Tembel ve korkaksınız

Elbette kitap okumak çok önemli ama hiçbir zaman yeterli olmamıştır. İnsan bazen bir devrimci edasıyla meydan okuyabilmelidir hayata. Her şeyi okuyarak öğrenemediğiniz gibi gezmek de kâfi gelmeyebiliyor. Belki de bu yüzden başarısızlığa çok fazla anlamlar yükleyebiliyoruz.

Sorunların kaynakları her zaman kitaplarda yazmaz. Tutkuyu yaratan bizim kendi arzularımız. Kendi sorunlarımızı beyhude bir çabayla başkaları tarafından çözülmesini istemek kendimize olan inancımızı küçük düşürmekle birlikte azımsanmayacak kadar öz saygımızı yitiririz. Ve zaman bize, kendimizi tanımadığımızı, bir şeylere çok geç kaldığımızda hatırlatacak.

İç sesimize kulak vermiyor kendimizi dinlemiyoruz. Çok az insan kendisiyle baş başa kalır ve çok az insan kendisiyle baş başa kaldığının bile farkında değildir. Kirli kalabalıkları bir endişe haline getirdiğimiz yalnızlıklara tercih ediyoruz. Herkesi memnun etmek, sürekli birilerine açıklama yapmakla meşgulüz. Size bir sır vereyim mi? Kendini tanıyıp potansiyelinin farkına vararak bir şeyleri başarıp çok iyi yerlere gelenler çok şanslı ve veya zeki değil. Siz çok tembel ve korkaksınız.