Bu kadarı da fazla ama!

YAYINLAMA: 03 Haziran 2012 / 20.00 | GÜNCELLEME: 03 Haziran 2012 / 20.00

Türkiye tam bir çelişkiler ülkesi!
Zannedersiniz ki bu ülkede Mevlana Celaleddin Rumi’nin o ünlü şiirindeki satırlara değer verilir ve gönülden inanılır:
“Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.”
Ne gezer!
İşte bir kısım insanımızın değer ve etik anlayışını özümseyen bir başka deyiş:
”Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma!”
                                             ***
Uludere’yi gündemden çıkarmak için aniden ortaya atılan ‘kürtaj’ meselesinde gelinen noktayı akılla, izanla izah etmek çok güç!
“Çocuğun kabahati ne? Anası olacak kişi kendisini öldürsün!”
Bunu söyleyen bir hemşerimiz, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek.
Bu ülkede elbette her şey konuşulmalı, tartışılmalı ancak bilimsel tezlerle savunulması gereken kürtaj konusu, resmen
şiddet dilinin hakim olduğu çok çirkin bir tartışmaya döndü!
                                              ***
Hele şu TBMM ‹nsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün Beyefendinin sözlerini televizyonda dinleyince nutkum tutuldu:
”Bosna’da da kadınlar tecavüze uğradılar ama doğurdular, tecavüz edilen kadınlar da doğurmalı!..”
Nasıl yani?
Ayhan Bey’in buradaki niyeti ahlaki mi? ‹nsani mi? Başka bir şey mi? Tam anlayamadım.
Mesela Ayhan Bey, Güneydoğu’da ensest ilişkilerin had seviyede olduğunu acaba biliyor mu? Bilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Bu tecavüzden doğacak çocuğun nesebi ne olacak? Bu soruyu yanıtlayabilirse, işte o zaman Ayhan Bey’in samimiyetine inanacağım.
                                                 ***
Dün New York Times’da “Türkiye Organ Ticaretinin merkezi” başlıklı bir haber yayınlandı.
İnternetten böbrek, saç, sperm, karaciğer, anne sütü ve akciğeri alenen satılıyormuş. Hatta reklamı bile yapılıyormuş. Bu işlerin merkezi de Türkiye imiş.
Gazete yazmıyor ama eminim alnının damarı çatlayanlar için mutlaka zedelenmemiş, lekesiz alın damarları da satılıyordur!
‘Cenin’e kimlik verip eksi bir yaşından itibaren yaşatacak kadar derin ahlak ve insanlık anlayışına sahip olanlar, Türkiye’nin organ naklinde ve alın damarı ticaretinde merkez olmasına da yapacak bir şeyleri olması gerekir değil mi?
                                                ***
Dün Amerikan ve daha ziyade Avrupa gazetelerinde yoğun tartışılan bir haber de, Fazıl Say’a istenilen hapis cezası ile ilgiliydi.
Nedense bu ülkede, dünyada büyük ses getiren kültür elçilerimizi bir türlü sevemedik.
Ne Orhan Pamuk, ne Fazıl Say, ne de Yaşar Kemal’i bağrımıza basamadık!
Daha geçen sene Yaşar Kemal ile ilgili açılacak bir resim sergisine Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, “Bu adam Kürt, bize sıkıntı yaratır, ben ona resim sergisi için salon tahsis edemem. Başkası versin!” diyebildi.
Bakın aynı profesör önceki gün yapılan bir törende ne demiş:
“Gaziantep Üniversitesi bölgeye referans olan bir dünya üniversitesidir. Üniversitelerin sanatçılara sahip çıkması elzemdir. Kültürler ulusların karakterini yansıtır.”
Yani Hocam, sizde mi?!
                                                **
Yalnız sıradan insanlar değil, okumuşlar da, hatta bilim ilim adamları da çelişkinin bizzat mimarları. Nasıl çıkacağız bu işin içinden?





Farmakoloji dünyayı değiştirdi

Muzip bir arkadaşım hem çiğ köfte ikram etti, hem de ünlü bir sanayici ailenin çapkın dedesini anlattı. Güldüm tabii, ama pek ihtimal vermedim.
Taa ki Fatih Altaylı’nın yazısını okuyuncaya kadar!
Altaylı yurt dışında şık bir lokantada eski bir arkadaşına rastlıyor.
Arkadaşı dünyanın en önemli spor otomobillerinden birinin satış ve pazarlama müdürü.
fiirketin durumu fevkaladeymiş. Ürettiklerini satıyorlarmış, hatta daha fazla üretebilseler onu da satabilirlermiş.
Ama asıl önemli olan artık spor arabalarını ‘ileri yaştaki dinamik insanlar’ alıyorlarmış. Yani ihtiyarlar, moruklar denmiyor da, böyle latif bir kelime demeti uydurulmuş.
                                          ***
Şirket, ‘Neden böyle?’ diye bir araştırma şirketine başvurmuş!
Şirketin araştırmasına göre neden bir kelime ile ifade ediliyor: Farmakoloji!
Yani ilaç sanayindeki gelişmeler...
Gene mi anlamadınız?
Viagra, viagra...
                                          ***
Başa dönersek, neden olmasın ki! Hele de yenge sizlere ömürse...




Dünyada Atatürk isimli yerler

‘The North America’ isimli Türkçe internet gazetesi Amerika’daki Türkler’in en çok tıkladığı site.
‹şte bu internet gazetesi önemli bir araştırmayı gerçekleştirdi. Dünyada Atatürk isminin verildiği cadde,
bulvar, anıt, heykelin resimleri ile ülke adreslerini tespit etmiş.
Şaşırdım, o kadar çok ki... Eğer bakmak isterseniz:
http://www.turknorthamerica.com/2012/05/dunyada-ataturkun-isminin-verildigi-ve-anitinin-yapildigi-ulkeler-galeri/































































Bu kadarı da fazla ama!