İltifat marifete tabidir

YAYINLAMA: 14 Haziran 2012 / 20.00 | GÜNCELLEME: 14 Haziran 2012 / 20.00

İstanbul Sabah Gazetesi’nin başyazarı, sevgili ve değerli hemşehrimiz Mehmet Barlas’ın dünkü yazısı beni aldı 40 yıl öncesine götürdü.
Barlas, yıllar önce Afrika kıtasının güneydoğu kıyılarından 2000 kilometre uzaklıktaki Hint Okyanusu’nun Mauritus ada devletinde, bir kıyı otelinde tatil yaparken gittiği bir bakkalda ‘Ülker’in bisküvisini görünce gözlerine inanamıyor ama derin bir mutluluk duyuyor.
Bu hatırasını ‘Ülker’in yaratıcısı Sabri Ülker’in vefatı üzerine dün gazetesinde kaleme almış.
                                                                   ***
Beni heyecanladıran tarafı ise eğitim yıllarımda en yakın arkadaşlarımdan birisi olan Peter, Mauritus’luydu. Mükemmel ingilizcesi (Mauritus’un resmi dili ingilizce ama halkın konuştuğu yerli dili de var) vardı, harika da fransızca konuşurdu. Her iki dil de adada aynı yoğunlukta konuşulduğu için hemen herkes yerli dilin dışında bu iki dünya dilini mükemmel konuşurdu.
Beni Mauritus’a götürmek için ne çok çaba göstermişti ama kısmet olmadı. Barlas, Mauritus’u yazınca derdim depreşti!
                                                                  ***
Barlas, Sabri Ülker’den geriye kalan süper bir dünya markası ‘Godiva’yı, 54 fabrika, 6 milyar dolar ciro ve sektöründeki dünyanın en büyük 10 kuruluşundan biri Ülker’i anarken, ‘Eti’nin başarı hikayesinin kahramanı Firuz Kanatlı ile ‘Pelit’in yaratıcısı Selahattin Ayan’ı da hatırlıyor. Buraya kadar tamam!
Ama herhalde hemşehrilik damarı kabarmış olsa gerek, nerede ise ‘fiölen’i de ayrı kategoriye sokmak hissine kapılınca, hemen Barlas’a yazmak ihtiyacını hissettim. Daha doğrusu onu görünce ona ‘şeker’ hikayesini anlatacağım. Adının önüne geçemeyen insanları Barlas pek iyi tanımıyor!





Karşılıksız çek verenler...

Hemen bütün gazetelerde aynı haber: “1 Şubat’tan bu yana karşılıksız çekte hapis cezası yok. İş dünyası haklı çıktı ve karşılıksız çek patladı”.
Yanlış, bilinçsiz, ekonomiden zerre kadar anlamayan beceriksizler tarafından yapılmış bir haber!
                                                                    ***
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında konuşan Ümit Boyner, TÜSİAD'ın bazen ekonomi dışı konularda fazla görüş serdettiğini düşünenlerin olduğunu dile getirerek, "Ama ekonominin yalnızca ekonomi olmadığını da biliyoruz. AB uyum sürecinde bu gerçeği yakından anlama imkanımız oldu" yorumunda bulundu.
Ekonominin yalnız ekonomi olduğunu zannedenler, karşılıksız çıkan çek sayısının artmasını hapis cezasının kalkmasına bağlıyorlar.
Mesela, karşılıksız çekin bedeli bir manga askerin önünde infaz edilmek veya zehirli iğne ile öldürülmek olsa iş dünyası “Hah, gördünüz mü işte! Karşılıksız çek meselesi halloldu!” mu diyecek?
                                                                    ***
Sen malını çekle satıyorum diye yüksek fiyattan kakala, nasıl olsa devlet benim paramı tahsil eder, hapise girmemek için eşek gibi öder, de!
Bu yaklaşım yanlış!
Malını satarken devlete değil, ekonominin aletlerine güven. Böyle yaparsan, piyasada iyi oyuncuların kalmasını ve istikrarı sağlamış ve korumuş olursun. Çürükler temizlenince veya azalınca ticaret daha güvenli yapılır. Bütün bunlar dahiyane laflar veya tekerleği icat eden mucidin görüşleri değil, günümüzde gelişmiş Batılı ülkelerin uygulaya geldikleri ekonomik gerçekler.



Günün şakası…

Bugün birinci sayfamızda okumuş olmalısınız. Gaziantep’te iki yeni ağır ceza mahkemesi devreye giriyor. Hakimleri de atandı.
Bu haberi öğrenince, acaba dedik, Ahmet Bey bunların birinin başkanlığına mı talipti?
Öyle ya, verdiği demeçten meğerse anlamamız gereken buymuş!




Atasözleri de eskiyebiliyor!..

Kürtaj cinayetse, mastürbasyon soykırımdır!

Çin Atasözü
(Nüfus 1.5 milyar olmadan evvel)





















İltifat marifete tabidir