Oyuna gelmeyelim!

LYS’de sonuncu olduk ya, bilen de bilmeyen de gören de görmeyen de birşeyler söyleyecek, yazacak!
Çoğunluk, ‘Dibe vurduk’ demiş.
Bazıları, ‘Eğitimde de marka kent’ sloganı yerle bir oldu, buyurmuş! Ben bu sloganı hiç duymamıştım. El insaf yani!
Bazıları, ‘ÖSYM’nin açıklamalarına göre 2012 LYS’de en başarısız il Gaziantep oldu’ derken slogancılar, ‘Gaziantep için tek teselli MF dalında ÖSYM’nin açıkladığı en kötü 10 il arasında yer almamak oldu’ diye züğürt tesellisinde bulunmuş!
                                                                 ***
Kilis ile Gaziantep…
İki yakın, dost il…
Bakmayın siz, yılanla Kilisliyi aynı çuvala koymuşlar, yılan can havliyle bağırmış: ‘Kilisli beni sokoor!’ hikayelerine.
Kilisliler de aynı hikayeyi Antepliler için anlatıyor.
Yani dostlar cilveleşiyor.
                                                               ***
Kilis, LYS’de Türkiye birincisi.
Gaziantep de sonuncu.
CNBC-e’nin ‘geleneksel yaşam kalitesi araştırmasına’ göre de Gaziantep 59’uncu, Kilis 60’ıncı sırada.
Her ne kadar istatistikler böyle diyorsa da, arada dağlar kadar fark olduğu için iki ili kıyaslamak adil olmaz!
Bütün bunlardan eğitimin önemli olmadığı sonucunu çıkarmanızı istemem. Ancak, herşeyi de eğitime bağlamanın yanlış olduğu meydanda.
                                                                 ***
Gaziantep’te yalnız OSB’de 700’den fazla fabrika var. Bu fabrika sahiplerinin yüzde kaçının yüksek tahsili var?
Gaziantep’in en büyük 2 holdinginin patronlarının yüksek tahsili var mı?
Buna hemen cevap vereyim: Yok!
Ama olsaydı, inanın değil Gaziantep’in iki büyüğü, ancak sıradan insanlar olabilirlerdi.
Çünkü bugünkü durumlarına ulaşabilmek için çalışmışlar, didinmişler. Okula harcayacakları uzun yılları işlerinin gelişmesinde, büyümesinde deeerlendirmiiler.
Bu örneği yüzlerce diğer işletlemelere de teşmil edebilirsiniz.
                                                               ***
“Dibe vurduk, yandık, bittik…” hikayeleri gerçeği yansıtmıyor.
Kilis, eğitimde her zaman başarılıydı ve Antep’in hep önündeydi. Olmak da zorundaydı. Çünkü, üniversiteye gidip, iyi bir meslek edinip kendisine yaşayacak bir yer bulmak zorunda. Kilis’te yapacak bir şey yok!
Ama Antep öyle değil ki!
Gençler bir an önce hayata atılmak, para kazanmak, evlenmek, ev ve araba satın almanın hesabı içindedir hep.
Okumaya zaman yok!
                                                                ***
Gaziantep’te hemen herşey kayıtdışıdır. Bunu ben söylemiyorum. Maliye Bakanı Mehmet fiimşek Antep’te böyle konuşmuştu.
Gaziantep’te ilk 10 firmanın verdiği vergiyi Kayseri’de nerede ise bir firma veriyor.
Mevduat/kredi rasyosunda Antep’in yeri kırmızı! Yani, bankalarda mevduat yok, ama kredi bol!
Kaynağı belirsiz milyarlarca dolar kol geziyor!
İl bütçesi sürekli açık veriyor.
Türkiye’nin en büyük OSB’si Gaziantepteymiş, yönetimi öyle diyor.
Bazı kesimlerin lüks yaşamı İstanbul’u bile kıskandıracak düzeyde.
Arsa, kira ve mülk bedelleri ancak İstanbul’la mukayese edilebiliyor. Ama vergi miktarında ve tahsilatında sonlarda yer alıyor.
                                                                 ***
Gaziantep ekmeğini taştan çıkaran, yaratıcı, kafası ticarete basan insanların şehridir.
İşte bütün bunların olabilmesi için eğitimden fedakarlık(!) gerekiyor.
Çünkü ne kadar çok okursanız o kadar az risk almaya meyilli olursunuz, yasalardan korkar hale gelirsiniz, kayıtdışından çekinirsiniz, cesaretiniz azalır!..
                                                                 ***
“Yani, de, hele, bak, şey” kelime hazinesi, para kazanamaya yeterken daha fazlasını öğrenmeye kalkarsanız, Ortadoğu’nun ‘Marka’ şehri Antep’i kaybedebiliriz.
Açıkçası, LYS’deki bu durumun kime ne zararı var ki?
Rakiplerimizin oyununa gelmeyelim. Bizi çok kıskanan var!
Hala anlamıyor musunuz, Ortadoğu’nun sigara, çay, uyuşturucu ve silah kaçakçılığının yöneltildiği önemli bir finans merkeziyiz. Bunu elimizden almak istiyorlar.
Biz mektebe gideceğiz, onlar da bizim yıllarca emek verip kazançlı duruma getirdiğimiz bu yerimize konacaklar!
Yemezler!