ESBO (*)

YAYINLAMA: 24 Haziran 2012 / 20.00 | GÜNCELLEME: 24 Haziran 2012 / 20.00

Spekülasyonlara, komplo teorilerine girmeden önce somut gerçekler şunlar:
Uçağımız kasten düşürüldü.
Suriye’nin SANA Haber Ajansı aracılığı ile açıklaması tam bir komedi.
Suriye hava sahasını ihlal eden bir uçak düşürmüş, sonra da bakmış ki, aaa meğerse o uçak Türk uçağı imiş!
Bizim istihbarat uçağımızı düşüren bir Rus füzesi. Lazkiye’de kurulu Rus üssünden fırlatıldığı düşünülüyor.
Suriye’nin hava gücüne ‘dandik’ diyenler yanılıyor.
Beşar Esad bir aptal değil.
                                            ***
Bu gerçeklerden sonra herkesin kendi doğrusu olması doğaldır.
Suriye ile tarihimizde olmadık bir kriz yaşıyoruz.
Baas rejiminin ve Esad’ın gitmesini, Suriye halkının demokrasiye geçmesini, insan haklarına saygı gösterilmesini istiyoruz.
Benzer şeyleri Amerika’da Irak için temenni etmişti. Sonuç, bırakın Saddam’ın uçak kaldırmasını, askerleri bir kurşun bile atamadan teslim olmuştu!
Suriye, Irak olmadığı gibi; Türkiye’de Amerika değil! Daha doğrusu şimdilik öyle görünmüyor!
Ama şunu söyleyebiliriz:
Suriye ile ilgili çözüme her zamandan daha yakınız.
Bir yılı aşkın bir zamandır Suriye’de binlerce insan öldü, memleketin altı üstüne geldi, harap oldu!
Neden böyle oldu?
Ben Türkiye’nin buradaki menfaatını hala kavrayabilmiş değilim.
Irak’ın yerle bir olmasından yararımız oldu. Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülke bu yılın sonunda Irak olacak. Gaziantep’te ihracatının yüzde 40’ını yine bu ülkeye yapıyor.
Irak’ta para var, anladık!
Suriye’de ne var?
Politika, yani yeni Ortadoğu düzeni!..
                                                  ***
Suudi Arabistan Kralı, Abdullah bin Abdül Aziz el-Suud Hazretleri bize 10 milyar dolar ihsan etmişler. Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar böyle diyor.
Hatta Bakan Bey, yardımların artarak süreceğini de söylemiş.

Beşar Esad Bey kardeşim,
Bir tarafta Kral Hazretleri Abdullah bin Abdül Aziz el-Suud, diğer tarafta ABD Başkanı Barack Hussein Obama, daha araya başkaları da girmeden sen ortadan kaybol, canını kurtar sevgili kardeşim.
Durum bildiğin gibi değil!
Ama uçak düşürülmesi başka bir şey!
Karar verilmiş, belli…

(*) Esad’ın Sonu Belli Oldu






Ödül

Geçen gün Eskişehir’de havaya uçan işyerinde 4 kişi yanarak feci şekilde ölmüştü.
Eskişehir Oto Tamirciler Sitesi’nde kiraladığı 3 işyerinde patlayıcı madde üreten, burada yaptığı kaçak üretim nedeniyle de 4 işçinin ölümüne neden olan Zafer Akansel’in, geçen sene ‘Yılın Genç Girişimcisi’ ödülünü aldığı ortaya çıktı.
Hiç şaşırmadım!
Bu gibi bazı ödüllerin para karşılığında verildiğini veya kazanıldığını biliyorum.
Yerel basında da bazen okuyorum, falan holdingin genç patronu ülke çapında, hatta dünya çapında ödül kazandı diye haber çıkıyor. Bu ödüller, parasına göre, yurtdışı kaynaklı da olabiliyor.
Aklıma bir restoran sahibi dostumun anlattıkları geldi:
”Biliyor musun, Antep’in en çok ödüle sahip insanı benim!” demişti de bir an için kafam karışmıştı!
Meğerse restoranında yapılan ödül törenlerinde verilen plaketleri sahipleri lokantada unutunca, ertesi gün telefon açıyormuş, gelin alın diye. Ama kimse gelip almıyormuş! Tabii plaketler birikince de en çok plaket sahibi benim arkadaşım oluyor!
Durum bu!


Pazartesi şakası…
Hürriyet Gazetesi’nin cuma günü verdiği eklerin hepsinde Konukoğlu manşetteydi, daha doğrusu birinci sayfaların neredeyse tamamı ona ayrılmıştı.
Aklıma çok ünlü olan, klasik ‘Çokomilk’ reklamı geldi.
                                      ***
Televizyonda da gösterilen reklamda, genç birisine değişik resimler gösteriliyor, “Bu sana ne hatırlatıyor?” diye soruluyor.
Genç adam hepsine ‘Çokomilk’ diyor.
Soran dayanamıyor, “Ama be kardeşim, ne alakası var, hepsine Çokomilk diyorsun” diye tersliyor.
Genç adam aygın, baygın bir ifade ile, “N’apıym, Çokomilk hiç aklımdan çıkmıyor ki…” diyor.
                                      ***
Ekleri hazırlayan editor acaba bu reklamdan mı etkilendi dersiniz!
























ESBO (*)