NARENCİYE KABUĞUNUN ELİNİZE BULAŞAN AROMASI...

YAYINLAMA: 05 Aralık 2021 / 17.45 | GÜNCELLEME: 05 Aralık 2021 / 19.41

Bundan yaklaşık on sene önce Adanalı kadın çiftçilerle buluşmak üzere Adana’ya gitmiştim. Adana Çiftçiler Birliği, Cumhuriyet’ten sonra kurulan ilk sivil toplum örgütlerinden birisi. 1930’da kurulmuş. 1948’den beri Taşköprü’nün önündeki binasında... 1998 Adana depreminde bina hasar görmüş. Yakın zamanda tüm çiftçiler biraraya gelip binayı yeniden şahane şekilde yaptırmışlar. 2004’ten beri de yeni hali ile kullanıyorlar.

Çiftçi Tülin Erdemışık benim eski arkadaşım. Onunla da bu yemek kültürü sevdası vasıtası ile tanışmıştım. Adana’yı ziyaretimi organize eden de oydu. Tülin, erkek kardeşinin ani ölümü ile kendisini kocaman arazinin ortasında bulmuş bir kadın... Tülin başına geçmese, ailesine ait topraklar satılacak veya işletilemeyecek. Çok becerikli ve tüm hayatını çiftçilik üzerine kurduğu müthiş bir kişiliği var...  Demin konuştuğumda, “Korona hastalığı tarım, toprağın değeri konusunda büyük bir farkındalık yarattı. Ben çiftçi olarak toprağımı çok seviyorum. Sanırım dünyadaki insanlar da benim gibiler, baksana tarım ne kadar önem kazandı. Tarım, dünyada olmazsa olmaz artık!” dedi.

Adana Çiftçiler Birliği binası bir botanik bahçesi gibiydi. Seyhan nehrine bakan şahane bir de manzarası vardı... Zaten binaya girince kadın eli değdiğini hissediyordunuz. O kadar sıcak ve güzel... Bana, tüm bu güzelliklerin ortasında; botanik bahçesi dediğim kapatılmış balkonlarında bir öğle yemeği vermişlerdi, hiç unutamadım.

Üç gün boyunca portakal, greyfut, mandalin ve limon bahçelerinde gezmiştim. Şansımdan hava da güzeldi, bol bol görmek ve öğrenmek fırsatım olmuştu. Bir de sizin bilmediğiniz bazı narenciye çeşitleriyle tanışmıştım.. Şimdi ise, tamamen ihracaata gönderdikleri farklı narenciye çeşitleri bulunuyor.

Bilmem bilir misiniz? Narenciyenin anavatanı Çin’dir. Hatta Mandarin, Çinli yönetici sınıfa mensup kişi demektir. Sevan Nişanyan’a göre bu sınıfın giydiği portakal rengi giysiden dolayı o ismi almıştır.

Bütün bunları geçen hafta içerisinde Arsuz’da bir evin bahçesinde limitsiz greyfurt suyu içtiğim için yazdım. Midemde reflü de var, nasıl oldu bilmiyorum, ben bir litreden fazla taze sıkılmış greyfurt suyu içtim ve hiç de rahatsız olmadım!

Ilık sonbahar güneşi altında narenciye bahçesinde oturmak pek keyifli bir şeydir. Narenciye yetişen yer, zaten Akdeniz iklimi gibi yumuşak olduğu için, kışlar çok soğuk geçmez. O nedenle güneş çıkınca sizi de ısıtır, çatınızın üzerindeki güneş enerji deposundaki suyunuzu da...

Mandalini dalından kopardıktan sonra yemek, portakalı koparırken elinize kabuğun aromasının bulaşması, aynı şekilde limonu koparırken ekşiliğini hissedip, dişlerinizin kamaşması dünyada tadılması gereken zevklerin başında gelir.

Narenciye yetiştirilen yerde yaşayınca mandalin, portakal ve limonun koparıldıktan sonra serin havada uzun süre daynabildiğini fark edersiniz. Kabuğunun üzerine herhangi bir işlem yapılmadığı için narenciye kolay kolay çürümez.

4 sütuna kullan

1

buyuk olsun

IMG_9486

limon

NARENCİYE KABUĞUNUN ELİNİZE BULAŞAN AROMASI...