yine örnek bir tavır sergilemiş!..
Haber şöyle:
“Avusturya kampında futbolcuları dağdan "flying fox" yaparak atlarken görüntülemek isteyen Habertürk Foto Muhabiri Vedat Danacı'ya saldırdı. Danacı'ya önce "Ne ters ters bakıyorsun?" diyen Volkan Demirel, Vedat Danacı'dan "Sana neden ters bakayım?" yanıtını alınca "Çekmeyin demedim mi? İnsanlığı bilmiyorsunuz, hayvanlığı da bilmiyorsunuz. Seni yazdım oğlum lan bir kenara... Seni evinden aldıracağım lan g.t" diyerek saldırdı.
                                                   ***
Abdullah Avcı'nın yardımcısı Tayfun Korkut'un araya girerek tutmaya çalıştığı Volkan Demirel, milli formaya yakışmayacak davranışlarını sürdürdü. Bu esnada olayı görüntüleyen istanbul Sabah Gazetesi Foto Muhabiri Oğuz Yörük'e de yine milli oyunculardan Caner Erkin, "Sil o fotoğrafları lan" diye çıkıştı. Oğuz Yörük ise "Niye sileyim" diyerek karşı çıktı.
Yaşanan olaylar Tayfun Korkut'un sağduyulu yaklaşımı sayesinde yatıştırılırken, gazetecilerin olay yerinden ayrılmasıyla son buldu. Volkan Demirel ise Vedat Danacı'nın arkasından "Seni yazdım lan" diye bağırmaya devam etti.”
                                                 ***
Bu evden aldırma lafını kim etmişti, hafızalarınızı yoklayın bir…
Kim olacak? Fenerbahçe Kulübü’nün halen Metris’teki başkanı Aziz Yıldırım. Beşiktaşlı bir yöneticiyle girdiği ağız dalaşında böyle demişti: “Seni evinden, karın koynundan aldırırım lan…”
Ne güzel değil mi?
Yöneticisi evden adam aldırıyor da, futbolcusu neden aldırmasın?
Volkan bu işi ‘kürtaj’la karıştırdı galiba!..
                                                ***
Bu adam yılda en az 10 trilyon lira kazanan sözüm ona futbolcu!
Şu hale, şu kapazeliğe bakın!
Ve bu adam Türk Milli Takımı’nın kalesini koruyacak.
Bu işler bu kadar ucuz mu?